Bilimsel araştırmalar ve yasalar aksini iddia etse de birçok insan hayvanların da en az bizim kadar duygusal varlıklar olduğuna ikna olmuş değil. Bilinç düzeyimiz ya da fiziksel özelliklerimiz bir şekilde hayvanlardan daha gelişmiş olsa da onlar iletişim kurabilen, sosyalleşen ve “insan müdahalesi olmadan” yaşamlarını devam ettirebilen canlılar.
Bir hayvanat bahçesinde, 19 yıl boyunca birlikte yaşayan Goof ve Amy, dünyaya geldikleri hapishanenin içinde birbirlerine sahip oldukları için şanslı sayılabilirlerdi. Tutsak edildikleri yıllar boyunca üç yavruları oldu ve her biri onlardan çalınarak farklı hayvanat bahçelerine gönderildi.
Geçtiğimiz hafta, görevliler karaciğeri rahatsızlanan Amy’i uyutma kararı aldı. Ayılar arasında oldukça sık rastlanan bu hastalığın semptomları bir süredir Goof’ta da görülüyordu, tek arkadaşını kaybetmekse durumunu kötüleştirmeye yetti.
Veteriner Sun Chronicle, “Bu durumu hemen atlatmasını bekliyorduk ama Goof’un durumu birkaç gün içinde oldukça kötüye gitti” diyor.
Amy’nin ölümünü takip eden dört gün boyunca Goof’un sağlığı o kadar kötüye gitti ki yetkililer onu da uyutmaya karar verdi. Yapılan otopside ise yaşa bağlı rahatsızlıkların yanında başka etmenlerin de olduğu tespit edildi: “Amy’i kaybetmenin üzüntüsü semptomları harekete geçirmiş olabilir.”
Güney Asya’ya özgü bir tür olan tembel (sloth) ayılar, “tutsaklık altında” dahi 40 yıl yaşayabiliyor. Amy 25, Goof ise 27 yaşındaydı. Bu da psikolojik etmenlerin onları olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Hayvanların kafeslere tıkılmaları ve sergilenmeleri öylesine normalleştirildi ki onların da duyguları olduğu unutuldu. Amy ve Goof’un hayatlarını kaybetmeleri ise demirlerin arkasında gerçekten “hisseden” varlıkların olduğunun göstergesi. Bizse onların duygularını hiçe sayarak hayatları üzerinde karar verme yetkimiz varmış gibi davranmaktan ne yazık ki vazgeçemiyoruz.
Kaynak: The Dodo