Ana SayfaKültür & SanatYour Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

-

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini ve yaratıcılıklarını sergileyebilecekleri dinamik bir platform sağlama konusunda kendilerini “tutkulu” olarak tanımlıyorlar. Sanatıyla özgürleşmek isteyen ve müziğin birleştirici gücüne inanan herkese kapıları açık. Detayları sizin için oluşumun kurucusu Aslı İpek Çağan’a sorduk, öğrendik:

Yeni etkinlik 31 Mayıs’ta!

Her şeyden önce sormak isterim, şu anda başvuruya açık yaklaşan etkinliğiniz var mı?

Merhaba. Evet, ufukta sabırsızlıkla beklediğimiz ve azimle çalıştığımız dördüncü etkinliğimiz, Your Stage Art Vol 4, var. 31 Mayıs’ta Cloud Pub’da gerçekleştireceğiz. Sahne almak ve işbirliği için başvurular sürekli açık; başvuru formunu doldurarak, bize mail atarak veya web sitemizdeki diğer iletişim kanalları aracılığıyla her zaman başvurabilirsiniz. Başvuru havuzundan sırayla ve uygunluk durumuna göre etkinlik öncesinde sanatçılarımızı belirliyoruz.

Birbirimizi tanıdığımız için değil müzik yapmak istediğimiz için bir aradayız

31 Mayıs’ı heyecanla bekliyoruz! Your Stage + Art’ın hikâyesine dönelim. Nasıl bir ihtiyaçtan yola çıktınız? Nasıl başladınız?

Üyesi olduğum müzik grubumuz olan Agapi ile geçen yaz bazı sağlık sorunları nedeniyle müzik yapamadık. Bu süreçte müzik yapamamak beni üzdü. Bu durumun üzerine açık sahne mantığında çalışan birkaç yapıya sahne almak için başvurdum. Doğru dürüst ilgi alaka ve samimiyet bulamadım. Sahnelerine önce davet edeceklerini sonra davet edemeyeceklerini söyleyen bir yapı da oldu içlerinde. “Bu kadar müzisyen varken, neden birlikte çalacak insanları bulamıyorum?” diye düşündüm. Birçok projeden ret almamın ardından, kendi platformumu kendi ilkelerimle kurmaya karar verdim. İnsanların birbirini tanıdığı değil, müzik yapmak istediği için bir araya geldiği, fırsat eşitliği sağlayan ve amatör ruhu destekleyen bir alan yaratmak istedim. Müzisyenler olarak bir araya gelip müzik yapmak, eğitim almak ve birbirimize destek olmak için bir yer olmalıydı. Şu anda, tam da hayal ettiğimiz gibi ilerliyoruz, her şey çok güzel ilerliyor. Sahneye çıkan amatör arkadaşlarımızın heyecanını ve performanslarını gördükçe sevinçten mutluluktan gözlerimiz doluyor.

Temel misyonumuz fırsat eşitliği ve işbirliği üzerine kurulu

Amatör ve profesyonel müzisyenlere eşit fırsatlar sunmayı, müzisyenlerle müzikseverleri bir araya getirmeyi amaçlayarak yola çıktınız. Bu misyonunuzu biraz daha detaylandırabilir misiniz?

Bizim temel misyonumuz, müzik dünyasında yer almak isteyen herkes için eşit fırsatlar yaratmak ve müzikseverleri, amatörleri, profesyonelleri bir araya getirerek bir topluluk oluşturmak.

Amacımız, müzik yapma tutkusuna sahip herkesin kendi potansiyelini keşfetmesine ve geliştirmesine olanak tanıyan bir ortam oluşturmak.

Amatör müzisyenlere kendi yeteneklerini sergileyebilecekleri ve deneyim kazanabilecekleri bir platform sağlamak istiyoruz. Aynı zamanda, profesyonel müzisyenlere kendilerini daha da geliştirebilecekleri ve yeni işbirlikleri kurabilecekleri bir alan sunmak istiyoruz. Her seviyeden müzisyenin birbirinden öğrenebileceği ve birlikte büyüyebileceği bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz. Müzikseverleri ise çeşitli yetenekleri keşfetmeleri ve yeni sanatçılarla bağlantı kurmaları için teşvik ediyoruz.

