Ana SayfaKültür & SanatKitapSıra dışı bir hikaye: Koku

Sıra dışı bir hikaye: Koku

-

Parfüm, her çağda güç ve zenginlik gösterisi olarak kabul edilmiştir. Tarihte karşılaştığımız ilk parfüm türü olarak tütsü kayıtlara geçmektedir. Vücuda sürülen ilk sıvı parfüm ise Yunanlılar tarafından ortaya çıkarılmıştır. 17. yüzyılda ise Fransa’da parfümün başarılı olduğunu ve dönemin en önde gelen kişilerinin Paris’teki parfümcülere sadece kendilerine has bir koku üretmelerini istediği yönünde bilgiler bulunuyor. Kimi zaman kötü kokuyu engellemek için sürülen kimi zaman ise bir imza niteliği taşıyan parfümü, geçmişten günümüze bu kadar değerli kılan şüphesiz statü gösterisi olarak kullanılması!

Patrick Süskind, geçmişten günümüze bu kadar önemsenen bir konuyu bu kadar farklı ve etkileyici bir biçimde ele alarak, polisiye türüyle okuyucularına sunuyor. Koku’nun asıl adı aslında Perfume’dir. Türkçeye koku olarak çevrilmiştir. Kitabı bu kadar ilginç  kılan ise elle tutulamayan gözle görülemeyen soyut bir kavram olan Koku’nun insanı nasıl tesiri altına aldığını işlemiş olmasıdır. Yazar, kitapta her kokuyu o kadar ince ayrıntısına kadar tasvir ediyor ki, kitabın satırlarını okurken etrafınızdaki cisimlerin kokusunu da hissetmeye başlıyorsunuz. Burada yapılan betimlemeler okuyucuyu bunaltıcı bir türde değil aksine dikkat çekici ve merak uyandırıcı bir şekilde veriliyor.

Kitabın kahramanı kokusuz olarak doğmuş Grenouille’dır. Annesi ve babasını hiç tanımamış olan Grenouille, daha bebekken kokusuz olduğu için kimse tarafından istenmemiş, yalnızlığa mahkum edilmiştir. Sevgi, vicdan, değer, vefa gibi kavramların ne anlama geldiğini bilmeden büyümüş olan kahramanımız, kendine has vücut kokusuna sahip olmasa da her kokuyu en ince notasına kadar ayırt edebilen hassas bir duyuya sahiptir. Kendisindeki bu yeteneği keşfetmesi ile birlikte aslında kendi vücuduna has bir kokusunun olmadığını da anlar ve orada kendi ile ilk yüzleşmesini yaşar. Bu saatten sonra istediği kokuları birleştirir ve dünyanın en iyi kokusunu elde etmek için çabalar. Artık tek bir gayesi vardır ki o da insanlara has olan o kokuyu üretmek. Sırf bu yüzden farkında olmadan yaptığı kötülüklerden pişmanlık duymaz. Çünkü iyilik ve kötülük hakkında hiçbir insani duyguya sahip değildir. Bu terimlerin ne ifade ettiğini bilmeden bir ömür geçirmiştir. İnsanlarla herhangi bir şekilde bağ kurmaz. Yazar Süskind, kahramanın yaşadığı içsel durumu o kadar güzel işliyor ki, kitabı okurken kendinizi kimi zaman bir katile bile acırken buluyorsunuz. 

