Françoise Sagan modern Fransız yazınında önemli kadın seslerden biri olarak çok erken yaşta gelen edebi şöhretini yaşamının ilerleyen yıllarında da sürdürür.
1935’te doğan yazar ilk romanı ‘Bonjour Tristesse’ (Günaydın Hüzün)’ü 18 yaşında yazmış, bu roman filme de çekilmiştir. Roman adını bir Paul Eluard şiirinden alır. Kitabın amoral tonu Katolik ahlakçılardan tepki görürken genç Fransızlar kitabı benimserler. Bu kadar genç yaşta bir insanın yetişkin ilişkilerini bu denli olgunlukla anlattığı kitap ve filmi Fransa’daki edebi çevrelerde şaşkınlıkla karşılanmış, yazarını erken yaşta Fransa’nın edebi yeteneklerinden biri yapmıştır.
Sagan soyadını çok sevdiği Marcel Proust karakterlerinden Sagan prensesinden aşırmıştır. Günaydın Hüzün’ü yazdığı dönemde yazar ve siyaset adamı Andre Malraux’nun kızı Florence ile Saint Germain des Pres’de Amerikalı klarinetçi Sidney Bechet’yi dinlemeye giderler. İlk romanının yüksek satış rakamlarına ulaşmasıyla Paris’te bir daire ve lüks bir arabaya kavuşur. Ünlü olduktan kısa bir süre Paris Review’a verdiği röportajda şöyle diyecektir: “Bir grup gangsterle birlikte Şili’ye gitmek yerine Paris’te kalıp bir roman yazmak bana müthiş bir macera gibi görünüyor.” Tüm parasını sefahate harcar.
2004’te 69 yaşında öldüğünde 1 milyon euro borç bırakır. Eski dostu şarkıcı Juliette Greco, Sagan’ın hep istediğini yaptığını ve 12 yaşında kaldığını söyleyecektir. Tüm arkadaşlarının restoran ve bar hesaplarını öder, Elle dergisi New York ve Capri’den yazması için Sagan’ı seçer. Toplamda 20 roman, 9 oyun, iki biyografi ve kurgu dışı yazılar yazacaktır. Paris-Match dergisi Sagan için 18 yaşında bir Colette nitelemesi yapar.
Sagan yazarken ritm arar, yazmayı caz müziğinde bulunan ritme benzetir. 1979’da Cannes film festivalinde jüri başkanı olur. Aynı zamanda 1977’de les fougeres bleues adlı filmi yönetir.
Sagan iki evlilik yapmış, bir çocuğu olmuştu.