Ana SayfaYaşamSağlıklı BeslenmeSağlıklı içecek önerisi olarak 2200 yıllık alternatif Kombucha (Kombu çayı)

Sağlıklı içecek önerisi olarak 2200 yıllık alternatif Kombucha (Kombu çayı)

-

Eski Çinlilerin ölümsüzlük iksiri olarak adlandırdığı içecek olan Kombucha’yı duydunuz mu? Ben 2016 yılının ilkbaharında tanıştım. Romatizma ağırlarından kurtulmak için yaklaşık üç aydır, Kombu çayı adlı bir içecek içmeye başladığını söyleyen bir tanıdığımdan duydum. Kendisi öyle körü körüne bir şeyler tüketen biri değildir. Uzun süre araştırdığını bir zararını duymadığını ancak benim fikrimi almak istediğini, bir zararını bulursam söylememi istedi. Tamam, ben inceleyeyim dedim. Bileşimini gördüğümde şaşkına döndüm. O sırada tatmam için 1 bardak getirmişti. Hem tattım hem de ondan hikayesini dinledim. Bir taraftan internetten araştırırken bir taraftan da kullanıcı hikayeleri dinlemeye başlamıştım. Uzun soluklu bir sohbetin ardından, kendisinden başlangıç kültürü ve bir de bebek mantarı alarak eve dönmüştüm. Aynı gece sayısız makale inceledim. İki gün sonra kendi içeceğimi mayalayıp fermantasyon için gerekli bir haftayı Kombu çayı ile ilgili güncel bilimsel verileri inceleyerek geçirdim. Şimdi, hayatıma zindelik katan bu içeceği gönül rahatlığı ile tüketiyorum (6 ay +). Müsaadenizle bu araştırmaları bir makalede derleyip sizi de tanıştırmak istiyorum.

Bilimsel delillerin “yokluğu”na bakılmaksızın, bu içeceğin arkasında 2.000 yıllık gelenek ve yıllardır tüketen topluluklar olduğu görüyoruz.

2200 yıldan uzun bir süredir tüketilen geleneksel bir içecekmiş oysa. (Kombuçayın tarihi şaşırtıcı ve heyecan verici öykülerle dolu, onu da ayrıca yazacağım.) Kanser, artrit ve diğer dejeneratif hastalıkları önleme ve savaşma olasılığı sunan birçok bileşen açısından zengin özelliklere sahip de ayrıca.

Batıda son döneme kadar ön plana çıkmayan bu içecek; çayda üreyen simbiyotik bakteri ve maya kolonisinden oluşan bir mantar tarafından fermente edilerek tatlandırılmış, köpüklü, hafif ekşimtırak tatlı, sirkeyi andıran hafif kokulu bir içecek.

20. yüzyılın ilk yarısında, Rusya ve Almanya’da Kombu çayının olası sağlık yararları üzerine yoğun bilimsel araştırmalar yapılmış. Bu araştırma, artmakta olan kanser vakaları için bir çare bulmak amacı ile yapılmaktaydı. Rus bilim insanları, geniş ülkesinin bazı bölgelerinin kansere görünürde bağışık olduklarını keşfetti. Daha sonra bu bölgelerde tüketilen, “çay kvası” (tea kvass) olarak adlandırılan Kombu çayının neden olduğu fikri üzerinde durdular. Böylece, sadece hipotezi doğrulamakla kalmayıp aynı zamanda Kombu çayının içinde çok faydalı olan şeyin tam olarak ne olduğunu tespit etmeye varan bir dizi deney başlattılar.

Alman bilim insanları bu araştırmayı ele alıp kendi yönünde devam ettirdiler. 1990’lı yıllarda, Kombu çayı ile ilgili araştırmalar yapıldı ancak bu çalışmalar yeterli değildi. Belki de herkesin evinde yapabileceği bir içecek ile ilgili çok da fazla araştırmaya gerek yoktu.

İçecek konusunda sınırlı miktarda araştırma yapılırken, her araştırmada içeriğinde B vitaminleri, antioksidanlar ve glukarik asitler gibi çok sayıda bileşen olduğu tespit edildi.

