Ana SayfaKültür & Sanat9. Berlin Bienali’nin 15 maddede kolay okunası izlenimleri

9. Berlin Bienali’nin 15 maddede kolay okunası izlenimleri

-

9. Berlin Çağdaş Sanat Bienali ziyaretim ardından izlenimlerimi; yolda, trafikte, ders arasında, sergi açılışında, perde açılmadan okunabilsin, Berlin Bienali hakkında aklımızda bir şeyler olsun diye kolay okumalık bir özetle paylaşmayı istedim. Şimdi, uzatmadan:

1- Konu; Berlin Çağdaş Sanat Bienali, dijitalin maddeselleşmesi ve 2016’da bu paradoksların dünyayı nasıl şekillendirdiğini ele alıyor.

2- Küratörler; New York’ta yaşayan küratör kollektifi DIS; Lauren Boyle, Solomon Chase, Marco Roso, David Toro.

Mekânlar

3- Bienal mekânları, farklı kimliklerdeki mekânlar olarak; yine kimliksel ve imajlar arası geçişleri simgelemesi sebebiyle seçilmiş. Güzel Sanatlar Akademisi (Akademie der Künste), Avrupa Yönetim ve Teknoloji Okulu (ESMT European School of Management and Technology), KW Çağdaş Sanat Enstitusu (KW Institute for Contemporart Art) ve Blue-Star Botu (Blue-Star sightseeing boat of Reederal Riedel).

4- KW Çağdaş Sanat Merkezi, farklı katlardaki ve dokusal özelliklerdeki mekânlara girip çıkarak farklı alan özelliklerini deneyimlemeye açık ve bu şekildeki yerleştirmelere yer veriyor. Sergi, dış mekânda, bahçedeki oluşturulmuş bahçelerle başlıyor zaten, kafe de giriş ve çıkışta ve etkinlikler arasında yine bu serginin bir parçası olmuş. Eserlerin zeminlerinde kullanılan su, havuz, toprak, halı, beton, yerleştirmelerin alanla bütünleşmesini sağlıyor.

kw-contemporary-art-center-berlin-bienalle-20165- Güzel Sanatlar Akademisi ise daha günümüz dünyasının şeffaflığını yansıtan, geniş, ferah, kamuya açık sınırları olan veya olmayan, her açıdan görülebilen alanlar oluşturmuş, kendi cam duvarlı ve iç alanda geniş, ferah ve açık yapısına da uygun olarak.

6- Bienal web sitesi ise yine konuyla paralel dijital bir mekân olarak kullanılıyor. İnteraktif ve sürekli güncellenen içeriği ile süregelen şekilde içerik sağladığı, şekillendirdiği eserler mevcut. “Fear of Content (İçerik Korkusu), bu alana özel projelerin görülebileceği kısım.

7- Program

Dijital denince ilk akla gelen videolar, gerçek alanla ilişkili bir şekilde geçişken formatlara sahip. “Crying Games” (Ağlama Oyunları), bir hanın alt katındaki tuğlalı odasında, yerlerde kumlar ve odaya girince tam karşınızda gri hükümlü tulumları içinde ağlayarak özür dileyen politik figürleri canlandıran aktörlerin görüntülerinden oluşan bir video film. Tony Blair, Condoleezza Rice, Donald Rumsfeld, George W. Bush ve Dick Cheney ise videoda yer alan politikaları, fikirleri ve yürüttükleri askeri kampanyalar ile 2000li yılları şekillendiren ve etkileri bugünlere yansıyan kişiler. Josh Kline, video işini, aktörlerin yüzlerinin dijital ortamda bu kişilerin yüzleri ile değiştirilmesi, ağız ve gözlerine duyguların yerleştirilmesine olanak sağlayan bir teknoloji ile yaratılmış.

8- Camille Henrot, Office of Unreplied Emails, 2016‘da (Cevaplanmamış Mektuplar Ofisi, 2016) kendisine yıl boyunca gelen tanıtım e-postalarına el yazısı ve resimleri ile cevaplar veriyor. Sergisi, bu eserlerin yerleştirmesi şeklinde sunuluyor. Bu şekilde, kendisine gelen e-postalardaki dilin samimiyeti ve aslında gerçekte birbirini tanımayan kişilerin iletişim kurabildiği bu kolay yöntemin mesafeli şekli ile oynuyor. Tanımadığı bu kişilere yöntemi ve içeriği de samimi ve canayakın bir şekilde kullanıyor.

9- Jullien Ceccaldi’nin aşka ve başarıya susamış karakterleri, “Monument Right” (Sağ Anıt) ve “Monument Left” (Sol Anıt) olarak iki LED ekranda yer alan dijital, akrilik cam ve boyamayla yapılmış. Farklı kültürler, farklı iç dünyaları simgelerken, duygu ve bilişsel arzuların birbirinden kopukluğunu ortaya koyuyor.


