Çeşitli çalışmalara göre, sorunun cevabı bariz şekilde ‘evet’. Yani lezbiyen ilişkileri bize kadınsal hazzın ne olduğunu öğretebilir.
Lezbiyenler, heteroseksüel kadınlardan daha mı iyi seks yaparlar? Bu sorunun cevabı tartışmasız şekilde ‘evet!’. Yapılan araştırmalar ve çalışmalara göre, lezbiyenler erkeklerle cinsel ilişkiye giren kadınlardan daha yüksek cinsel tatmin düzeyine sahip olduğunu tekrar tekrar belgelemekteler.
Geçen ay 7.000’den fazla kadın baz alınarak yapılmış Public Health England (İngiltere Halk Sağlığı) araştırması, 25 ile 34 yaş arasındaki katılımcıların yarısının cinsel yaşamdan zevk almadığını ortaya koydu. Bu oran, 55-64 yaş arasında %29’a düştü, bu da kadınların cinsel hayatlarının yaşlandıkça daha iyiye gittiğini gösteriyor.
Araştırmaya katılmış halk sağlığı danışmanı Sue Mann ise şöyle diyor: “Kadınların cinsel ve mental olarak iyi olmaları için tatmin edici bir cinsel yaşamın olması önemlidir.” Bu elbette doğru bir söylem. Fakat yine de, araştırmadaki kadınların cinselliklerinin analizi istendiğinde, PHE bu bilgiyi yanıt verenlerden almadığını; bunun yerine, sonuçları coğrafya, gelir düzeyi, etnik köken, din, medeni durum ve yaşa göre kategorize ettiğini söylüyor.
Ancak önceki dünya çapındaki araştırma, hemcinsleriyle ilişkiye giren kadınların, cinsel tatminsizlik problemi olmadığını söyleyenlerin yarısından olabilme ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Journal of Sexual Medicine (Cinsel Tıp Dergisi) tarafından yapılan 2014 araştırmasında lezbiyenlerin seks sırasında % 75’inin orgazm olduğu rapor edilmiştir. Bu oran heteroseksüel kadınlar içinse %61’dir. Bununla birlikte, erkeklerin cinsel yönelimlerinin orgazm oranları üzerinde pek bir etkisi olmadığı görülmüştür – eşcinsel erkeklerin % 85’inin orgazm olduğu bildirilirken, heteroseksüel erkekler için bu oran % 86’dır.
2017’de Kinsey Enstitüsü tarafından 53.000 Amerikalı ile yapılmış çok daha büyük bir çalışma, biraz farklı rakamlarla fakat aynı eğilimlerle sonuçlandı. Bu örnekte, lezbiyenlerin %86’sının seks esnasında orgazm olurken heteroseksüel kadınlarda bu oran %65’i gösterdi. Heteroseksüel erkeklerde ise orgazm oranı %95 idi.
Öyleyse, homoseksüel kadınların cinselliğinde doğru olup heteroseksüel kadınlarda yanlış yapılan şey ne? Avustralyalı bir cinsel sağlık terapisti olan Matty Silver: “Cevabı oldukça basit.” diyor. “Lezbiyen kadınlar klitorislerinin nerede olduğunu ve orgazm için ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Onların lezbiyen partnerine ne yapmaları gerektiğini göstermeleri gerekmez, bu da cinsel tatmini daha yüksek noktada verir.”
“Partnerlerinin yalnızca cinsel birleşme yoluyla orgazm olabileceklerine inanan birçok erkek var.” diye ekliyor. “Bu sadece kadınların % 20’si için geçerli bir durum. Bunun gerçekleşmesi için genellikle klitoral orgazma veya oral sekse ihtiyaç duyarlar. Birçok heteroseksüel kadının sahte orgazmı kullanma nedenlerinden biri de budur.”
Silver, lezbiyen çiftlerin ondan nadiren cinsel ilişkilerle ilgili danışmanlık istediğini, onu yalnızca alelade bir çiftte olduğu gibi genel ilişki sorunları için ziyaret ettiğini söylüyor. Cinselliğe ilk kez yaklaşan biri elbette öğrenme eğrisi ile karşılaşır, ancak bir kadınla birlikte olan başka bir kadının anatomik benzerliği, yüksek tatmin düzeylerinin ayrılmaz bir parçası olarak görülür.
Brighton’lı 26 yaşında biseksüel oyun yazarı Jessica Burgess şöyle diyor: “Kadınlar, diğer kadınlara nasıl iyi hissettirecekleri konusunda büyük bir avantaja sahip. Çünkü bunu daha önce kendilerine sayısız defa yaptılar. Klitorisin ne olduğunu biliyorlar ve kadınların orgazma ne kadar hızlı ulaşabildiğine dair çok daha gerçekçi beklentileri var. ”
2008 yılında ankete katılan kadınların % 92’si mastürbasyon yaptığını, üçte ikisi haftada üç defayı bulduğunu söyledi. Bu oran, 1993’teki ankette %74 ve 1953’te, kadınların muhtemelen yalan söylediği veya baskıcı cinsel kurallara boyun eğdiği % 62’lik bir sıçrama olarak karşımıza çıkıyor.