Bilimsel delillerin “yokluğu”na bakılmaksızın, bu içeceğin arkasında 2.000 yıllık gelenek ve yıllardır tüketen topluluklar olduğu görüyoruz. Bileşenleri ve olası sağlık faydalarına bir göz atınca “ölümsüzlük” sıfatı atfedilir mi bilemem ama “iksir” demek bence çok uygun.

Eğer başlangıç kültürü ve mantarınız varsa Kombu çayı yapmak için tüm ihtiyacınız; 5 litre doğal kaynak suyu, 15 yemek kaşığı toz şeker, 10 adet bardak poşet çay ve en az bir hafta zaman. Hepsi bu. Bu kadar kolay.

*(Genellikle siyah çay ile yapılmış olsa da, Kombu Çay yeşil veya oolog çay ile de yapılabileceği söylenmektedir. Ben yeşil çay ile yapmayı tercih ediyorum.)

Kombu çayı organik asitler, aktif enzimler, amino asitler ve bu mikroorganizmalar tarafından üretilen polifenollerle birden fazla türde bakteri içerir. Bitmiş çay aşağıdaki bileşenleri (mayalanma süresine göre miktar değişiklik göstermektedir) içermektedir.

Kombu çayının bileşenleri

  • Hafif anti bakteriyel olan asetik asit
  • Bütirik asit
  • B vitaminleri (vitamin B 1 , B 2 , B 6 , B 12)
  • Etil alkol
  • Glukonik asit:, glikozun oksidasyon ürünüdür.
  • Hyaluronik asit:
  • Laktik asit:
  • Folik asit: Pleroylglutamic asit
  • Malik asit (Elma asidi)
  • Mucoitinsülfat asit
  • Oksalik asit
  • Usnik asit
  • Tannic Asit
  • Chondroitinsülfat asit
  • Heparin

Kombu çayının sağlık faydaları

Detoks kabiliyeti

Kombu çayı sağlıklı karaciğerin yenilenmesini uyarır ve kanser önlemeye yardımcıdır. En büyük sağlık yararlarından biri, vücudun detoks yapabilme kabiliyetidir. Karaciğerde hücre toksisitesini önleyici özelliktedir. Bir çalışmada, Kombu çayı tüketiminin karaciğer hücrelerini oksidatif yaralanmaya karşı koruduğu, aslında toksine maruz kalmış olmalarına rağmen hücrelerin normal fizyolojilerini muhafaza ettikleri gözlenmiştir.

Araştırmacılar, bunun “muhtemelen antioksidan etkisinden kaynaklandığını ve oksidatif stresin önemli rol oynadığı bilinen karaciğer hastalıklarına karşı faydalı olabileceğini” söylemektedirler. Vücutta üretilen enzimlerin ve bakteri asitlerinin çoğundan zengin olması sebebiyle sisteminizi detokslayarak pankreas yükünüzü azaltır ve karaciğerinizdeki yükü hafifletir. Kombu Çayın, Glucaric asit içeriği çok yüksektir ve son çalışmalar, glucaric asitin kanseri önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir.

Kombu çayı tüketmeden önce idrar örnekleri alınan bireylerin idrarlarında hiçbir toksin bulgusuna rastlanmazken, Kombu çayı kürünü aldıktan bir süre sonra alınan idrar örneklerinde daha önce hiç bulunmayan kurşun, cıva, benzol, caeslum ve diğer toksinlerin izleri gözlendi.Bu da bize iyi bir detoks aracı olduğunu göstermektedir.

Sindirim sistemi üzerine etkileri

Bu antik çaydaki antioksidanlar, doğal olarak, sindirim sisteminde kargaşa yaratan serbest radikallere karşı da savaşırlar. Kombu çayının sindirim sistemini desteklemesinin en büyük nedeni, yararlı asit, probiyotikler ve enzimleri yoğun olarak içermesinden kaynaklanmaktadır. Bazı durumlarda mide yanması ve ülser için sıklıkla kullanılan Prilosec gibi ilaçlar kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Bazı araştırmalar Kombu çayının sızdıran bağırsak sendromu ve mide ülserini önleme ve iyileştirme becerisi olduğunu göstermiştir.

Kombu çayı sindirim sisteminde denge sağlamaya yardımcı olur. Candida mayasını bloke ederek bağırsağa faydalı bakterilerin yeniden nüfuz etmesine yardımcı olan canlı probiyotik kültürler içerdiğinden candida ile savaşmanın harika bir yoludur. Kombu çayında da bakteri vardır, ancak bunlar zararlı patojen bakteriler değil, bağırsak ve sindirim sistemindeki “kötü” patojen bakterilerle rekabet eden ve savaşan faydalı (“apathogens”) bir bakteri türüdür.

Enerji veren etkisi

Kombu çayının insanları canlandıran etkisi, fermantasyon işlemi sırasında siyah çaydan salınan demirden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda bazı kafein türleri (çok az miktarda olmasına rağmen) ve vücuda enerji verebilen B Vitaminleri içerir.

Şelasyon (chelation) olarak bilinen özel bir süreçle fermantasyon boyunca salınan demir, kan hemoglobini artırarak dokulardaki oksijen kapasitesini artırır ve dolayısıyla enerji üretim sürecini hücre seviyesinde uyarmaya yardımcı olur. Başka bir ifadeyle bu antik çay vücudun daha fazla enerji (ATP) üretmesine yardımcı olurken düzenli tüketicilerine enerjik hissettirir.

Bağışıklık sistemi üzerine etkileri

Kombu çayının antioksidan içeriği sayesinde serbest radikalleri kontrol etme kabiliyetindedir ve bu şekilde bağışıklık sistemini modüle eder. Klinik olarak oksidadif stres ve ilgili immün baskılamayı azalttığı kanıtlanan D-sakaric acid-1, 4-lactone (DSL) olarak bilinen güçlü bir antioksidanın, kombuçayın fermantasyon işlemi sırasında oluştuğu tek başına çayda bulunmadığı keşfedildi.

Bilim insanları, Kombu çayında bulunan DSL ve C vitamininin hücre hasarına, enflamatuar hastalıklara, tümörlere ve bağışıklık sisteminin genel depresyonuna karşı koruyucu esas etki olduğunu düşünüyorlar, ancak henüz mekanizması gizemini koruyor.

Ayrıca, biz diyetisyenler probiyotiklerin / probiyotik içeriğe sahip besinlerin de bağışıklık sistemini desteklediğini biliyoruz.

İskelet sistemi ve cilt üzerine etkileri

Kombu çayı, eklem hasarlarını çeşitli şekillerde iyileştirmeye, onarmaya ve önlemeye yardımcı olabilir.

Kombu çayına glukozamin eklendiğinde Hyaluronik asit üretimi artar. Bu, kollajenin korunmasını destekler ve artritik ağrıyı önler. Aynı şekilde kolajeni destekler, aynı zamanda tüm vücudun kolajenini desteklerken ciltteki kırışıklıkların görünümünü azaltır.

Kanser önleyici etkisi

Kombu Çayın sırrı, birçok hastalığı iyileştirmek değil, vücudunuzun birçok hastalığa karşı savaşmasını sağlayan savunma sistemini güçlendirmesidir. Savunma sisteminin güçlenmesinde yoğun probiyotik içeriğin önemli etkisi olduğu düşünülmektedir.

Cancer Letters‘da yayınlanan bir çalışmada, Kombu çayında bulunan glucaric asit tüketiminin, insanlarda kanser riskini azalttığına dikkat çekilmiştir.

ABD başkanlarından Ronald Reagan‘ın mide kanseri ile savaşırken tedavi kürünün bir parçasını Kombu çayı oluşturmuştu.

Zayıflama üzerine etkisi

2005 yılında yapılan bir çalışmada elde edilen veriler, Kombu çayının metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ birikimini sınırladığına ilişkin kanıtlara ulaşıldı. Bu sonuçların teyit edilebilmesi için daha fazla çalışma gerekmektedir. Ancak, Kombu çayının asetik asit içeriği (tıpkı elma sirkesi gibi) ve kilo kaybını artırmaya yardımcı olduğu kanıtlanmış olan polifenollerden yoğun olmasından dolayı ağırlık kaybını desteklediği görüşü oldukça mantıklı görünüyor.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir: Gülçin sizler için üretiyor: Vegan kefir ve kombu çayı
Kaynaklar

(www.elsevier.com, www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed)
• Kombucha tea fermentation: Microbial and biochemical Dynamics. International Journal of Food Microbiology / Volume 220
• International Journal of Food Microbiology. Volume 154, Issue 3, 15 March2012, http://www.sciencedirect.com/science/article
• Food Technol Biotechnology. 2014 Dec; 52(4): 420–429.Antioxidant and Antibacterial Activity of the Beverage Obtained by Fermentation of Sweetened Lemon Balm(Melissa officinalis L.) Tea with Symbiotic Consortium of Bacteria and Yeasts. Aleksandra S. Velićanski,corresponding author Dragoljub D. Cvetković, Siniša L. Markov, Vesna T. Tumbas Šaponjac, and Jelena J. Vulić. PMCID: PMC5079149
• American Cancer Society. Kombucha Tea. Available,
• http://www.mysticjun.com/images/TeaKombuchaHealthReview-1999%20.pdf.Tea, Kombucha, and health: a review.Food Research and Development Centre, Agriculture and Agri-Food Canada, 3600 Casavant Blvd. West, Saint-Hyacinthe, QC, Canada J2S 8E3
• Marsh AJ, et al. Sequence-based analysis of the bacterial and fungal compositions of multiple kombucha (tea fungus) samples. Food Microbiol 2014; 38:171-8.
• Danielian LT. Kombucha and Its Biological Features. Meditsina, Moscow, 2005.
• http://www.pathophysiologyjournal.com/article/S0928-4680(11)00003-4/fulltext.Original Research Article Pathophysiology, Volume 18, Issue 3, June 2011, Pages 221-234 ,Semantee Bhattacharya, , Ratan Gachhui, , Parames C. Sil, Hepatoprotective properties of kombucha tea against TBHP-induced oxidative stress via suppression of mitochondria dependent apoptosis
• Journal of Medicinal Food. Vīna Ilmāra, Semjonovs Pāvels, Linde Raimonds, and Deniņa Ilze. Journal of Medicinal Food. February 2014, 17(2): 179-188. doi:10.1089/jmf.2013.0031. Current Evidence on Physiological Activity and Expected Health Effects of Kombucha Fermented Beverage
• Research On The Effect Of Culture Tıme On The Kombucha Tea Beverage’s Antıradıcal Capacıty And Sensory Value. Acta Sci Pol Technol Aliment 2016 Oct-Dec;15(4):447-457Anna Gramza-Michałowska, Bartosz Kulczyński, Yuan Xindi, Małgorzata Gumienna
• http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/1541-4337.12073/full

SON YAZILAR

Neden vegan oldum?

“Neden vegan oldum?” sorusuna kısa cevabım; hayvanlara eziyet çektirmeden, onları öldürmek amacıyla üretmeden, doğaya zarar vermeden ve sağlıklı yaşamak için. Tüm bunlar insan üzerinde aynı anda...

Beş çayları: Önceliğimiz, öğretilmişliklerimizden kurtulmak

Kültürümüzün temelinde misafirperverlik yatar bizim. Geleni aç göndermeyiz. Kahvenin yanına bile mutlaka servis edilecek bir besin ekleriz. Beş çaylarımız vardır bizim. Kısırların, böreklerin, mercimek köftelerin,...

Uykusuzluğumuzun nedeni belki de beslenmemizdir…

İnsanın varlığını sürdürebilmesi için biyolojik, fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanması gerekir. Bunlardan biri uykudur. Uyku süresi ve kalitesi, hafıza, öğrenme performansı, metabolik sistem gibi birçok...

Anne sütü: İlk aşı

Bireylerin gelişim süreçlerinde doğumdan adölesan döneme kadar içerisinde bulundukları yaş aralıkları; 0-1 yaş arası bebek, 1-6 yaş arası okul öncesi çağı, 6-12 yaş arası okul...
Ayşegül Yılmaz
Ayşegül Yılmazhttp://www.ozgurdiyet.com
Hacettepeli bir Diyetisyen. Doğru beslenmenin sağlıklı yarınların gereği olduğuna inanan, doğadan ve doğaldan yana yaşamı savunan, meraklı, heyecanlı ve araştırmacı bir kişi.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol