19-21 Ağustos tarihlerinde Büyükada Kartal Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen Yaşam İçin Su yaz kampı sona erdi. Kamp sonrası ilk aktivistler buluşması 29 Ağustos 18.30’da Çatı Cafe’de kampa giden veya gitmeyen herkesin katılımına açık şekilde yapılacak.
Üç gün süren etkinliğe 70’den fazla kişinin katılımıyla oldukça verimli geçti. Kamp boyunca suyu merkeze alan birçok konu konuşuldu, filmler izlendi, müzik ve dinleti atölyeleri yapıldı. Toplantının video kayıtları ise yakın zamanda su hakkı internet sitesinde yayınlanacak.
Kampın ilk toplantısında “İstanbul’un Su Yolları ve Çeşmeleri” konusu Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Güvenç ve mimar Dr. Korhan Gümüş tarafından anlatıldı. İstanbul’un ezelden beridir en önemli meselesi olan halka su temininin nasıl sağlandığı, günümüzde atıl birer süs nesnesine dönüşen sokak çeşmelerinin günümüze kadar nasıl evrildiği, kentsel dönüşüm ve mega projelerin su varlıklarına nasıl etkilediği ve su açısından İstanbul’u nasıl bir geleceğin beklediğine dair çeşitli konular ele alındı. Cuma gecesi ilk oturumun hemen ardından Sinan Altıparmak ve Deniz Güngören katılımcılara bir müzik dinletisi sundu.
Cumartesi sabahı ilk konuşma saat 10.00’da “Mitoloji ve Felsefede Su” ve “Ekoloji Felsefesi”ydi. Bilgi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ferda Keskin suyun Yunan mitolojisi, dinler ve felsefe içindeki anlamlarına dair bir konuşma yaptı. Hemen ardından Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinan Özbek (Adalar Kent Konseyi Başkanı) az gelişmişliğin ekolojik avantajlarını ekoloji felsefesindeki tartışmalar üzerinden ele aldı.
Öğleden sonra ise “Kapitalizmin Ekolojik Yıkımı ile Türkiye’de ve Dünyada Su Hakkı Mücadelesi” konulu toplantı gerçekleştirildi. Bu oturumda Su Hakkı Kampanyası aktivistleri Nuran Yüce, Akgün İlhan ve Özdeş Özbay konuştular. Su ve iklim krizinin neoliberal kapitalizmin yarattığı küresel ölçekli bir sorun olduğu, bu sorunun sadece bir çevre meselesi olarak değil, ırkçılık, ayrımcılık, militarizm ve sınıfsal yönleriyle de ele alınması gerektiği, dünyadan ve Türkiye’den su hakkı mücadelelerine dair örnekler ile birlikte anlatıldı.
Akşam ise “Habap Çeşmeleri” (2012) adlı belgeselin açık hava gösterimi ve ardından belgeselin yapımcısı olan Hrant Dink Vakfı’ndan Zeynep Taşkın ile söyleşi vardı. Taşkın, Elazığ’ın Habap (Ekinözü) Köyü’nde 1915 sonrasında yurtlarından edilen Ermenilerin ardından kalan ve atıl vaziyette olan köy çeşmelerinin nasıl restore edildiği, bu fiziksel restorasyon sürecinin nasıl bir toplumsal iyileşmeye de yol açtığını anlattı.
21 Ağustos Pazar günü “İstanbul’un Su Sorunları” başlıklı toplantıda Su Hakkı Kampanyası’ndan Nuran Yüce, Kuzey Ormanları Savunması’ndan Mehmet Baki Deniz ve Doğal Yaşamı Koruma Vakfı’ndan (DAYKO) Nusret Türkkan konuşmacı oldular. Oturumda İstanbul’un sürekli büyüyen nüfusuyla birlikte Marmara Bölgesi’nin kuzeyindeki tüm su varlıklarını kendine akıttığı, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul ve çevrelerinde gelişecek kentleşmenin Ergene, Melen ve Sakarya gibi civardaki tüm tatlısu havzalarına verdiği zararlar ele alındı.
Pazar gününün son etkinliğinde ise önce yaz kampını değerlendirildi. Su Hakkı Kampanyası’ndan bundan sonra neler yapılabileceğimizi ve Kasım ayında gerçekleştireceğimiz Uluslararası Su Mücadeleleri Konferansı’nı nasıl örgütleyebileceğimizi konuştuk.
Yaşam için su diyenlerin biraraya geldiği bu üç günlük kamp katılımcılarına çok şey öğretmiş. Hepsinin de eline sağlık.
Kaynak: Su Hakkı!