İnsan beyni muhteşem bir kodlama ile işliyor. Bir insanın önce sesini, sonra yüzünü, en son giysisini unutuyormuşuz. Kokusunu ise aradan ne kadar süre geçerse geçsin unutamıyormuşuz. Bu da kokunun hayatlarımızda ne kadar etkili ve güçlü kavram olduğunu gösteriyor. Peki, toplum tarafından onaylanmayan hoş görülmeyen bir kişi sadece yaydığı koku ile tüm bu kötü algıyı yok edebilir mi? İnsanın toplum tarafından kabul edilmesi gerçekten bu kadar önemli mi? Modern çağda şüphesiz hepimiz bunu daha çok hissediyoruz. Farkında olmasak da bu kaygıyı yaşıyoruz. Toplum tarafından davranışlarımızın onaylanmasını önemsiyoruz. Hatta “Toplum baskısı yüzünden şunu yapmak zorunda kaldım” cümlesini birçoğumuz zaman zaman duyuyor olabilir veya bizzat yaşıyor da olabiliriz. Kitabın 1985’te yazıldığını düşünürsek aslında geçmişten hatta çok daha eski çağlardan beri insan için toplum tarafından onaylanma ve hoş görülme hali büyük önem taşıyor ve bunu sağlayan her şey de aynı şekilde önemli ve değerli oluyor.

Bu romanın aynı zamanda 2006 yılında çekilmiş bir filmi de bulunuyormuş. Henüz filmini seyretmedim. Kesinlikle kitaptan uyarlama filmlerde öncelikli olarak kitabı okumayı tercih edenlerdenim. Kitabın verdiği haz çoğu zaman filmde o kadar iyi hissedilemiyor. Bu da kişinin hayal gücünün ne kadar üstün ve sınırsız olduğunu gösteriyor. Belki bu açıdan bakarsak, hayal gücümüzün ne kadar sınırsız ve özgür olduğunun da farkına varabiliriz. Farklı ve etkileyici sonu, alışılagelmiş polisiye romanlarından çok farklı şekilde işlenmiş olay örgüsü ve kurgusu ile Koku kesinlikle okunacaklar listenizde yer almalı. 

\n

Parf\u00fcm, her \u00e7a\u011fda g\u00fc\u00e7 ve zenginlik g\u00f6sterisi olarak kabul edilmi\u015ftir. Tarihte kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z ilk parf\u00fcm t\u00fcr\u00fc olarak t\u00fcts\u00fc kay\u0131tlara ge\u00e7mektedir. V\u00fccuda s\u00fcr\u00fclen ilk s\u0131v\u0131 parf\u00fcm ise Yunanl\u0131lar taraf\u0131ndan ortaya \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. 17. y\u00fczy\u0131lda ise Fransa\u2019da parf\u00fcm\u00fcn ba\u015far\u0131l\u0131 oldu\u011funu ve d\u00f6nemin en \u00f6nde gelen ki\u015filerinin Paris\u0027teki parf\u00fcmc\u00fclere sadece kendilerine has bir koku \u00fcretmelerini istedi\u011fi y\u00f6n\u00fcnde bilgiler bulunuyor. Kimi zaman k\u00f6t\u00fc kokuyu engellemek i\u00e7in s\u00fcr\u00fclen kimi zaman ise bir imza niteli\u011fi ta\u015f\u0131yan parf\u00fcm\u00fc, ge\u00e7mi\u015ften g\u00fcn\u00fcm\u00fcze bu kadar de\u011ferli k\u0131lan \u015f\u00fcphesiz stat\u00fc g\u00f6sterisi olarak kullan\u0131lmas\u0131!<\/p>\n\n\n\n

