Ovacık’ta komünist belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu‘nun başardıklarını takdirle izliyor, destek veriyoruz. Türkiye’de benzeri bir belediyecilik deneyimi Fatsa’da 70’li yılların sonunda da yaşanmıştı. Terzi Fikri, bu küçük Karadeniz ilçesinde bir komünü, bir rüyayı hayata geçiriyordu. Tabii ki bu birilerini çok rahatsız etmişti.
Bilinen adıyla Terzi Fikri gerçek adıyla ise Fikri Sönmez, 1938 yılında Ordu’nun Fatsa ilçesinin Kabakdağı köyünde doğmuştu. Fikri Sönmez, ailesinin maddi yetersizliklerden dolayı eğitimini yarıda kesmiş, ilkokuldan sonra bir terzinin yanında çıraklığa başlamıştı. Ona ileride Terzi Fikri denmesinin sebebi de bu olacaktı.
Terzilikte mesleki hayatına devam ederken, Fikri Sönmez, siyasete de merak salmıştı. 20’li yaşlarının ortalarında Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu. 6’ncı Filo’ya karşı düzenlenen eylemlerde Dev-Genç saflarında bulundu. 70’li yıllarda ise Mahir Çayan‘ın liderliğini yaptığı Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ne katıldı. Fikri Sönmez, 1972 yılında Mahir Çayan ve arkadaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçışlarının akabinde Karadeniz Bölgesi’ne geçmelerine de yardım edecekti. Bundan ötürü ise THKP-C Davası’nın diğer sanıkları ile beraber 2 yıl kadar tutuklu olarak yargılandı, hapis yattı. 1974 affıyla tahliye oldu.
Terzi Fikri hapis hayatına rağmen sol hareketten uzaklaşmadı. Bir yandan Fatsa içinde daha çok tanınıyor, tanındıkça daha çok seviliyordu. 1979 yılında Fatsa’da bağımsız belediye başkan adayı oldu ve seçimi kazandı. Ve bundan sonra Türkiye’de yerel yönetimler tarihine geçecek bir dönem başladı.
İlçeyi halk yönetmeye başladı
Başkan seçildiğinde Fatsa, büyük sorunlarla boğuşan bir ilçeydi. Yollar çamurlu idi. Kanalizasyon yetersizliği vardı. Halk hastalıktan paçasını kurtaramıyordu. Belediye çalışanlarının maaşları ödenemiyordu. Terzi Fikri, seçildikten sonra Fatsa’yı 11 bölgeye ayırarak halk komitelerini oluşturdu. Fatsa’da artık halk toplantılarıyla, halk belediye yönetimine katkıda bulunuyordu, sözünü söylüyor, talebini haykırıyordu. Komitelerin üyeleri toplantılarda belediye çalışmalarını denetliyordu.
Komitelerde belediye faaliyetlerinin yanı sıra ilçedeki kumar faaliyetleri, kadınların evde gördüğü şiddet gibi birçok sorun da konuşuluyordu, çözümler aranıyordu. Terzi Fikri, canla başla Fatsa için çalışırken, halk da ona destek veriyordu. İlçe kısa bir süre içinde Türkiye’de sol hareketin simgesi haline gelmişti.
Yapılanlar sağcıların ve devletin hedefi oldu
Diğer yandan halkla birlikte başarılan bu deneyim birilerini çok rahatsız etmişti. Sağ siyaset, sağcı basın organları ve politikacılar tarafından Terzi Fikri ve Fatsa hedef tahtasına oturturulmuştu. Fatsa bir komün düzenine halkla birlikte ilerlerken rüşvetin, kara paranın da önü kesilmişti. Ve bütün bunları da 8 ay gibi kısa bir sürede başarılıyordu.
Devlet kaynaklı Fatsa’ya bir ambargo ve baskı uygulanmaya başlandı. İlçeye benzin yollanması bile engelleniyordu. Ama Fatsa halkı, sıkıntıları paylaşarak çözme yoluna gidiyordu. Fatsa’da bunlar olurken, Çorum’da ise Alevilere yönelik bir katliam yaşandı. Alevi mahalleri ülkücülerin saldırısına uğradı. O dönemin başbakanı Süleyman Demirel, Çorum’da bu katliam yaşanırken ise şunu diyecekti: “Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın.” Demirel’in bu açıklaması, yaklaşmakta olanın operasyonun habercisi idi.
11 Temmuz 1980’de ilçeye bir askeri operasyon düzenlendi. Operasyon Kenan Evren tarafından yönetildi. Operasyondan önce Fatsa AP, CHP ve MSP ilçe başkanlarının “Böylesine huzurlu bir yerde olay çıkartmayı istemek niye. Burada komünist işgal yoktur” açıklamaları da operasyonu durduramıyordu. Kenan Evren ise diğer yandan şunu diyordu: “Orada Terzi Fikri diye biri çıkmış. Devlet benim diyor. Komite kurmuş. Fatsa’yı o komite yönetiyor. Ne yapılıp, yapılmayacağının kararını halk veriyor. Veya halk adına o komite. Yani kararı devlet vermiyor. Devlet otoritesi sıfır. Devletin kanunları Fatsa’da işlemiyor.”
İlçede sokağa çıkma yasağı başladı. Fatsa askerler ve ilçeye dışarıdan getirilen faşistler tarafından ev ev aranmaya başlandı. Muhbirlerin işaret ettiği vatandaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısı 400’den fazlaydı. 11 Temmuz günü ise Terzi Fikri gözaltına alındı.
Fikri Sönmez, hapise girdi. Hapis hayatı Fikri’yi zayıf düşürürken, 4 Mayıs 1985 günü cezaevinde kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Fakat Terzi Fikri’nin anısı, hayalleri ise hiç ölmedi. Fatsa bir sosyalist yerel yönetim ve Türkiye’nin ilk komün deneyimi olarak tarihe geçti.
Yazımızı Terzi Fikri ile ilgili Can Yücel’in yazdığı şu dizelerle ve Terzi Fikri hakkında yapılmış, ”Onunla yörede başladı öykü” diyen bir şarkı ile bitirelim.
Terzi Fikri öyle bir giysi dikti ki Fatsa’ya,
O Gürcü öyle bir gürledi ki arkadaşlarıyla,
Noktalar, noktalı virgüller, askeri operasyonlar
Kimseler çıkaramaz Fatsa’nın sırtından!
Emek hakkının sımsıcak çıplaklığını