Herkesin müziği yaşaması, deneyimlemesi ve paylaşması için bir ortam oluşturarak, müziği sadece bir dinleyici değil, aynı zamanda yaratıcı olarak da deneyimlemelerini sağlamak istiyoruz.

Ekip işi!

Bir ekip olduğunuzdan söz ediyorsunuz. Ekiptekileri bize tanıtabilir misiniz?

Ekip arkadaşlarımız hakkında daha fazla bilgi vermek beni heyecanlandırıyor.

Projemizin temel taşlarından biri olan Yasin Yılmaz’ın reklamcılık alanındaki 30 yıllık deneyimi, işimize büyük bir değer katıyor. Ajans Sadece‘nin sahibi olması ve geniş bir tecrübeye sahip olması, projemizin kurumsal kimlik tasarımını tamamlamamızda büyük rol oynadı.

Ayrıca, prodüksiyonda Talha Çakan ve Sıfır İllegal ekibiyle ortak çalışıyoruz. Videolarımız onlara emanet.

Mehmet Jabi‘nin etkinlik organizasyonu ve sahne tasarımı konusundaki uzmanlığı da ekibimize büyük katkı sağlıyor. Magic of the Chaos etkinliğinin kurucusu olması, etkinliklerimize daha önceki deneyimlerinden gelen bir birikimi beraberinde getiriyor.

Kayıtsız ekibinden Hakan Tokur da artık aramızda muhabir ve içerik üreticisi olarak bulunuyor.

Ekibimiz sürekli gelişiyor, proje bazlı çalıştığımız insanlar da oluyor tabii. Bunun dışında etkinliklerde gönüllülerimiz de oluyor.

Ekibimiz hâlâ büyümeye açık; bu yolda bizimle çalışmak isteyen herkesi bekliyoruz. Projemizi daha da geliştirerek yaygınlaştırmak için sabırsızlanıyoruz. Bu konuda ilgi gösteren herkesi bize ulaşmaya davet ediyoruz.

Değer veren bir platform olmak. Geçmiş deneyimler bize bunun önemini öğretti

Kurumsal kimliğinizi inceledim. Sektördeki uzun yıllara dayanan deneyiminizle, sanatçıları desteklemeye ve canlı bir topluluk oluşturmaya kendinizi adadığınızı belirtiyorsunuz. Bu uzun yıllara dayanan deneyim platforma nasıl bir değer katıyor biraz açıklayabilir misiniz?

Uzun yıllar boyunca etkinlik ve eğlence sektöründe çalıştım. Festival ekiplerinde, büyük konserlerin kulislerinde ve fikir ekiplerinde yer aldım. Ayrıca, kendi ufak etkinliklerimi düzenledim ve son iki senedir sahnede yer alıyorum. Bu süreçler, sektörü derinlemesine anlamamı sağladı ve sanatçı ile dinleyicinin isteklerini ilk elden görebilme fırsatı verdi.

Ekibimdeki arkadaşlarım Yasin ve Jabi de deneyimleriyle bana çok destek oluyorlar ve fikirsel süreçlerimizi çok yaratıcı bir şekilde sürdürebiliyoruz.

İçinde bulunduğum çoğu işte, “Ben kendi işimi böyle yapmayacağım” diye içimden geçirirdim. Şimdi ise bu deneyimleri göz önünde bulundurarak Your Stage + Art’ın temellerini atmaya çalışıyorum.

Müzisyenlere değer veren bir platform olarak bilinmek ve bütün müzisyenlerin gelmek isteyeceği bir alan yaratmak istiyoruz. Bu bağlamda, onların ihtiyaçlarına veya yapabiliyorsak kalplerine dokunmak bizim için çok önemli.

Etkinlikler ve stantlar hakkında…

Müzikseverlerin ve müzisyenlerin bir araya geldiği etkinliklerde neler oluyor? Etkinliklerle ve stantlarla ilgili bize bilgi verebilir misiniz? 

Etkinlik öncesi gelip kamera düzenimizi kuruyoruz ve soundcheck süreçleriyle birlikte bu teknik kısımları hallediyoruz. Müzisyen arkadaşlarımız gelmeye başlıyorlar. Onları sahne öncesi kulise alıyoruz. Orada, Hakan bir kamera yardımıyla ekiplerimizle hem bağlantı kurmak hem de içeriklerimizi zenginleştirmek adına röportaj içerikleri çekiyor. Ekipler, kendileri için hazırlanmış setuplarla birlikte sahneye çıkıyorlar. Her gruba en fazla 45 dakikalık bir set süresi veriyoruz ve bu süreçte onları kaydediyor, dinleyicilerle birlikte bizler de dinliyoruz. Bu şekilde sırayla her gruba yer veriyoruz.

Stantlar, ilk iki etkinlikte çok fazla şekilde yer aldı. Genellikle el sanatları üzerine ve kendi ürünlerini üreten arkadaşlarımıza küçük işletmelerini tanıtmak için bu stantları açmıştık. Ayrıca, dinleyicilerin gün içinde sıkılmasını önlemek ve yeni şeyler deneyimlemelerini sağlamak amacıyla bu stantları kurduk. Ancak, stantların ağırlığını daha çok müzik deneyimi sunmak için evirmeye karar verdik. Müzik eğitmenleri, kurslar, müzik marketler gibi kendi işimizle alakalı olan stantlara daha çok ağırlık vermeyi, bunun yanında da dinleyicilere ve müzisyenlere unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyoruz.

Kapımız tüm sanatçılara ve sanatseverlere açık

Stantları daha çok müzik deneyimi sunmak üzere evirme kararınıza rağmen Your Stage + Art’ın kapıları sadece müzik ile ilgilenenlere değil, tüm sanatçılara ve sanatseverlere açık diyebilir miyiz?

Evet, eğer öğretebileceğinizi düşünen bir sanatçıysanız, kapımız sonuna kadar açık! Sanat bir etkileşim işidir ve biz, Your Stage + Art olarak bu etkileşimi gerçekleştirmeyi ve ilhamlarla dolu bir ortam oluşturmayı hedefliyoruz. Sanatınızı anlatmak, insanlara deneyim sunmak ve işletmelerinizi tanıtmak isterseniz bize ulaşabilirsiniz.

İlk etkinliğin öğrettikleri…

Bugüne kadar üç başarılı etkinliği geride bıraktınız. Peki ilk etkinliğiniz nasıl bir başlangıç oldu? Bu etkinlikte elde ettiğiniz deneyimler sizi nasıl etkiledi?

İlk etkinliğimiz tamamen ücretsiz gerçekleştirdiğimiz bir etkinlikti ve bu yüzden çoğu sorumluluğu kendimiz üstlendik. Öz sermayemizden harcayarak ve videocu arkadaşlarımızın gönüllü çalışmalarıyla ilk etkinliğimizi gerçekleştirdik. Bazı teknik aksaklıklar yaşasak da ilk gün kendi sahnemizi tamamladıktan sonra içimdeki huzuru ve “Bu iş benim hayalimdeki iş!” dediğimi hatırlıyorum.

İlk etkinliğimizde daha oturmayan bir sistemimiz olduğundan müzisyenlerle ilişkilerimizi tam anlamıyla oturtamamıştık. Ancak, geri dönüşleri aldıktan sonra bu konuda çalışmalar yapmaya başladık. Artık kulis ve müzisyenlerle ilgilenen en az iki arkadaşımız etkinliklerimizde bulunuyor. Kollektif bir ruhu yansıttıkça, ekibimiz ve bizimle olmak isteyen insanlar artıyor. Bu durumdan çok memnunuz ve bundan hoşlanıyoruz.

Kendi kendine yetebilen bir platform olmayı hedefliyoruz

Oluşum, kâr amacı güdüyor mu? Sanatçılarla ve sanatseverlerle olan maddi ilişki nasıl ilerliyor?

Kâr amacı gütmüyoruz, ancak organizasyonu tamamlamak için birçok harcama yapmamız gerekiyor. Kendi kendine yetebilen bir platform olmayı hedefliyoruz, bu yüzden bazı finansal planlarımız var ve bunları daha da geliştirmeliyiz.

Şu anda sanatçılara bir gelirimiz olmadığı için ücret ödemiyoruz. Bizim verdiğimiz medya hizmetleriyle karşılıklı onaylayarak sürecimizi ilerletiyoruz. Ancak ileride düşündüğümüz finansal yöntemleri geliştirebilirsek, müzisyenlerimizle birlikte paylaşmayı istiyoruz.

Müzikseverler şu anda sadece bilet alarak destek olabiliyorlar, ancak ileride bazı bağış yöntemleri veya farklı projelerle bize destek olmalarını sağlamaya çalışacağız.

Müziğin evrenselliğini savunuyor ve deneyimliyoruz

Platformunuzun çeşitli hedefleri var. Biraz da onlardan konuşalım. Müziğin evrenselliğini vurgulayarak, farklı kültürleri ve çeşitli müzik tarzlarını bir araya getirmeyi hedefliyorsunuz. Bu konudaki yaklaşımınızı biraz detaylandırabilir misiniz?

Bireysel olarak konuşursam, ben etnik müzik sanatçısıyım ve müziğin bu denli çeşitliliği beni her zaman aşık etmiştir. Ancak aynı zamanda bir elektronik müzik dinleyicisiyim. Rap, rock veya jazz fark etmez, müzik sentez işidir ve o sentezi güzel yapabilirsek gerçekten yüreklere dokunabiliriz. Ben bunu iyi bir dinleyici olarak söylüyorum. Bir jazz müzisyeni ile klasik Türk müziği icracısını bir araya getirmek, bir rapper ile elektronik müzik prodüktörünü bir araya getirmek ve buradaki anlık yaratımdan çıkacak yeni sesler beni çok heyecanlandırıyor.

En son yaptığımız etkinlikte, bir grup çok popüler bir şarkı çalarken diğer gruplardan birindeki trampetçi gelip onlara eşlik etmeye başladı. Herkesin heyecanını gözlerinde gördüm. Ben de Ermenice bir şarkıyı elektronik davul eşliğinde söyledim. Meraklı gözler ve sorularla karşılaştım. Bu sayede etkili bir dinleyiciyi kendi ellerimizle yaratıyor ve aklımızdaki bir projenin başlangıcını Your Stage + Art sayesinde atmış oluyoruz.

Dijital medya stratejimizi daha istikrarlı hale getirme sürecindeyiz

Dijital medyanın gücünü kullanarak müziği daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyorsunuz. Bu konuda neler yapıyorsunuz ve gelecekteki dijital stratejiniz nedir?

Müzisyenlerimize çektiğimiz klipleri YouTube’da yayınlayarak bağımsız bir medya kuruluşu olarak ilerlemeyi hedefliyoruz. Farklı mekânlarda farklı müzisyenlerle hem onları hem de kendimizi tanıtacak şekilde videolar kaydetmeyi ve geniş bir kitle olan YouTube izleyicisini çekmeyi amaçlıyoruz.

Bunun dışında, dijital üzerinden gerçekleşen eğitimlerle de ilgili bir kitleyi kendimize çekiyoruz.

Ayrıca, kuliste gerçekleştirdiğimiz bazı konuşmaları içeren bir içerik serisine de başladık.

Dijital dünya her gün gelişiyor ve değişiyor. Bu yüzden ona uyum sağlamak için trendleri takibe devam etmeyi ve daha istikrarlı bir dijital strateji izlemeyi hedefliyoruz.

Sürdürülebilir işbirlikleri en büyük hedeflerimizden biri

Sürdürülebilir işbirlikleri hedefiniz doğrultusunda müzik marketleriyle, okullarla, müzik dernekleriyle ve diğer kurumlarla nasıl ilişkiler kurmayı planlıyorsunuz? Bu konudaki hedeflerinizi biraz somutlaştırabilir misiniz?

Yaptığımız şeyin aslında ileriye taşınabilmesi tabii ki de en büyük hedeflerimizden birisi. Bu hedefe ulaşmada işbirlikleri ve dayanışmanın önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Her bir benzersiz ruhun, bu işe çok şey katacağını düşünüyoruz.

Müzik marketleriyle iletişimlerimizde, onların ürünlerini doğrudan ilgili kitleye ulaştırmayı hedefliyoruz. Aynı şekilde, müzik dernekleri ve eğitim kurumlarıyla işbirliği yaparak kültürel ve bilgisel aktarımlar gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu sayede hem oluşum olarak gelişmeyi hem de bireysel gelişimi desteklemeyi hedefliyoruz. Düzenlediğimiz eğitimlerde ve workshoplarda bilgi alışverişi yapabileceğimiz ilişkiler kuruyoruz.

Aynı zamanda eğitim platformu olmayı arzuluyoruz

Your Stage + Art aynı zamanda bir eğitim platformu diyebilir miyiz? 

Öyle olmayı arzulayan bir platform diyebiliriz.

Etkinlik içerisinde bazı deneyimleme alanları sunmuştuk. Bir keresinde online olarak “müzisyenler için sosyal medya kullanımı” eğitimi verdim. Ancak ilerleyen planlarımızda bu konunun üzerine daha fazla odaklanmayı planlıyoruz.

Müzik üzerine konuşulabilecek birçok alt dal var; müzik felsefesi, müziğin fiziği, müzik terapisi, teorisi ve uygulaması gibi birçok konu… Bu konularda eğitimler ve oturumlar düzenleyerek ilerideki hedeflerimize ulaşmayı planlıyoruz.

Uluslararası alanda yer almak için çalışıyoruz

Türkiye genelinde ve uluslararası düzeyde bir müzik platformu haline gelme vizyonunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu hedefe ulaşmak için gelecekte gerçekleştirmeyi planladığınız projeler var mı?

Müziğin evrenselliğiyle ilgilenen bir ekip olarak, kültürler arası bağlantılar kurmayı çok önemsiyoruz. Bu çerçevede, Avrupa Birliği projeleri veya kültürel festivallerin parçası olmak ya da onlardan biri olmak için bağlantılarımızı sürdürüyoruz.

Gezici bir platform olmayı hedefliyoruz

Son bir soru… Your Stage + Art’ı mekan olarak The Cloud Pub ile özdeşleştirmeli miyiz?

Evet, ana sahnemiz The Cloud Pub.

Cloud Pub, Your Stage + Art’ın doğum yeridir, ilk adımlarını atmasını sağlayan, bizim için çok değerli bir yerdir. İşletmecisi yakın arkadaşımız aynı anda projemizin yaratıcı yönetmenidir.

Fakat gezici olmayı hedefleyen bir platformuz; bu etkinliği sadece Ankara’da değil, birçok şehirde birçok noktada gerçekleştirmek istiyoruz.

Herkes Your Stage + Art’da sahne alabilir!

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bize yer ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bağımsız müzisyenleri desteklediğimiz bir topluluk, bir platform Your Stage + Art ve herkese kapısı açık. Bu röportajı okuyan ve kendini burada bir şekilde gören herkesin mailini bekliyoruz. İletişime geçelim. Kolektif bir bilinçle müzik yapmanın ruhunu bilenler ya da bunu tatmak isteyenler, sahneniz hazır!

Your Stage + Art’ın 31 Mayıs’ta gerçekleşecek olan dördüncü etkinliği hakkında ayrıntılı bilgi için internet sitesini ziyaret etmeyi ve sosyal medya hesaplarını takip etmeyi unutmayın!

SON YAZILAR

Dimitris Sotakis: “Kurgu söylemek istediklerimi söylemek için bir anahtar”

Dimitris Sotakis’ten ilk olarak Büyük Hizmetkar romanını okudum. Yarattığı heyecanla hemen diğer kitaplarına yöneldim. Bu arada arkadaşlarım da kitaplarını okumaya başladı. Yazı dili, anlatımı, romanlarına...

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol