Endüstriyelleşmenin getirdiği tek tipleşmeyi hayatımızın her alanında yaşıyoruz. Bizleri kolaya sevk eden ve bu tek tipleşmenin bir parçası olmamızı sağlayan düzen aynı zamanda geleneklerimizi de bizlerden almaya başladı. Bu yazıda sizlere unutulan kitabevlerinin endüstriyelleşme karşısındaki direnişine örnek olan ODTÜ Öykücü Kitabevi’nin işletmecisi Hüseyin Çek ile yaptığım kısa fakat dolu sohbetten bahsedeceğim.
Öykücü Kitabevi temelini 1995’te ODTÜ’de kurulan Arkadaş Kitabevi’nden alıyor. 2009’dan beri ise Hüseyin Çek ve eşi Cennet Çek’in çabalarıyla hizmetine Öykücü Kitabevi adı altında devam ediyor. Hüseyin Bey söyleşimiz sırasında günümüzde teknoloji çağı adı altında oluşan sistemde eskiye oranla düşen kitap okuma oranından yakındı. Özellikle 2000’lerin başından bu yana internetin hayatımızdaki yerinin de artmasıyla birlikte insanların kitabevleri yerine “online” araştırmayı tercih ettiğini vurguladı. Bu durumun da kendilerine olan etkisini şöyle belirtti: “Bu kitabevi diğer üniversitelere örnek oluşturuyordu. Önceden alışveriş merkezleri olmadığı için hocalar da öğrenciler de ODTÜ’deki kitabevini tercih ediyorlardı. İnternet, fotokopi ve korsan baskı bu kadar yaygın değildi.”
Bu durumda, teknolojinin hızlı yükselişi ve insanların araştırma ve öğrenme tekniğinin de bu çerçevede değişmesi kitabevlerine talebin düşmesindeki temel sebeplerden biri olarak görülebilir. Ayrıca piyasadaki yeni pazarlar da küçük işletmeleri zor duruma sokan bir başka önemli faktör. Hüseyin Bey yeni açılan alışveriş merkezlerinin işlerini büyük oranda etkilediğini söyleyerek artan kira oranlarının da önlerindeki en büyük engel olduğunu vurguladı.
Öykücü Kitabevi, bu bağlamda yapılan kampanya ve etkinlikler ile birçok kesim tarafından desteklendi. Özellikle change.org’da yapılan imza kampanyası büyük bir destek görüp, Emrah Serbes ve Hakan Günday’ın katılımıyla düzenlenen imza günleri Öykücü Kitabevi’nin farkındalığını artırdı. Hüseyin Bey ve eşine gelecek dönemdeki planlarını sorduğumda bağımsız bir kitabevi olarak yüksek kira bedelini ödemekte zorlandıklarını söyleyerek, ODTÜ yönetiminin bu konuda bir indirime gitmemesi halinde maalesef bu işe devam etme şanslarının olmadığını belirtti.
ODTÜ’deki kitleye kaliteli ve içerik olarak zengin bir çeşitlilik sunan Öykücü Kitabevi, endüstriyel işletmelerle kıyaslayınca temel amaçlarının para kazanmak değil kaliteli hizmet sunmak ve ODTÜ öğrencisiyle iyi ilişkiler kurmak olduğunu belirtti.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, küçük işletmelerin piyasada varolma çabalarına destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, endüstriyelleşmenin alışkanlıklarımız ve geleneklerimizin önüne geçmesine engel olup, Öykücü Kitabevi gibi devamlılığını sürdürmeye çalışan kuruluşları göz ardı etmemiz gerektiğine inanıyorum.
Dünyayı, toplumu ve hatta kendimizi daha iyi tanımanın yolunun okumaktan geçtiğini belirten Hüseyin Bey herkesi ODTÜ Öykücü Kitabevi’ne sıcak çayını içmeye bekliyor.
Hazırlayan: Yusuf Can Albayrak