Yıl 2018… Ve Türkiye’nin uzun soluklu ses yarışmalarından “O Ses Türkiye” de ilk kez bir kadın vokal, şampiyonluğu tadıyor… Ekran başında o kadar mutlu oluyoruz ki, bu değerli sesin kıymetinin bilinmesi umut veriyor. Lütfiye Özipek yarışma döneminde şarkılarını severek takip ettiğim bir isimdi.
Uzun zaman sonra mail kutuma düşen röportaj talebiyle mutlu oluyorum. Bu şahane sesli kadınla röportaj yapmayı tabii ki isterim diyorum ve sorularımı hazırlıyorum. Sorularımı hazırlarken yeni teklisi “Bir Bilene Sor”u da keyifle dinliyorum. Hemen arkasından yarışmaya katılıp 4 jüri üyesini de döndürdüğü “Roxanne” şarkısı geliyor! Ben hazırlarken keyif aldım, umarım sizler de okurken keyif alırsınız. İşte huzurlarınızda Lütfiye Özipek…
“Şarkı söylemediğim bir yaşı ya da zamanı hatırlamıyorum.”
Öncelikle keyifler nasıl, yarışmanın üzerinden uzun bir zaman geçti ama şampiyonluktan bu yana neler yapıyor Lütfiye Özipek?
Keyifler süper, bomba gibi, umarım sizler de böyle hissediyorsunuz. Yarışmanın hemen ardından elbette Kıbrıs’ta bol bol konserler verdik ve çok yoğun bir süreci arkada bıraktık. Şimdi ise İstanbul’da yeni teklimizin heyecanını yaşıyorum. Daha yeni başlıyoruz diyebilirim, çok güzel konserler, çok güzel buluşmalar hayal ediyorum Türkiye’de de. Umarım onlar da olacak.
Müzik, hayatınızda nasıl bir yerde? Şarkı söylerken içinizde nasıl bir his uyanıyor?
Ben şarkı söylemediğim bir yaşı ya da zamanı hatırlamıyorum sanırım. ‘Kendimi bildim bileli’ derler ya, işte sanırım o tarif bu noktada bana çok uygun. Nefes aldığım yer sahnedir, içimdeki her bir şeyi bazen tek bir kelimeyle anlatamazken bir şarkıyla anlatabiliyorum. Her gün bunun için şükredenlerdenim.
“Bir Bilene Sor’u, cesarete ihtiyaç duyan herkesin dinlemesini arzu ederim.”
İlk tekliniz “Bir Bilene Sor” yayınlandı. Şarkıya nasıl tepkiler geldi bugüne kadar?
90’lar sound’unu özleyen, o zamanları arayan ve günümüzde gerçek aşkla ve sevgiyle cesarete ihtiyaç duyan herkesin dinlemesini arzu ederim.
Bana göre ortaya çıkan şarkımızın en büyük hedeflediği şey kaliteli müziğin hâlâ var olabildiği, dinleyicimize hayatında kısa sürede tüketmesi değil de uzun zaman eşlik etmesi. Belki yıllar boyu açıp açıp dinlemeleri. Umarım başarmışızdır. Başlangıç olarak harika tepkiler alıyoruz gibi hissediyorum.
Sözü ve bestesi Fatih Ahıskalı’ya, düzenlemesi ise Tolga Görsev’e ait olan “Bir Bilene Sor” şarkısını çok güzel yorumlamışsınız, emeğinize sağlık. Şarkı için nasıl bir stüdyo dönemi geçirdiniz?
Benim ilk teklim olduğu için çok yeni ve çok stresli bir sürece girdim. Adete sıklıkla stres ve kaygı çekerken hem stüdyo evim gibi hem de ailem gibi olduğu için orada her şeye rağmen çok rahattım. Benim için çok özel bir dönemdi, kısacık zamanda bile sevgili abim Tolga Görsev sayesinde çokça şey öğrendim. Umarım her şey daha da güzel olur ileride.
Klibe de ayrıca bayıldım. Klipte şarkıya o kadar iyi bir hâkimiyet var ki, sanki ‘ben şarkı söylemek için doğdum!’ diye bağırıyor gibisiniz. Klip için nasıl bir süreç ilerledi?
Allah da sizi güldürsün… Sanırım kendimi bildim bileli bunun hayalini kurduğum için sizlere de çok yansımış. Klibimiz su gibi aktı adeta, hem tatil gibi de oldu biraz benim için.
İlk defa Edirne’yi görme fırsatı buldum çok büyülü ve muazzam bir yermiş. Eğlenceli ve aile gibi olduğumuz ekibimizle bence harika ve natürel bir iş çıkardığımızı düşünüyorum.
“Yarışmak, hakikaten zorlu ve düşündürücü bir durum.”
Müzikal hayatınızda daha çok ‘cover’ şarkılar üzerinden mi ilerlemeyi mi düşünüyorsunuz, yoksa sözü-müziği size ait şarkılar da var mı planlanan?
Hepsinden de olacak, hepsinin zamanı geldikçe sevgili dinleyicimizle buluşacak. Kendi yazdığım bestelerde yolda geliyor, ardından da her daim sevip değer verdiğim coverlar da bu yolda sahnelerde her zaman sevgili dinleyicimizle kavuşacaktır.
Ülkemizde oldukça izlenen “O Ses Türkiye” yarışmasının tek kadın vokal şampiyonu olmak, hayatınıza neler kattı? Müzikal anlamda donanmak, bir yarış halinde olmak vs. Yarışma dönemi nasıl bir dönemdi?
Elbette ki tek kadın olmak hem diğer kadınlar hem de kendi adıma benim için büyük bir onurdur. Lakin yarışmak hakikaten zorlu ve düşündürücü bir durum, ailem ve sevdiklerim ısrar etmese belki de asla katılmazdım. Ömrümce müzikle uğraşmış, kendimi çocukluğumdan beri sahnelerde bulmuş biri olarak bu zorlu yarışlardan hep uzak tutmaya çalışsam da sanırım kaderimde vardı diyorum şu an ve iyi ki de gitmişim diyorum.
Bana O Ses Türkiye’de yarışmak dışında o kadar şey kattı ki, şimdi baktığımda iyi ki orada hayatımın bir döneminde olmuşum ve oradan geçmişim diyorum.
Vazgeçmemeyi hedefleyen herkese tavsiye ederim, kırılganlığımızı, müzisyenliğimizi, duruşumuzu ve hassasiyetimizi sorguladığımız zamanlar olabiliyor böyle yarışmalar ve bu yol zor bir yol ama hep diyorum benim yolum, kimseyle yarışmadığım ve sadece kendi peşimden koşup kendimle yarıştığım bir yolun daha başındayım.
Yarışmaya yabancı bir şarkı olan “Roxanne” şarkısıyla katılmıştınız. Daha sonra ise yerli parçalar üzerinden devam etmiştiniz. Yabancı şarkılarla aranız nasıl bu aralar, gelir mi birkaç şarkı? Ki bence söylemelisiniz, Roxanne yorumu muhteşemdi…
Çok teşekkür ederim, onur duydum.
Çokça yazdığım İngilizce besteler de var aslında. Onların da zamanı gelecek elbet. Roxanne her daim sahnede sizinle olacak ondan şüpheniz olmasın.
“Erkan Oğur ile bir sahne almak, büyük hayallerimden bir tanesidir.”
“Hayatımın şarkısı” diyebileceğiniz, sizin için ayrıksı olan veya “Söylerken çok mutlu oluyorum” dediğiniz bir şarkı var mıdır bu dünyada?
Çok fazla var inanın. Söylediğim şarkıların hepsinin apayrı yeri var benim için.
Yarışmadan da ya da cover larımızdan da takip ettiğiniz kadarıyla ve fark etmişseniz Sezen Aksu şarkıları vazgeçilmezim. Söylerken birçok şeyi anlatabildiğim yegâne besteler onlar benim için, her yorumladığımda başka başka hissedebiliyorum.
Şu sıralar ise herkese tekrardan tavsiye etmek istediğim, kendi yolunu gitmek ve bunun için mücadele veren her yoldaşıma sevgili Barış abinin şarkısı; ‘Eğri Eğri Doğru Doğru’ şarkısını şiddetle tavsiye ederim. Bir Barış Manço mucizesidir benim için.
Lütfiye Özipek’ten 5 kişilik bir müzik grubu kurmasını isteselerdi, bu grupta yerli-yabancı ayrımı olmaksızın kimler olurdu?
Çalışmak ve sahnede özenle izlediğim çok müzisyen var hangisini söylesem bir diğeri eksik kalır gibime geliyor. Muazzam müzisyenler var! Şu an seçemiyorum ama ileride fırsatım olduktan sonra yaşayıp tanıklık ederiz diye umut ediyorum. Erkan Oğur ile bir sahne, büyük hayallerimden mesela. Daha niceleri var.
Yeni çalışmalar, Bir albüm çıkarma planları var mı? Yeni şarkılar gelecek mi?
Yeni teklimiz de umuyoruz ki sonbaharda sizinle olur. Artık konserlere de başlayacağımız bir sürece giriyoruz. Bizi seven, merak eden her dinleyicimizle buluşmak için sabırsızlıkla bekliyor ve bol bol çalışıyoruz. İleride de albüm tabii ki gelecek ve dinleyicimizle buluşacak.