İngiltere’nin güneyindeki Somerset bölgesinde, vahşi doğanın yüreğinde güzelliklerle dolu bir yaşam şekli filizlenmekte.
1994’te Michael Zaer tarafından temeli atılan topluluk; doğaya en az miktarda zarar vermek isteyen, karbon ayak izini azaltmayı hedef haline getirmiş ve tüketim kültüründen yılmış insanların emeğiyle nefes alıyor. Para kazanmayı, çılgınlar gibi alışveriş yapmayı, her geçen gün daha da “kariyer” adı altında köleleşmeyi reddedip toplumdan kaçan insanlar bir hayali yaşatıyor. Yeryüzünün katledildiği bir yaşayış şekline teslim olmamak adına, ormanın çağrısına kulak vererek kendilerini yeşilin kucağına atan güzel insanlar paylaşmanın anlamını sorgulatıyor bizlere.
Tinker’s Bubble adı verilen yerleşim yeri, 16 hektarlık bir ormanda bulunuyor. Tinker’s Bubble isminin seçilmesi, romanların ormanın yakınındaki şelaleden atlarına su içirme eylemlerine verdikleri “bubble” kelimesinden kaynaklanıyor. Doğanın damarlarından hayat bulan yaşamları ile örtüşen bu kelime onların kendilerini ifade biçimi haline gelmiş.
Birbirine güçlü bağlar ile sarılan 15 kişilik topluluk, fosil yakıt kullanmamaya özen gösteriyor ve elektrik sağlamak amacıyla evlerinin üstünde rüzgar türbini ve güneş panelleri bulunduruyor. Bilgisayar kullanımı, çocuklara eğitim verilebilmesi amacıyla panellerden sağlanan elektrik ile gerçekleştiriliyor. Yemeklerin ortak mutfakta odun kullanılarak yakılan ocakta yapılması, bu ocakta ısıtılan su ile banyonun ortak kullanımı enerji kaybını ve gereksiz kullanımı önlüyor. Ormanda bulunan ağaçlardan sağlanan ürünlerden yapılan yemeklerin fazlası asla israf edilmiyor; bahçeden elde edilen elmaların kullanılmayan kısmı sirke, reçel, marmelat gibi ürünlere dönüştürülerek çevredeki yerel marketlere satılıyor. Buradan gelen para, topluluğun kumbarasına aktarılıyor.
Ormandaki ağaçlar kullanılarak inşa edilen evler, genelde bir ya da iki odadan oluşuyor. Kısa zamanda çürümeye meyleden evler, gün geçtikçe daha da sağlamlaştırılıyor ve çatıları muşamba ile kaplanarak yağışlardan hasar görmemesi sağlanıyor. Her ne kadar ağaçlara zarar verilmiş diye düşünülebilecek bir yapı olsa da çevreyle uyum içerisinde yaşanılabilecek en ideal yol, Tinker’s Bubble’daki gibi bir yerleşim yeri inşa etmek gibi görünüyor. 21 yıldır yeryüzünü dost edinip sadece yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya koyulan eylemlere dayanan bu topluluk, sevgiyle gün geçtikçe daha da büyüyor. Kurucu Mike ve Tinker’s Bubble’da yaşayan insanların röportajlarından oluşan videoyu (İngilizce) keyifle izlemeniz dileğiyle…
Kaynak: The Plaid Zebra, Natural Homes
Hazırlayan:Esra Aydın