Seksolog Betty Dodson’la birlikte Carlin Ross, “Daha İyi Orgazm, Daha İyi Bir Dünya” sloganıyla feminist merkezli bir cinsel eğitim kurumu yönetiyor. İnternet sitelerinde ipuçları, seks oyuncağı incelemeleri, negatif beden imajının ve zevk kaygısının üstesinden gelmek için yürütülen atölyeler mevcut. Ross, homoseksüel ya da heteroseksüel olsun, cinsel tatminin anahtarının mastürbasyon olduğunu söylüyor.
“Seks hayatınızı daha iyi hale getirmenin en doğru yolu, mastürbasyon uygulamanızı geliştirmektir.” diyor. “Kendimizi tatmin etmeyi öğrendiğimizde, cinsel ihtiyaçlarımızı partnerlerimize nasıl ileteceğimizi de anlayabiliyoruz. Mantığa aykırı görünüyor, ama kendimizle olan ilişkimizi tam anlamıyla geliştirmek, başkalarıyla olan ilişkilerimizi ve cinsel hazzımızı da paralel şekilde etkiliyor.”
20 yaşındaki trans lezbiyen Alice Martin de benzer şeyleri söylüyor: “Başka bir kadınla cinsel hayatı olan bir kadın olarak, bu tamamen akıl almaz bir deneyim. Karşılıklı ilgi, aşk, romantizm, zevk, duygu ve yoğunluğun sentezi, erkeklerle hiç deneyimleyemediğim bir şey.”
Bu durumun en büyük sorumlularından biri, heteroseksüel erkekler için yapılan ve onlara pazarlanan pornografi sektörü sayılabilir. Geçen yıl ABD’de bir üniversite çalışmasından sonra Daily Telegraph’taki bir başlıkta “Bütün erkekler porno izliyor.” dendi. Profesör Louis Lajeunesse de, “20’li yaşlarında olup pornografiyle henüz hiç tanışmamış erkekler üzerine bir araştırma yapmaya başladık.” diyor “Fakat, tek bir erkek bulamadık.”
Araştırmaya göre pornografi tüketiminin % 90’ı çevrimiçi, kalan %10’u da video dükkanlarından sağlanıyordu. 2015 yılında, 2 milyardan fazla web araması pornografi ile ilintiliydi ve pornografi siteleri genellikle sosyal mecralardan daha fazla rağbet görüyordu. Yalnızca porno izleyen heteroseksüel erkekler değil, aynı zamanda biseksüel kadınlar da heteroseksüel ilişki deneyimlerinde tek taraflı üretilmiş pornografinin olumsuz etkilerinden bahsetmekteler. Bu kadınlar lezbiyen kategorisinde sunulan pornoları izlemiyorlar, çünkü sadece kadınlar tarafından yapılan pornografi adına ortaya çıkmış bir pazar olan lezbiyen pornosu çoğunlukla erkeklere yönelik üretilmektedir.
Burgess, tam olarak bu nedenle porno izlemiyor. Aslında, gerçek hayatta, aynı cinsiyetle yaşanan seksten kaynaklanan psikolojik bir avantaj vardır. Jessica’nın belirttiği gibi: “Kadınlar gerçek beni bulurlar ve böylelikle her zaman tam olarak kendim gibi ve rahatlıkla dürüst bir ilişki yaşarım.”
Yani ortada basit bir biyoloji var. Erkekler boşaldığında, çoğu geri dönüş ereksiyonları için bir nefes almalıdır. Öte yandan kadınlar üst üste orgazm olabilirler. Klitorisin 8000 sinir ucu vardır -bu sayı penis glansının sahip olduğunun iki katıdır- ve tek amacı zevk sağlamasıdır. Kadınların orgazmları ortalama 20 saniye sürer, erkekler ise son sekiz saniyede buna ulaşırlar. Bir kadın için bir saat içinde kaydedilen en fazla orgazm sayısı 134 iken bir erkek için yalnızca 16 olmuştur.
Peki, hiçbir şekilde orgazm olamayan kadınlar her kimle olurlarsa olsunlar, cinsel hayatlarını nasıl daha iyi bir hale getirebilirler? Ross’un çok fazla mastürbasyon yapılması gerektiği söyleminin yanı sıra, Kinsey Enstitüsü daha fazla oral seks, daha iyi ilişkiler, “seks konuşması”, yatakta ne istediğini sormak ve yeni pozisyonlar denenmesini öneriyor.
Velhasıl; kadınlar, kadınlarla daha iyi sevişirler çünkü birbirlerinin fiziksel özelliklerini anlıyor, daha iyi iletişim kuruyor, klitoris gibi alanlara daha çok odaklanıyor ve tüm bunlar da partnerlerinin cinsel tatminlerine odaklanmasına daha fazla yardımcı oluyor. İyileştirme yolundaki denemelere devam et, Ross’un da dediği gibi: “Seks, daha fazla seksin habercisidir.” Ve, umarız daha iyilerinin habercisidir.
Kaynak: The Guardian