Kütle ve boyut itibarıyla ana yıldızının %25’i büyüklüğünde olan gezegenin varlığı, mevcut teorilere meydan okuyor.
Sönük bir cüce yıldızın yörüngesinde dönen ve teorik olarak olmaması gereken ‘canavar’ gezegenin keşfi, bilim insanlarını şaşkınlığa uğrattı.
Gaz biçimindeki bu devin varlığı, bu denli büyük bir gezegenin (Jüpiter’in büyüklüğü kadar), küçücük bir yıldızın çevresinde oluşamayacağını öne süren yıllanmış teorilere meydan okuyor.
Yıldızın çapı ve kütlesi, güneşinkinin yarısı kadar.
İngiliz Kraliyet Astronomi Topluluğu’nun yaptığı bir açıklamada “teoriye göre küçük yıldızlar kayalıklı gezegenlerin oluşumuna neden olabiliyorlar ama, Jüpiter büyüklüğünde gezegenler oluşturmak için yeterli malzemeyi toparlayamazlar” deniyor.
Devasa Samanyolu çarpışmalarından açığa çıkan gaz ve toz bulutları, yeni ortaya çıkan yıldızların etrafında girdap misali dönerek, gezegen oluşturmak üzere kümelenirler.
Yeni gezegenin keşfini, Şili’de Atacama Çölü’nde bulunan ‘Next-Generation Transit Survey’ gözlemevi yaptı. Projenin adı bulunan yıldıza verilirken (NGTS-1), etrafında dönen gezegene de NGTS-1b adı verildi. ‘b’ harfi, bu yıldızın etrafında bulunan ilk gezegen olması halini simgeliyor.
Araştırma esnasında 12 teleskop kullanılarak, yıldızlardan gelen ışıktaki sönümler(ışığın şiddetinde azalma) tespit ediliyor. Zira bu sönümler, gezegenin yıldızın önünde hareket ettiğinin bir işareti olma özelliği taşıyorlar.
Warwick Üniversitesi’nden Daniel Bayliss “NGTS-1b’nin keşfi, bizi çok şaşırttı. Bu denli büyük bir gezegenin, küçücük bir yıldız etrafında olmaması gerekiyordu. Gezegen, yıldızın yarıçapının yaklaşık %25’i büyüklüğünde. Bu da gezegeni yıldıza göre çok daha büyük yapıyor. Kıyaslama yapmak gerekirse Jüpiter, güneşimizin çapının sadece %10’u büyüklüğünde” diyor.
Astronomlar gezegeni bulduklarında gezegenin çekim etkisinin sunucu yıldız üzerindeki şiddetini ölçerek boyutlarını, konumunu ve kütlesini tespit ettiler.
Ekibin bulduğuna göre gezegen, ana yıldıza çok yakın bir mesafede yörüngede dönüyor (Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin sadece %3’ü kadar), ve her bir dönüşünü 2.6 günde tamamlıyor. Yani NGTS-1b’nin bir yılı, dünyanın 2.5 yılına denk geliyor.
Gezegen ve yıldız, ‘Columba’ adı verilen bir takım yıldızı içerisinde, dünyadan yaklaşık 600 ışık yılı uzaklığında bulunuyorlar.
Bayliss’in çalışma arkadaşı Peter Wheatley “Canavar gezegen olmasına rağmen NGTS-1b’yi bulmak zor oldu. Çünkü, gezegenin ana yıldızı çok küçük ve sönük” diyor.
Gezegenin an ayıldızına ‘M-dwarf’ adı verildi. Bu tip yıldızlar evrende çokça bulunurlar. Ekibin söylediğine göre beklenmedik çok sayıda gaz gezegenlerin keşfedilmesi olasılık dahilinde.
Alıntı: webtekno
Kaynak: dailymail.co.uk