The Plaid Zebra internet sitesindeki “Meet the trans manicurist exchanging awareness for a free shape and polish” başlıklı yazıyı Nezihe Nena Meretko Gaia Dergi için çevirmiştir.
***
Transparent ve Orange Is The New Black dizilerinin birkaç bölümüne mutlaka denk gelmişsinizdir. Ama gerçekten trans kadınlar ve trans erkekler hakkında ne biliyoruz?
23 yaşında İngiliz kökenli trans aktivisti Charlie Craggs, insanları transların yaşadığı sorunlarla ilgili aydınlatmak ve eğitmek için manikürün samimi ve rahatlatıcı etkisinin muhteşem bir fırsat olduğunu düşünüyor. Bütün bu süreç, Craggs yaratıcılık konusunda bir üst seviyeye geçmeye çalıştığı sırada, bir üniversite projesi olarak başlamış ve aynı zamanda o dönemde kendisi de trans geçiş sürecindeymiş.
Üst üste gelen bu iki durum da onun “Transfobiyle inanılmaz bir şekilde savaşın” mottosuyla ve mobil bir manikürcü dükkânıyla Nail Transphobia kampanyasına başlamasının fitilini yakıyor. Hatta diğer manikür sanatçılarını, diğer yerler yerine London Pride ve the Royal Academy of Art gibi transların bulunduğu yerlerde ağırlayarak onların da trans cinsiyetlerin sorunları ile ilgili farkındalıklarını arttırmaya çalıştı.
Henüz eğitim almamış manikür sanatçılarından biri “İyi bir amaç için kötü tırnaklar” diye açıklıyor. Craggsi müşterilerini genelde daha önce hiçbir transla tanışmamış ve transları tanımlamak için algıları sınırlı olan kişilerden seçiyor. Bu fırsatı trans cinsiyetliliği normalleştirmek ve bu konuda ünlü pop yıldızlarından, kötü televizyon programları arasında değişen geniş yelpazedeki algı farklarını bağlamak için kullanıyor. Cragg, insanların “O da benim gibi gayet nazik biri” diyebilmelerinin çok önemli olduğuna inanıyor.
Her ne kadar trans bireyler medyada negatif tanımlamalarla sunulsa da, yine de transların kabul edilirliğinin yayılması açısından medya hâlâ en önemli araçlardan biri. Craggs’in trans kimliğiyle açıldığı ay, Laverne Cox ünlü televizyon rolünü kaptı ve Paris Lees en etkili LGBTİ gazeteci olarak açıklandı. “En sonunda ilham verici başarı hikâyelerini duymaya başlamak gerçekten inanılmazdı” diye açıklıyor Craggs. “Kendimi trans olarak kabul etmem gerçekten çok uzun bir zaman aldı; çünkü medyada translarla ilgili hiçbir olumlu haber duymuyordum. Ne zaman translarla ilgili bir şey duysam, bu ya saçma sapan bir magazin yazısında olurdu ya da Jerry Springer, gösteri programında trans kişi üzerinden garip piyesler yapardı.
Eğer dış görüntünüzden trans olduğunuz anlaşılıyorsa herkes size pornolardan ya da ölüm oranlarından bahsediyor ve gerçekten hayret ediyorsunuz. Ya seks işçisi olacaktım ya da öldürülecektim ya da her ikisi birden.
Her 29 saatte 1 trans kadın öldürülüyor ve bu durum beni deli ediyor. Gerçekten bunun için bir şeyler yapmak istiyorum. Bununla savaşmak istiyorum.”
Her ne kadar trans kadınlar Vanity Fair gibi uluslararası dergilerde boy göstermeye başlasa ya da The Danish Girl gibi büyük yapımların başrolü trans kadın olması nedeniyle translara odaklansa da, eşitlik kavramı tam olarak anlaşılabilmiş değil. Craggs Nail Transphobia projesinin tek bir kadının çabasından çıkarak, daha çok trans kadının dahil edildiği konuşmalar, paneller, özsavunma sınıfları gibi büyümesini diliyor. Charlie Cragss için bu proje bir manikür sanatından çok daha fazlası, transların kendi yaşamlarını korumak için bir araya gelmesini sağlayacak bir hareket.