Tüm dünyanın korona virüsüyle boğuştuğu ve neredeyse korona dışında hiçbir şey konuşamadığımız bu günler, takvimlerde işaretli önemli günlerden birine daha geldi. 2 Nisan, Otizm Farkındalık Günü: Otizme dikkat çekmek, otizm farkındalığını yükseltmek için seçilmiş bir gün. Belki biliyorsunuzdur, ülkemizde dört yüz elli bin kişinin otizm olduğu söyleniyor. Geçenlerde bir yerlerde, Amerika’da son yıllarda her elli altı çocuktan birisinin otizm tanısıyla dünyaya geldiğini okudum. Rakamlar, otizmin hayli yaygın olduğunu söylerken siz, otizmin farkında mısınız?
Yakın çevrenizde otizm tanısı konulmuş bir birey yoksa, eğitimci ya da tıpçı değilseniz otizm size uzak bir kavram olabilir. Ama farklılıklarımızla bir arada yaşama gücümüzü yükseltmeliyiz değil mi? İsterseniz önce otizmle ilgili kısa bir animasyona bakalım.
Bir de bir çocuğun gözünden otizme:
Evet, bu yazının yazılış amacı otizmle ilgili bilimsel bilgileri sizlerle paylaşmak değil.
Otizmin Farkında Olmak
Her ne kadar son günlerde imkanı olanlarımız evlerimize kapalı, izole, asosyal hayatlar sürüyor olsak da insan sosyal bir varlıktır. Duygu, düşünce, istek, beklenti, arzu ve rahatsızlıklarını ifade ederek var olur. İletişim kurarak bir kimlik edinir, ilişkiler yaratır ve bu ilişkilerin içinde yarattığı benlik tanımıyla kendi oluş serüvenine devam eder. Tam bu noktada şunu sormak gerekiyor galiba; hepimiz mi? Cevap, otizm tanılı bireyler için bunun böyle olmadığını söylüyor.
Otizm tanılı bireylerin ayırt edici özellikleri; tanımladığımız anlamda iletişime kapalı ya da uzak olmaları, sosyal etkileşimde zorlanmaları, ısrarla ve sürekli yenilenen çoğunlukla ritmik davranışlar sergilemeleridir. Elbette bu özelliklerin tamamı değişime açıktır ama hiçbir zaman “normal”in biçimine bürünmeyecektir. Aslında bürünmesi de gerekmiyordur. Önemli olan aslında, bir arada ve bağımsız yaşama hakkının her birey için mümkün olmasıdır.
Otizm tanılı bireylerin, bağımsız yaşam becerileri kazanmalarında, uygun iletişimi kullanmayı öğrenmelerinde, erken tanı ve erken eğitim olumlu pek çok artı sağlıyor. Erken tanı ve erken eğitime dikkat çekmek, ayrıca otizm tanılı bireylerin sosyal kabulünü artırmak ve farklılıklarımızla bütün olduğumuz bilincini geliştirmek için 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü var. Yapmamız gereken her özel günde olduğu gibi bu günde de belirtilenleri bilincimizle bütünleştirerek yaşamaya devam etmek. Daha fazla farkında olarak.
Her biri çok özel ve birbirinden farklı dünyaları olan otizm tanılı bireyler, gelişimleriyle uygun bir alana yönlendirilirlerse akla hayale gelmeyen başarılar da elde edebiliyorlar. Bu da bir not olarak burada bulunsun.
Sinemada Otizm
Sinemanın unutulmazları arasında yerini almış Yağmur Adam, Forest Gump filmlerinin otizm tanılı bireylerin hikayelerinden yola çıkarak yapılmış olduğu bilgisi belki herkese aşina gelecektir. İzlemeyenlere elbette tavsiye ederim. Ayrıca daha pek çok sinema filmiyle otizm dünyasına beyaz perdeden biraz daha yakından bakmak mümkün. İzlemek isteyebilecekler için onedio’nun hazırladığı bir listeyi paylaşmak istiyorum. Sağlıcakla kalmanız dileklerimle.