Ana SayfaKültür & SanatKitapRocannon’un Dünyası: Le Guin’den bir efsane

Rocannon’un Dünyası: Le Guin’den bir efsane

-

Ursula K. Le Guin’in Hainli Döngüsünde yer alan ilk kitaplarından Rocannon’un Dünyası bizi Birlik temsilcisi bir bilim insanı olan Rocannon’un araştırmasına –macerasına- ortak olmaya davet ediyor.

Hikâye, Birlik’e bağlı uzak bir gezegende yaşayan Hallan Leydisi Semley’e odaklanarak başlıyor. Semley’in ata mirası kolyesini arayışı süresince Semley’in dünyasını tanıtıyor Le Guin bizlere: Gdemler, Fianlar, Liular, Olgyiolar gibi birçok insan türünü tanıyoruz Leydi Semley’in seyahatinde. Tanıdıkça da kendimizi Tolkienvari bir dünyanın içinde buluyoruz. Dağ cüceleriyle, tepe cüceleriyle, uzun boylu insanlarıyla, grifonlarıyla her köşesi fantastik öğelerle çevrili bir dünyayı önümüze seriyor Le Guin.

Semley ile olan girişten sonra dikkatimizi Rocannon ve onun macerasına çeviriyoruz. Fantastik dünyanın bir bilim kurgu anlatısına dönüşmesi de bu aşamadan sonra başlıyor. Tespit edilmemiş türleri tespit ve araştırma için Semley’in dünyasına gelen Rocannon, hayatı boyunca bir defa karşılaştığı Semley’i de görmek için Hallan Lortluğu’na gelir. Gezegenin keşfedilmeyi bekleyen bir türünü araştırmak için gelen araştırma ekibi ise uzay gemileri ile gezegenin diğer tarafına seyahat ederler. Araştırma gemisine ve arkadaşlarına bir daha ulaşamayacak olan Rocannon mahsur kaldığı dünyanın kaderini ellerinde tutan yegane kişi olarak umutsuz bir maceraya atılacaktır. Semley’in seyahati ile ön girişini yaptığımız dünyayı Rocannon’un macerası ile derinlemesine görme imkânı buluyoruz.

Ursula K. Le Guin işin içinde olunca bir hikâyeyi sadece bir hikâye olarak ele alamıyoruz elbette. Anarşist öğelere çok değinmese de Rocannon’un Dünyası tam bir Taoizm örneği olarak ele alınabilir.

Zayıflığın güç, eylemsizliğin başarmanın yolu olduğunu Rocannon’un hikâyesi üzerinden sunarken, eyleminse her zaman doğru yol olmadığını Semley’in arayışı ile anlatmaya çalışıyor yazar. Güç ve şiddetin değil dinginliğin kazançlı olduğunu gene nakış gibi işlemiş Le Guin. Birlik’in dünyaları silahlandırma ve toplumların teknolojik evrimlerine müdahalesinin sonuçlarına Taoist felsefe açısından bakacak olursak sanırım şiddetsizliğin çözüm olması gerektiğini daha net söyleyebiliriz.

Bir hikâyeyi hiçbir zaman tek yönlü almayan yazar etkinin ve tepkinin doğruluğunu bizlere sorgulatıyor. Beğeneceğinizi umduğum bu kitabı tercih edecek okurlara şimdiden iyi okumalar dilerim.

SON YAZILAR

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

Hayalleri yarım kalmadı sadece korktular ama susmadılar…

Farkında olduğum şey sadece buydu; bir sistem tutturulmuş ve o sistemin onları koruduğuna inanan birkaç fanatiğin zaman içerisindeki kontrolsüz baskısının sonuçlarını izliyorum şu dünyada aklımı...

Öngörülemeyenler üstüne; kişisel bellek, büyük veri ve algoritmalara dair

Yapay zekanın ve algoritmaların telefonlarda ortam dinlemesi yaptığı hepimizin bildiği ama çokça dile getirilmeyen ya da tartışılmayan bir durum halini aldı. Varsayalım, arkadaşlarımızla konuşuyoruz: “Ne...
Nuh Mehmet Topkaraoğlu
Nuh Mehmet Topkaraoğlu
Asıl mesleği kütüphanecilik olan bu birey fotoğraf, tarih ve teolojiyle de ilgilidir. Dünyayı gezmeyi kafasına takmış halde fotoğrafçılık ve bilgi bilim alanında okumalara doyamamaktadır. Dergide belgesel ve gezenti ağırlıklı yazılarıyla görmelere doyamazsınız umarım. ;)

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol