Doğadan koptuğumuz andan bugüne muhteşem ivmeli düşüşümüzün, yanılgılara boyanmamış gözlerden; sanat dolu hikâyesi!
Alman asıllı sanatçı Susannah Martin, tabiatın olağanüstü şarkısını tüm hücreleriyle duyanlardan! Doğanın dansı hiç bitmiyorken fırçaları üzerinde; yağlı boyayı çıplaklık ve mekan etkileşimini yansıtmakta ustaca kullanıyor olup; primitivistik rüzgârları çalışmalarının her köşesinde estiriyor. Sanayi ve teknoloji karşıtı duruşu; yabanıl hayatın dokusuna bürününce, insanlığın yabancılaşmış olduğu özü tüm ”çıplaklığıyla” gözler önüne seriliyor.
Sanatçının masalımsı resimlerinde, modern dünya insanının kendini ve etrafındaki her şeyi yok etmekte sergilediği inanılmaz ve dayanılmaz çabadan eser yok. Milenyum kaosu yerini yeşil perdeler arasından çalan su sesine veriyorken hırs, iktidar, sosyal sınıf kavramları yok oluyor Susannah’ın dünyasında.
Hakimiyet ekolojik sistemde ekonomik, hiyerarşik, çarpık eğitim sistemlerine gerek yok. İlkelliğin verdiği kudret, mevcut tüm gelişmelerin akabindeki nükleer silahlanmaları, biyolojik savaşları, kaynak tahribatlarını silebilecek kadar kuvvetli renklere sahip değil mi? İnsanlar tarafından esir alınmamış bir doğa kompozisyonu, betonlar arasındaki giydirilmiş sahte kurguları yok eden bir huzura kapılarını açıyor.
Barış teması sürerken, beşeri ahlak tanımayacak kadar doğala erişmiş samimi duygular, salt neşeyi de beraberinde getiriyor. Doğanın artık evden çok turistik yer algısının yarattığı 21’inci yüzyılda benlikle buluşturan çizimler, büyüsüyle medeniyetlerin putlarını yıkıyor.
Sanatçı, henüz uygarlık çığlıkları duyulmamış çağlara kadar iniyor. Zaman ve mekânı kaybetmişliğin tadı vahşi mücadelelerinin gerçekliği ile doluyor, giysisiz vücutlarla gerçeküstü bir ritmi yakalıyor. İnsanın yeryüzü ile olan etkileşimini sanki hiç kanlanmamışçasına yeniden inşa ediyor. Gelişmişliğin süregelen tüm koşullarını, yeşilin renkleriyle altüst ediyor!
Sanatçının internet sitesi: Susannah Martin