Asya ve Pasifik bölgesindeki su kaynakları -nüfus artışı, kentleşme, çevre kirliliği ve iklim değişikliği süreçlerine bağlı olarak- giderek artan bir baskı altında. Asya’nın yüzde 75’inden fazlasında su güvenliği odaklı ciddi sorunlar, riskler halihazırda mevcut. Bölgedeki nüfusun yüzde 90’ından fazlasına ev sahipliği yapan ülkeler şimdiden çok yakın bir su krizi tehdidi ile karşı karşıya.
1. Asya’nın su güvenliği nüfus artışı, kentleşme, gitgide artmakta olan su kirliliği, iklim değişikliği, bölgedeki su ile ilgili felaketler, yeraltından devamlı ve çok miktarda su çekilmesi şeklindeki birbiri ile ilintili gelişmelere bağlı olarak ciddi bir risk altında.
2. Asya’nın yüzde 75’inden fazlasında su güvensizliği sorunu mevcut. Bölgedeki nüfusun yüzde 90’ından fazlasına ev sahipliği yapan ülkeler şimdiden çok yakın bir su krizi tehdidi ile karşı karşıya.
3. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Küresel Riskler 2015 raporunda, su krizi dünyadaki en etkili risk olarak belirtildi.
4. Su kullanılabilirliğini artırmak için çaba harcanmadığı sürece, su kıtlığı ekonomik büyüme üzerinde baskıcı, sınırlayıcı bir güç olmaya devam edecek. Örneğin; Çin Halk Cumhuriyeti’nde gayri safi yurtiçi hasılanın tahmini olarak yüzde 2.3’lük bir kısmı çoktan eridi. Çünkü su kıtlığı (% 1.3) ve su kirliliği (% 1) ekonomik gelişme üzerinde negatif yönde ve doğrudan etkili.
5. Asya’daki en büyük su tüketicisi, tarım. Ortalama olarak, bölgedeki su kaynaklarının yüzde 70’i gıda üretimi için kullanılıyor.
6. Artan refah ile birlikte nüfusun daha da fazla su-yoğun ve et temelli beslenmeye gereksinimi olacak. Tarım kolunda 2050 yılı itibariyle yüzde 60’tan fazla gıda üretiminin dünya çapında gerçekleşmesi gerekecek, aynı sınırlı su kaynaklarını kullanan gelişmekte olan ülkelerde ise bahse konu bu gıda üretimi oranının yüzde yüzü aşması gerekecek.
7. 2030 Su Kaynakları Grubu tarafından, su arzı ile talebi arasındaki uçurumun 2030 yılı itibariyle yüzde 40’a ulaşacağı tahmin edilmişti.
8. Asya’daki pek çok ülke tarım için büyük ölçekte yeraltı suyuna bağımlı. Yeraltı suyunu kullanarak sulama faaliyetlerini gerçekleştiren ülkeler arasında, sulanan alan büyüklüğü açısından, en başı Hindistan çekiyor. Hindistan 39 milyon hektarlık bir değerle ilk sırada yer alırken onu 19 milyon hektar ile Çin Halk Cumhuriyeti takip ediyor. Bangladeş, Hindistan, Nepal ve Pakistan yeraltı sularının yaklaşık 210-250 kilometre küpünü birlikte pompalıyor.
9. Çevreyi korumaya yönelik önlemlerden, uygulamalardan ödün vermeksizin daha fazla gıda, temiz içme suyu ve enerji sağlayabilmek ve sağlık önlemlerine erişimi mümkün kılabilmek artık çok daha zorlayıcı. Çünkü tüm bunları çevreyi artık daha da fazla tehlikeye atmadan gerçekleştirebilmek; su ile ilgili afetlerin riskinin yüksek olduğu ve iklim değişikliği etkilerinin gözlemlenebilmesi için son derece elverişli, uygun bir ortamda çok daha zor.
10. 2050 yılı itibariyle Asya nüfusunun %64’ü şehirlerde ikamet edecek ve kentlerde yaşayan nüfusun yüzde 50’sinden fazlası alçak kıyı bölgelerinde veya taşkın ovalarda yaşamaya çoktan başlamış olacak.
11. ABD şu anda, kentsel ve kırsal alanlarda su ile ilgili projelere yılda yaklaşık 2 milyar dolar yatırım yapmakta. Enerji ile ilgili projelere ise ABD yılda yaklaşık 4 milyar dolar ayırıyor.
12. Asya Kalkınma Bankası (ADB), Su Operatörleri Ortaklığı Programı’nı (WOP) 2007 yılından bu yana uygulamakta olan çok taraflı bir kalkınma bankasıdır. Programın önceliği gelir getirmeyen su oranını azaltabilmektir. Su hizmet kapasitesini geliştirebilmek, bilgi paylaşımını teşvik edebilmek için program deneyimli, etkili tarafları buluşturarak verimli bir kamu hizmeti yürütmeye çalışmatadır. Hizmetleri geliştirmek, finansal istikrarı sağlayabilmek ve operasyonel performansla diğer kritik hususlar üzerine çalışmaları yürütebilmek şeklindeki amaçlar için en iyi uygulamaların benimsenebilmesi noktasında danışmanlar faaliyetlerini sürdürüyor. Asya Kalkınma Bankası, Su Operatörleri Ortaklığı Programı şimdiye kadar sayısı kırkı aşan ortaklıklar kurmayı başardı.
Kaynak: ADB 1 / 2