10- “Transit Mode” (Geçiş Modu), Güzel Sanatlar Akademisi’nde mekânın farklı yerlerinde fotoğraf ve karışık malzemeyle oluşturulmuş performatif yerleştirmeler ile karşımıza çıkıyor. Anna Uddenberg, bu işinde cinsiyetçilik teorilerinin önceki dönemlerinde irdelenmiş sosyal sınıflar ve zevkleri, uyumluluk ve cinselliği yansıtan alanlar oluşturuyor. Hem anne hem bedenen esnek ve çekici hem de evinin sorumluluklarını taşıyan bir kadın, oldukça dikkat çeken alanlardan biri.

transit-mode-10-madde11- Performans

Günümüzün hızla ortaya çıkan trend ve ideolojileri nedir dendiğinde Alexandre Pirici, Facebook, Google sıralamalarından hareketle bir olaylar akışını harekete taşıyor. “Signals” (İşaretler), gerçek politik olaylar, pop kültür ögeleri ve efemeritlerinden oluşan bir haber akışı sunuyor. Kara kutu sahnede, üzerinde beyaz reklektöfleri olan dört performans sanatçısı, her gün sürekli olarak iki saat boyunca bu akışı sunuyor. Her günün olay akışı ise online olarak katılımcıların oylarıyla, en çok oy alan 30 olay seçilerek belirleniyor. Bu içeriği de/alexandra-pirici/ adresinden veya KW’de yer alan ekrandan seçebiliyoruz.

12- Etkinlik

Bienal süresince yoga ve performans atölyelerinin olması izleyici geliştirme anlamında fiziksel olarak izleyiciyi sürece dâhil ederken seminerler ve panel konuşmaları da izleyiciyle beraber zihinsel olarak biraraya gelip düşünsel bir yaratım, sanatçı ve izleyici arasında karşılıklı gelişim ortamı sağlıyor.

13- Alana özgü yerleştirme

Güzel Sanatlar Akademisi’nde genel olarak alana odaklı işler görülüyor. Hatta ticari olarak dönüşmüş işler. Mesela; Christopher Kulendran Thomas’ın “New Eelam” Projesi, global bir kolektif ev sahipliği modelini yeni bir iş olarak sunuyor. Dünyanın farklı ve genelde hip şehirlerinde yer alan lüks ve şık evlerinin bulunduğu ağa bir üyelik sistemi sistemi ile katılabiliyorsunuz. Nereye giderseniz, orada eviniz oluyor. “Akışkan vatandaşlık” diyor Thomas sisteme.

new-eelam-13-madde14- Bir başka geçişken alan da Amerikan Elçisi’nin Berlin’deki evinin bir sunumu. Elçinin evi, hem bir özel alan hem de diplomatik bir alan. Aynı anda hem kendisine ait hem de değil ve bu evde hiçbir elçi sürekli kalmıyor işin doğası gereği. Bu iş kamusal ve özel, politik ve kişisel alanların geçişgenliğini gösteriyor. Bu ev, tüm kata yerleştirilmiş birkaç evden biri. Alanda hep aynalı duvarlar ve bu duvarlara asılı New Theatr (Yeni Tiyatro)’ın fotoğafları yer alıyor. Alanda yaşayan karakterlerin kendilerini sergileme halinin kültürel temsil veya performansçı olup olmamasını sorguluyor. Bu alan işi Calla Hengel ve Max Pitegoff tarafından hazırlanmış Interior I (İç Alan I) ve Interior II (İç Alan II) isimli eserlerinden oluşuyor.

interior-ii-14-madde15- Son olarak, dijitalleşmenin günümüzü ve sanatı etkilediği bir konseptte sanal gerçeklikten (virtual reallity) bahsetmeden bu yazıyı tamamlayamam. Deneyime yönelik eserler aslında bir taraftan çok da kişisel ve bu da yine kamusal alanda yaşanan bireysel deneyime olanak sağlıyor. Jon Rafman, Güzel Sanatlar Akademisi’nin terasında Paris Meydanı’na bakan, aynı zamanda terastaki yutan ve yutulan hayvan heykelleriyle beraber katılımcıları bir dizi dramatik olayların içinde dokunsallığı ve sanal gerçekliğin esrarengiz dünyasını keşfe çıkarıyor. “View of Pariser Platz” (Paris Meydanı Görünümü) ve “The Swallower Swallowed” (Yutan Yutulan). Benim için çok ilginç tarafı beynimizin gördüğü şeyleri gerçek sanması ve bunun bedenimizde yarattığı gerçek tepkileri gözlemlemek oldu, dolayısıyla sadece aklımda kalan değil, tüm bedenimle hissettiğim bir eserin etkisi bir süre daha süreceğe benzer.

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...
Müge Olacak
Müge Olacakhttp://www.mugeolacak.com
Atelier Muse Kurucu Direktörü, performans sanatçısı, araştırmacı ve yazar Müge Olacak, İstanbul ve Berlin'de yaşamaktadır. 2008 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olmuş ve çeşitli çokuluslu şirketlerde pazarlama deneyimi edinmiştir. 2015-16’da, Türkiye’de başladığı çağdaş dans ve koreografi eğitimine Polonya’da devam etmiştir. 2011’den bu yana çağdaş dans, performans, disiplinlerarası üretimler ve gösterimler gerçekleştirmekte olup özellikle kadın, tabular, ifade özgürlüğü konuları, kişisel ve sosyal ilişkilere odaklı çalışmaktadır. SzurSure (Polonya) performans grubunun kurucularındandır. Yönettiği ve ürettiği çalışmalar ile HAU Hebbel am Ufer Berlin & ifa (Institut für Auslandsbeziehungen), Hrant Dink Vakfı, Nantes Yaratıcı Nesiller Forumu ve işbirliği programlarından burs ve ödüller kazanmıştır.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol