Ana SayfaYaşamSağlıklı BeslenmeSermayenin kucağından kaslı antrenör vücuduna: Protein tozlarının zararları

Sermayenin kucağından kaslı antrenör vücuduna: Protein tozlarının zararları

-

İnsan, her geçen gün doğallığından uzaklaşabilmek için sermayeye kucak açıyor, doğallığından uzaklaşırken gün geçtikçe sağlıklı ve özgür yaşamdan da uzaklaşıyor. 

Bir dönem spor merkezlerinde sağlıkçı olarak çalıştım, çalışma süresince de neredeyse tüm fitness antrenörlerinin protein tozu kullandığına ve danışanlarına da kullandıkları protein tozlarını vücutlarının reklamını yaparak pazarladığına şahit oldum. Pazarlama süreçlerini de sağlıklı ürün gibi göstererek yapmaları gerçekten içimi acıtıyordu, sağlık için yapılan spor protein tozları kullanılarak sağlıksızlaşıyordu.

Danışanlarımın hepsine de açıklıyordum protein tozlarının zararlarını, fakat gözleri dönmüşçesine antrenörün vücuduna kavuşmak için su gibi içip mama gibi tüketiyorlardı. Şimdi deli gibi tüketilen protein tozlarının zararlarını ve bana başvuran vakaları anlatacağım.

Doğaldan yani sağlıktan uzak bir şekilde üretilen protein tozlarının internet üzerinde zararlarını bulmak oldukça zordur çünkü sermayesi çok ağır bir şekilde tüm basın sektörünü satın almıştır ve sektör her geçen gün bilinçsiz kullanıcı ve satıcıları yüzünden büyümekte hatta eczanelerde satılmakta bazı diyetisyenler tarafından da önerilmektedir. Fakat bu ürünlerin eczaneler tarafından satılması ve diyetisyenler tarafından önerilmesi bu ürünün sağlıklı olduğunu göstermez; öneren diyetisyenin, pazarlayan eczacının, antrenörün etik iş yapmadığını gösterir.

protein tozları

Sentetik bir şekilde üretilen bu tozlar ve sıvılar, vitamin barlarında yer alan yüksek kalorili sentetik ürünlerin kullanılmaya başlanılmasıyla idrar renginde koyuluk ve idrarın asidik bir içeriğe sahip olmasıyla ürik asit birikiminin artmasına sebep olurken ileriki zamanlarda böbrek hastalıkları (taş, akut böbrek yetmezliği), gut hastalığı başlar.

İçerisinde yer alan zararlı metaller ve yüksek sentetik protein nedeni ile vücut toksik etkiyi azaltabilmek için karaciğere çok yüklenir ve toksik birikimle birlikte karaciğer yetmezliği, kalp damar hastalıkları başlar, kadınlarda normal doğum süreci çok zor ve hatta gerçekleşmezken erkekler de azospermiye neden olabiliyor. Protein tozu kullanan emziren annelerin ve çocuk yapmaya karar veren bireylerin çocukları olsa dahi birçok hastalıkla karşılaşılabiliyor, bunların başında ise böbrek hastalıkları baş gösteriyor.

Uzun süre protein tozu kullanmış bir danışanımda 20 yılın sonunda gut hastalığına ve böbrek damarlarında tıkanıklığına rastlandı. Vücudundaki değişimler, güçsüzlükler onu gittikçe yıpratıyordu. Şu saatten sonra her ne kadar doğala ve doğaya sarılması, bozulan sisteminin düzelmesi çok uzun zaman alacağı ve bedenindeki birçok hasarın da kalacağı gerçeğinin değişeceği anlamına gelmiyordu.

Protein tozu kullanıp kaslı bir vücuda sahip olmak sizin sağlıklı bir yapıda olduğunuzu göstermez sağlıklı bir birey ancak doğal beslenen, yeterli ve sağlıklı spor yapan bireydir.

Not: Protein tozu kullanmakta ısrar eden kişilerin düzenli olarak karaciğer enzim testleriyle, böbrek fonksiyon testlerini ve kardiyolojik muayenelerini yaptırması gerekmektedir. Yapılan testlerin sağlıklı çıkması yarın sorun yaşamayacağınız ve protein tozunun faydalı olduğu anlamına gelmemektedir.

SON YAZILAR

Neden vegan oldum?

“Neden vegan oldum?” sorusuna kısa cevabım; hayvanlara eziyet çektirmeden, onları öldürmek amacıyla üretmeden, doğaya zarar vermeden ve sağlıklı yaşamak için. Tüm bunlar insan üzerinde aynı anda...

Beş çayları: Önceliğimiz, öğretilmişliklerimizden kurtulmak

Kültürümüzün temelinde misafirperverlik yatar bizim. Geleni aç göndermeyiz. Kahvenin yanına bile mutlaka servis edilecek bir besin ekleriz. Beş çaylarımız vardır bizim. Kısırların, böreklerin, mercimek köftelerin,...

Uykusuzluğumuzun nedeni belki de beslenmemizdir…

İnsanın varlığını sürdürebilmesi için biyolojik, fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanması gerekir. Bunlardan biri uykudur. Uyku süresi ve kalitesi, hafıza, öğrenme performansı, metabolik sistem gibi birçok...

Anne sütü: İlk aşı

Bireylerin gelişim süreçlerinde doğumdan adölesan döneme kadar içerisinde bulundukları yaş aralıkları; 0-1 yaş arası bebek, 1-6 yaş arası okul öncesi çağı, 6-12 yaş arası okul...
Sergen Sucu
Sergen Sucu
Diyarbakırlıyım. Savaşın içine doğmuş, barış ve doğa için çırpınan selden bir damlayım. Susuz bir yaşam olmaz. Sağlığın, enerjinin, özgürlüğün yolu da sudan geçer. Suyun metalaştırılmasına karşı ve sağlıklı, temiz, içilebilir, ücretsiz suyun toplumlaşması için Türkiye’deki ve dünyadaki mücadele kanallarında bulundum. 2009 yılından beri Doğal Tıp üzerine çalışıyorum. Doğadan geldik ve yaşamsal ne varsa hepsi doğayla ilişkilenmek zorunda. Bunun için sağlıkta ve evrende öz yönetim modelli bir yaşamı kurmak isteyenlerle doğadan bir güleç parça olarak çalışıyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol