Masalların cici kız saçmalıklarına inat “keseyim mi ulan bu saçı!”
Geçenlerde bir söyleşi vardı Hacettepe Üniversitesi’nde “Camdan Pabuçlarımızı Çıkarıyoruz” isminde. İsmi ne güzel değil mi? Keşke gitseydiniz. Başlığından da tahmin edebileceğiniz üzere; hepimizi birer Külkedisi’ne çeviren aptal saçması masallarla ilgiliydi. Söyleşinin sonunda ise şu soru soruldu söyleşenlere: “Eğer bir masal kahramanı olsaydınız neler yapardınız?” Bu sorudan aldığım feyzle düşünürken kimleri kestim, kimleri öptüm o bana kalsın ama şimdi ben size bu masallara neden “Iyk ölüyü öptü allahsız prens” demediğimizi masalların takla attırılmış biçimleriyle göstermeye çalışacağım.
Söyleşiye davet edilen Masallar ve Toplumsal Cinsiyet kitabının yazarı Melek Özlem Sezer de bir prens tarafından öpülmeyi beklemek yerine bu kitabı yazmış. Kitabına da şöyle başlamış:
“Timsahlarla aynı ırmakta yüzmezsiniz, vahşi bir ormana silahsız dalmazsınız, bir aslan karşı dağdan bile kükrese kaçarsınız. Ama yemyeşil bir kırda uzanıp göğe bakarken rahat; çimlerden yavaş yavaş zerk edilen bir zehir varsa, savunmasızsınız. Belki de masallarla mışıl mışıl uykuya dalarsınız. Derken günü gelir sorarsınız; Bir ölü olan Pamuk Prenses’ in öpülmesi neden bizi dehşete düşürmez? Yalnızca basit bir öpücük boğazındaki elmayı nasıl çıkarır? Yoksa ima edilen bir sarsılma mıdır? Hansel ve Gretel’in aileleri tarafından fakirliğe çare olarak ormana atılmaları ve haneye tecavüz, yamyamlık, cinayet, hırsızlıkla devam eden maceralarının anlamı nedir?”
Alıntı gayet açık. Ne söylenmek istendiği ortada. Attığımız adımın dahi sosyal yapılandırma olduğu şu dönemde niçin uyumadan önce “Sayın erkek egemen her kimsen, neden bana bir erkek tarafından öpülene dek uyumam gerektiğini salık veriyorsun?” diye sormuyoruz? Neden kendimi sıkıcı beyaz çirozlara benzetmem gerekiyormuş? Neden egoist, megaloman bir “iyilik abidesi” yamuk prenses olmam gerekiyormuş?
Düşün:
“Hapsolduğu kulede çaresizce beklemek yerine, Rapunzel’in o uzun saçlarını kesip aşağıya sarkıtıp özgürlüğüne kavuştuğunu;
Tam zehirli elmayı yiyeceği anda, Cinderella kötü kalpli yaşlı kadının gözlerindeki şeytani parıltıyı farkedip bir bıçakla kadının kafasını kestiğini;
Medusa’nın ona yapılan yanlışların hesabını sorduğunu;
Persephone’nin ölüler diyarından dişiyle tırnağıyla tırmana tırmana kaçtığını.“
İlla prenses olmak istiyorsan Prenses Mononoke ol mesela. Kurtları arkana alıp kapitalci insanları öp, uyansınlar!
Bana masal okumayınız!
Başlık Fotoğrafı: Fundervogel/Deviantart