Patrick S\u00fcskind, ge\u00e7mi\u015ften g\u00fcn\u00fcm\u00fcze bu kadar \u00f6nemsenen bir konuyu bu kadar farkl\u0131 ve etkileyici bir bi\u00e7imde ele alarak, polisiye t\u00fcr\u00fcyle okuyucular\u0131na sunuyor. Koku\u2019nun as\u0131l ad\u0131 asl\u0131nda Perfume\u2019dir. T\u00fcrk\u00e7eye koku olarak \u00e7evrilmi\u015ftir. Kitab\u0131 bu kadar ilgin\u00e7  k\u0131lan ise elle tutulamayan g\u00f6zle g\u00f6r\u00fclemeyen soyut bir kavram olan Koku\u2019nun insan\u0131 nas\u0131l tesiri alt\u0131na ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 i\u015flemi\u015f olmas\u0131d\u0131r. Yazar, kitapta her kokuyu o kadar ince ayr\u0131nt\u0131s\u0131na kadar tasvir ediyor ki, kitab\u0131n sat\u0131rlar\u0131n\u0131 okurken etraf\u0131n\u0131zdaki cisimlerin kokusunu da hissetmeye ba\u015fl\u0131yorsunuz. Burada yap\u0131lan betimlemeler okuyucuyu bunalt\u0131c\u0131 bir t\u00fcrde de\u011fil aksine dikkat \u00e7ekici ve merak uyand\u0131r\u0131c\u0131 bir \u015fekilde veriliyor.<\/p>\n\n\n\n

Kitab\u0131n kahraman\u0131 kokusuz olarak do\u011fmu\u015f Grenouille\u2019d\u0131r. Annesi ve babas\u0131n\u0131 hi\u00e7 tan\u0131mam\u0131\u015f olan Grenouille, daha bebekken kokusuz oldu\u011fu i\u00e7in kimse taraf\u0131ndan istenmemi\u015f, yaln\u0131zl\u0131\u011fa mahkum edilmi\u015ftir. Sevgi, vicdan, de\u011fer, vefa gibi kavramlar\u0131n ne anlama geldi\u011fini bilmeden b\u00fcy\u00fcm\u00fc\u015f olan kahraman\u0131m\u0131z, kendine has v\u00fccut kokusuna sahip olmasa da her kokuyu en ince notas\u0131na kadar ay\u0131rt edebilen hassas bir duyuya sahiptir. Kendisindeki bu yetene\u011fi ke\u015ffetmesi ile birlikte asl\u0131nda kendi v\u00fccuduna has bir kokusunun olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 da anlar ve orada kendi ile ilk y\u00fczle\u015fmesini ya\u015far. Bu saatten sonra istedi\u011fi kokular\u0131 birle\u015ftirir ve d\u00fcnyan\u0131n en iyi kokusunu elde etmek i\u00e7in \u00e7abalar. Art\u0131k tek bir gayesi vard\u0131r ki o da insanlara has olan o kokuyu \u00fcretmek. S\u0131rf bu y\u00fczden fark\u0131nda olmadan yapt\u0131\u011f\u0131 k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerden pi\u015fmanl\u0131k duymaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc iyilik ve k\u00f6t\u00fcl\u00fck hakk\u0131nda hi\u00e7bir insani duyguya sahip de\u011fildir. Bu terimlerin ne ifade etti\u011fini bilmeden bir \u00f6m\u00fcr ge\u00e7irmi\u015ftir. \u0130nsanlarla herhangi bir \u015fekilde ba\u011f kurmaz. Yazar S\u00fcskind, kahraman\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7sel durumu o kadar g\u00fczel i\u015fliyor ki, kitab\u0131 okurken kendinizi kimi zaman bir katile bile ac\u0131rken buluyorsunuz. <\/p>\n\n\n\n

\u0130nsan beyni muhte\u015fem bir kodlama ile i\u015fliyor. Bir insan\u0131n \u00f6nce sesini, sonra y\u00fcz\u00fcn\u00fc, en son giysisini unutuyormu\u015fuz. Kokusunu ise aradan ne kadar s\u00fcre ge\u00e7erse ge\u00e7sin unutam\u0131yormu\u015fuz. Bu da kokunun hayatlar\u0131m\u0131zda ne kadar etkili ve g\u00fc\u00e7l\u00fc kavram oldu\u011funu g\u00f6steriyor. Peki, toplum taraf\u0131ndan onaylanmayan ho\u015f g\u00f6r\u00fclmeyen bir ki\u015fi sadece yayd\u0131\u011f\u0131 koku ile t\u00fcm bu k\u00f6t\u00fc alg\u0131y\u0131 yok edebilir mi? \u0130nsan\u0131n toplum taraf\u0131ndan kabul edilmesi ger\u00e7ekten bu kadar \u00f6nemli mi? Modern \u00e7a\u011fda \u015f\u00fcphesiz hepimiz bunu daha \u00e7ok hissediyoruz. Fark\u0131nda olmasak da bu kayg\u0131y\u0131 ya\u015f\u0131yoruz. Toplum taraf\u0131ndan davran\u0131\u015flar\u0131m\u0131z\u0131n onaylanmas\u0131n\u0131 \u00f6nemsiyoruz. Hatta \"Toplum bask\u0131s\u0131 y\u00fcz\u00fcnden \u015funu yapmak zorunda kald\u0131m\" c\u00fcmlesini bir\u00e7o\u011fumuz zaman zaman duyuyor olabilir veya bizzat ya\u015f\u0131yor da olabiliriz. Kitab\u0131n 1985\u2019te yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrsek asl\u0131nda ge\u00e7mi\u015ften hatta \u00e7ok daha eski \u00e7a\u011flardan beri insan i\u00e7in toplum taraf\u0131ndan onaylanma ve ho\u015f g\u00f6r\u00fclme hali b\u00fcy\u00fck \u00f6nem ta\u015f\u0131yor ve bunu sa\u011flayan her \u015fey de ayn\u0131 \u015fekilde \u00f6nemli ve de\u011ferli oluyor.<\/p>\n\n\n\n

Bu roman\u0131n ayn\u0131 zamanda 2006 y\u0131l\u0131nda \u00e7ekilmi\u015f bir filmi de bulunuyormu\u015f. Hen\u00fcz filmini seyretmedim. Kesinlikle kitaptan uyarlama filmlerde \u00f6ncelikli olarak kitab\u0131 okumay\u0131 tercih edenlerdenim. Kitab\u0131n verdi\u011fi haz \u00e7o\u011fu zaman filmde o kadar iyi hissedilemiyor. Bu da ki\u015finin hayal g\u00fcc\u00fcn\u00fcn ne kadar \u00fcst\u00fcn ve s\u0131n\u0131rs\u0131z oldu\u011funu g\u00f6steriyor. Belki bu a\u00e7\u0131dan bakarsak, hayal g\u00fcc\u00fcm\u00fcz\u00fcn ne kadar s\u0131n\u0131rs\u0131z ve \u00f6zg\u00fcr oldu\u011funun da fark\u0131na varabiliriz. Farkl\u0131 ve etkileyici sonu, al\u0131\u015f\u0131lagelmi\u015f polisiye romanlar\u0131ndan \u00e7ok farkl\u0131 \u015fekilde i\u015flenmi\u015f olay \u00f6rg\u00fcs\u00fc ve kurgusu ile Koku kesinlikle okunacaklar listenizde yer almal\u0131. <\/p>\n","post_title":"S\u0131ra d\u0131\u015f\u0131 bir hikaye: Koku","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"sira-disi-bir-hikaye-koku","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2021-11-06 11:34:10","post_modified_gmt":"2021-11-06 08:34:10","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=117863","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":117863}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "289"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "73"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Yalnız Çoraplar Çekmecesi

Yalnız Çoraplar Çekmecesi, ironik anlatımı, sahici karakterleri ve incelikli diliyle; gülümsetiyor, düşündürüyor ve içe işliyor. Yazarımız Derya Gül’ün üçüncü kitabı “Yalnız Çoraplar Çekmecesi” Kadınca Yayınları tarafından...

Barbarları Beklerken’in Siyah Gözlüklerini Çıkarmak

John Maxwell Coetzee, “Güney Afrikalı – Avustralyalı romancı, deneme yazarı, dilbilimci, çevirmen ve 2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir.” Barbarları Beklerken (Waiting for the Barbarians) romanı,...

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol