Tehlikeli bir gece kulübü uyuşturucusu olarak günah keçisi ilan edilen MDMA halk arasında “ekstazi” ya da “molly” olarak biliniyor. Oysaki MDMA, “ekstazi” ya da “molly” ile aynı şey değil. Sokaklarda bu isimler altında satılan maddeler, MDMA içermesine rağmen bunun yanı sıra sıklıkla metamfetamin, kafein ve birçok zararlı madde de içeriyor. Yapılan çeşitli laboratuvar çalışmalarında ise sınırlı sayıda ve uygun dozda tramvaların atlatılması için doktor çerçevesinde kullanılan saf MDMA’in insan sağlığı için bir tehlike oluşturmadığı kanıtlanmış.
Diğer psikedelik maddeler gibi kötü bir üne sahip olan MDMA’in hareketli bir parti eğlencesinden çok daha önemli kullanım alanları da var. Bu doğrultuda çalışmalar yürüten Psikedelik Araştırmalar Birliği (MAPS), psikoterapide çığır açan MDMA destekli terapiler ve denemelere çoktan başlamış durumda. Bu terapilerle eski askerler, tecavüz mağdurları ve diğer travma sonrası stres bozukluğu olan insanların, MDMA kullanarak travmalarını aşmaları ve hayatlarına devam etmelerinin sağlanması amaçlanıyor. İlk sonuçlar ise terapilerin şaşırtıcı derecede etkili olduğu yönünde. MAPS sözcüsü Brad Burge, Mic’e yaptığı açıklamada iki seansı MDMA destekli psikoterapi gören 19 hastanın yüzde 83’ünün artık terapiye ihtiyaç duymadığını belirtiyor. Plasebo verilen hastalarda ise bu oran yüzde 25.
Mic sitesi konuyla ilgili Virgil Huston’la email üzerinden bir röportaj gerçekleştirdi. Virgil Huston, Soğuk Savaş sırasında Milli Muhafız Ordusu’nda görev almış eski bir asker. Daha sonraları Irak ve Afganistan savaşlarında da paralı asker olarak görev yapmış. 2004 yılında çıktığı görevinden 2011’de döndüğündeyse kendini savaşın yarattığı psikolojik travmalardan acı çeker halde bulmuş.
MAPS’in araştırması, travma sonrası stres bozukluğu olan yaklaşık 7,7 milyon Amerikalıya bir umut olmanın yanında Huston’a da travmasını aşmasında oldukça yardımcı olmuş. Aşağıda Huston’ın savaş ve sonrasında yaşadıklarını ve MDMA destekli terapinin hayatına devam etmesinde ne gibi yararlar sağladığını anlattığı röportajı okuyacaksınız.
Irak’taki günleri: “Uzun beklemelerin sonunda anlık çatışmaların olduğu bir savaştı. Sanırım Iraklıları kurtarmak için gittiğimizi düşünüyorduk ama aslında oldukça kötü bir savaşın içinde olduğumuzu biliyordum. Irak’ı işgal etmek için hiçbir nedenimiz yoktu ve orada bulunmamız olayları daha kötü hale sokmaktan başka bir işe yaramadı. Henüz 2004 yılında IŞİD gibi bir örgütün ortaya çıkacağını tahmin etmiştim. Yalnız da değildim, çünkü çoğumuz aptalca bir savaşın içinde olduğumuzu biliyorduk.
Irak’ta olduğum süre içerisinde çoğunlukla üsteydim. Hiç doğrudan çatışma içerisinde olmadım ama her gün sayısız dolaylı çatışmaya tanık oluyordum. Dolaylı çatışmalarda genelde düşmanı bile görmeden havan topları ve roketlerle yapılan saldırılarla karşılaşırsınız ama doğrudan çatışma daha kişisel ve travmatik. Afganistan’dayken doğrudan çatışmalarda bulundum her iki şekilde de her an ölebilirsiniz.”
Savaşın Huston üzerindeki etkileri: “Irak’ta olduğum 11 ay içerisinde 420 farklı saldırıyla karşılaştım. Kimisi oldukça yakın mesafelerden kimisi uzaktan da olsa gece gündüz fark etmeksizin her an saldırı altında olma riskimiz vardı. Bu yüzden sürekli tetik halindeydim ve bunu ancak eve döndükten sonra bu aşırı heyecan halimin geçmediğini görünce fark edebildim.
Bir keresinde bir roket çok yakınımıza düştü ve patlamanın etkisiyle ben dahil birçok kişi yere serildik, uzunca bir süre kendimize gelemedik. Patlamadan sonraki birkaç gün için işitme yetimi kaybettim. Fakat bunlara rağmen ilgili devlet kurumları durumumu ne işitme kaybı ne travmatik beyin zedelenmesi ne de travma sonrası stres bozukluğu olarak kabul etmiyorlar.”
Eve travma sonrası stres bozukluğuyla dönmek: ”Kimse eve dönüş sonrası problemleri olacağını düşünmez. Ancak eve döndükten bir süre sonra kendimde bir şeylerin doğru gitmediğini hissetmeye başladım ve bir tura çıktım. Tur sırasında yüksek seslere katlanamıyordum, sürekli uyuyordum. Turdan dönüşümde, sürekli tetik halinde olma durumumun hala devam ettiğini fark ettim.
Bir türlü bu hissi geçiremiyordum. Depresyonun tüm belirtilerini gösteriyordum. Kısaca hayat berbattı. En sonunda işimi de kaybettim ve evimden atılmak üzereydim. Maddi olarak düze çıkmak için Afganistan’da paralı askerliğe başvurdum. Afganistan her şeyi daha da kötü yaptı. 2012 yılının sonlarına doğru eve döndüm. Dönüşten sonraki iki yıllık süreçte de bir iş bulamadım.
Irak’tan döndükten bir süre sonra sonunda durumuma bir teşhis konuldu ve belki de insanlık tarihinin bildiği tüm anti-anksiyete ve antideprasan ilaçları kullandım.Hiçbiri işe yaramadğı gibi durumumu daha kötü yaptı. Bu süreçte Klonopin ve Ambien bağımlısıydım.”
MDMA destekli terapilere katılma süreci: “Başlarda MDMA’in basında ve hükumetin uyuşturucuyla savaş politikasında sahip olduğu kötü ününe ben de katılıyordum ama bir süre sonra bütün söylenenlerin asılsız yalanlar olduğunun farkına vardım.
Kısacası benim için birçok yönden olağanüstü ve aydınlatıcı bir deneyimdi. Ama şunu da önemle belirtmeliyim ki üç aylık psikoterapi sürecinde yalnızca üç seansta MDMA kullandım. Bu üç seans arasında MDMA kullanılmayan seanslar da vardı.”
Terapilerde MDMA’in etkileri: ”Benim için inanılmaz bir deneyimdi. Sanki bir görevdeydim ve amacım travma sonrası stres bozukluğumun tedavi edilmesiydi. Bolca müzik (sözlü müzik dikkat dağıtabileceğinden yalnızca enstrümantal) eşliğinde gözlerimi kapattım ve sadece kafamdan geçen düşüncelere odaklandım. Bir sürü düşünce ve hayal.
MDMA’in sağladığı en önemli şeylerden biri travmatik deneyimler hakkında nötr, rahat ve güvenli bir şekilde düşünebilmek. Problemlerim hakkında objektif bir şekilde düşünüp konuşabiliyordum. Ve sonrasında görünen o ki kafamın içindeki anılar, düşünceler farklı bir düzende yerine oturdu. Artık kötü rüyalar, boğucu düşüncelerden kurtulamadığım için uykusuzluk çekme gibi dertlerim kalmamıştı. Bu pozitif değişim bir buçuk yıl önceki son MDMA destekli seansımdan beri aynı şekilde devam ediyor.
MDMA kullandığım üç seans ve sonrasını kendi evrimsel yolum olarak tanımlıyorum. İlk seansta beni neyin beklediğini bilmiyordum ve başlarda gergindim. Gerginlik halim kısa bir süre sonra kayboldu. Daha sonrasında süreci kontrol etmeye çalışıyordum çünkü bir görevim, yapacak işlerim vardı. Bu seansla birlikte kendimi terapistin yanında tam anlamıyla rahat hissetmeye başladım. İlk seansta düşündüğüm şeyler ve aklıma gelenler daha çok hayatım hakkındaki genel ve yüzeysel şeylerdi.
İkinci seansta savaş travmam sahneye çıktı ve duygusal olarak oldukça yoğun bir seanstı. Travma konusu herhangi bir teşviğe gerek duymadan kendi kendine açıldı. Daha önce kimseyle bu konu hakkında böylesine konuşmamıştım. Benim için oldukça rahatlatıcı ve yararlı bir konuşma oldu. Üçüncü seans ise savaş travmasının ya da dış dünyayla alakalı şeylerin ötesinde tamamen kendi benliğimle alakalıydı. Benim neden ben olduğumun derinliklerine indik.”
MDMA’in önemi: “MDMA bana bu süreçte oldukça yardımcı oldu. Hatta kimi zaman bu terapiye benim gibi ihtiyacı olup da benim kadar şanslı olamayan insanları düşündükçe suçluluk duyuyorum. Irak’tan döndüğümden beri kendimi en işlevsel hissettiğim zamanlardayım. Sonunda artık bir işim var. Artık sürekli Irak ve Afganistan hakkında düşünmüyorum. Oralardaki anılarım beni bütün gece uyanık tutmuyor ya da gecenin ortasında soğuk terler içinde uyanmıyorum. Bundan sonra gündelik hayatın zorluklarıyla daha kolay başa çıkabileceğimi biliyorum.
MDMA, travma sonrası stres bozukluğu için oldukça etkili bir çözüm. Politikacılar, böylesine bir tedaviyi ihtiyacı olan milyonlarca insandan (eski askerler, cinsel travma ve şiddetli suç mağdurları vesaire) sakladıkları için asıl suçlunun kendileri olduğunu bilmeliler.
MDMA’in birçok anti-anksiyete ve antidepresan ilaçtan çok daha güvenli bir profili var. MDMA terapisinden kâr edilebiliyor olsaydı çoktan yasal olacağına eminim. Elimizdeki mevcut kanıtlar MDMA’in travma sonrası stres bozukluğuna pozitif etkileri olduğu konusunda oldukça açık.”
Tıp dahil birçok alanda modern hayatın ve insanların sayısız problemine çare olabilecek psikedelik maddeler üzerindeki yasaklama ve kısıtlamaları kaldırmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Huston’ın da röportaj da belirttiği gibi: “Bir noktada yasal olacak, çünkü olmak zorunda.”
Editör Notu: Psikedelik maddelerin eğlence amaçlı kullanılması kesinlikle önerilmiyor. Bu deneyler uzmanlar tarafından kliniklerde gerçekleştiriliyor ve bu maddeler travma yaşayan bireyler için araştırılıyor. Dışarıda kendi başınıza denediğiniz bu maddeler sizin sağlığınızı tehlikeye sokacaktır. Uyuşturucu tehlikelidir.
Science.Miz internet sitesindeki “Asisted Psychotherapy Saved His Life” başlıklı yazıyı Bulut Ulukapı Gaia Dergi için çevirmiştir.