21’inci Gezici Film Festivali, bu yıl Ankara’ya 1925 yapımı sessiz film Varieté ile Ankara’ya veda etti. Fakat bu veda, izleyenler için oldukça ihtişamlı bir veda oldu.
26 Kasım-2 Aralık günleri arasında süren ve bu yıl oldukça ilgi gören Gezici Film Festivali, yüzde 93 gibi iyi bir katılıma şahit oldu. Bu durumda Ankara ve Türkiye’de bağımsız sinemaya olan güzel bir adım olduğu şüphe götürmez.
Eski trapez sanatçısı “Boss” Huller, karısı ve çocuklarını terk eder; genç ve şuh Berta-Marie ile Berlin’e gider. Trapezci Artinelli’yle birlikte gerçekleştirdikleri üçlü performans Berlin’deki meşhur Wintergarten’ın en çok ilgi gören gösterisi haline gelir. Ancak her şey Huller’in Berta-Marie’nin kendisini yeni iş arkadaşıyla aldattığını fark etmesiyle değişir.
Öncelikle Varieté, özel gösterim olarak karşımızdaydı. Bu özel gösterim; gerçekten çok özel ve güzel oldu. Sinema tarihinin yıllanmış tadını ve ruhunu sessiz sinemanın ihtişamı olarak hissettiğimizi düşünüyorum. Yıllar sonra, belki de hiç göremeyeceğimiz bir tekniğe şahit olduk. Sessiz film tarihinin ilk zamanlarına dayanan orkestra ile müzik, bu festivalde tekrar can buldu. Küçük bir orkestrayla filmi izlerken gerçekten orkestranın orada olduğu unutuluyordu. Ayrıca bu güzel deneyimi özenli bir şekilde bizlere sunan orkestraya da tebrikleri sunmak şart.
Varieté bir dram filmi fakat dramdan ziyade içinde oldukça güçlü bir trajediyi de barındırıyor. Trajikomik olaylarıyla, mimik ve jestlerle karakterler; seyirciyi hem güldürüyor hem de durgunlaştırıyor. Aslında ne kadar dram da içerse o zamanlarda da seyirciyi komedi ile kendine çekme algısı mevcut. Filmin senaryosunu ve yönetmenliğini Ewald Andre Dupond üstlenmiş.
Günümüze kadar gelebilmiş bir film Varieté ve bu özelliğiyle, o yılların büyüsünü de bizlere yaşatabiliyor. Hayat uğraşısı ve yaşam tarzı hakkında bilgi veriyor. Tabii ki de 1920’lerde çekilen bu filmin görüntü kalitesi, diğer sessiz filmlere oranla daha yüksekti ve o sayede daha rahat da restore edilebildi. Aslında 1920’lerde yeni çıkmaya başlayan sesli film teknolojisini kullanmayan Dupond, Gümüş Ekran Dönemi’ne bir katkı yapmak istemiş olmalı.
Alman yapımı ve Almanca yazılara sahip olan Varieté, filmin başlangıç hikâyesiyle de oldukça ilgi çekici bir film. Almanya’nın ilk tabloid gazetesi BZ’de gazetecilik yapan Dupont, 1915’te “Varyete Şovları ve Filmler” adlı köşesini yazmaya başlar. Yaptığı film ise her ikisinin en iyi örneklerini bir araya getiren bir şölendir. Yönetmen, dansçı Berta-Marie’nin kışkırttığı merakı, içinde yaşanılan sahte dünyaya ışık tutmak için kullanmıştır. “Boss” Huller’ın şehvet, Berta-Marie’nin şan tutkusu ve Artinelli’nin hainliği; hayatın bize yansıttığı gerçeklikleri anlatıyor. Serbest kamera etkisi de filmin içerisinde farklı bir görüş açısı sağlamış. Karl Freund’un “Zincirlerinden kurtulmuş” kamerası, uçan akrobatların cüretkâr hareketlerini ustaca yansıtmış.
Film, 2014-2015 arasında Friedrich Wilhelm Murnau Vakfı’nın, Viyana’da bulunan Avusturya Film Arşivi işbirliğiyle ABD Kongre Kütüphanesi ve Avusturya Film Arşivi’ne ait nitrat baskılar kullanılarak dijital olarak restore edilmiştir.
Gezici Film Festivali’nin sessiz dönemin tekniğini yansıttığı orkestrayla film tekniği, unutulmaz bir kapanış şöleni oldu. Bu ayrıcalık için Gezici’ye teşekkür ediyor, seneye de güzel deneyimler için sabırsızlıkla bekliyoruz.