Diyelim idam geldi. Bu caniler, bu çocuk katilleri idam edildi. Peki, sorunlar çözülmüş olacak mı? Toplumun gazı alınacak içi soğuyacak ama o devasa erkeklik sorunu, kadınların, çocukların, hayvanların üstünden o erkek tahakkümü bitecek mi?
İdam, ilkelliğe geri dönüştür. İdam, “Sallandıracaksın bak birkaçını Taksim’de, o zaman bir daha yapıyorlar” mı kolaycılığıdır. İdam, kendi gibi düşünmeyene yaşamayana yaşam hakkı vermek istemeyenin eline güçlü bir silah vermektir. Devlete cinayet hakkı tanımaktır. İdam çözüm değildir, önlem ise hiç değildir. Şiddet, kan, intikam, kısasa kısas. Eril iktidarın, erkeklik kavramının yansımalarıdır hep bunlar.
İdam, hadım gibi şiddete dayalı şiddete şiddetle karşılık verecek cezalar çözüm veya önlem midir ? Önce bunu iyice düşünmek gerekiyor. Öncelikle sorgulanması gereken erkeklik kavramı; toplumda erkeğe verilen diğer bedenleri üzerinde kullanım denetim hakkı, inisiyatifi mi. Cinsel istismar, taciz, tecavüz erkekliğin tahakküm etme içgüdüsünün veya bilinçli tercihinin bir parçası ve sonucudur.
Çocuk cinayetleri, kadın cinayetleri, taciz, tecavüz ve hayvan cinayetlerine verilen tepkiler bile erkeklik sorununun toplumda ne derece yer ettiğinin bir göstergesi değil mi? Her cümlesini amk ifadesiyle bitirenler, cani katillere de tecavüz edilmesi gerektiğini savunanlar, bir cinsel istismar suçuna tepki gösterirken bunu bir cinsel eylemle ilişkilendirmeden tepki gösteremeyenler de bu sorunun bir parçası, muhtemel gelecekteki olası faillerinden biri değil midir?