Greenpeace, fok endüstrisinin geri gelmesi konusunda istekli mi?
Vegan.com internet sitesinde MSNBC’nin, fok avı ve fok endüstrisi hakkında iki kişiyle röportajı var. İlk röportaj Nordik Bakanlıklar Konseyi’nden Nuaja Bianco ile yapılıyor. Üzerindeki fok derisi ve kürkünden yapılmış kıyafetin Greenland’da bir fok fabrikasında üretildiğini ve bunun sürdürülebilir bir giyim sektörü olduğunu söylüyor. Röportajın geri kalanı şöyle devam ediyor:
Spiker:
–Amerika’nın bazı kesimlerinde kürk modası etiklik sorgulamaları nedeniyle bitti. Bu durum İskandinav ülkelerinde söz konusu mu?
Bianco:
–Hayır, bu ne İskandinav ülkelerinde ne de Grönland’da söz konusu. 1970’lerde bebek fokların öldürüldüğü bir düşünce biçimi bugün mevcut değil. Şimdi bir sürü fok var ve bugün öldürülenler yetişkin foklar.
Spiker:
– Büyümüş foklar öldürülmek için gönüllü.
Bianco:
– Hemen hemen, evet.
Spiker:
– Sonuçlar da çok güzel. (Bianco’nun kürküne atıfta bulunarak)
Bianco:
– Foklardan yapılan kıyafetleri giymenin meşru olduğunu, bunda hiçbir sorun olmadığı mesajını yaymak istiyoruz.
Bir başka röportajı da Greenpeace aktivisti Jon Burgwald ile yapılıyor. “70’lerde Greenpeace’in böyle bir üretimin arkasında olabileceğini görmek zor olurdu” diyen spikere cevabı ise “Greenpeace’in 70 ve 80’lerde, özellikle Kanada’da endüstriyel, kâr amaçlı yapılan fok avından farklı olarak bugün bunun sürdürülebilir olduğu ve yerli fok avının toplum için sorun teşkil etmediği hatta toplumun bunu desteklediği” şeklinde.
Liberation sitesinin soru cevap şeklinde giden yazısına göre, her mart ve nisan ayında Kanada hükûmeti 1-2 aylık bebek fokların katledilmesine ve bu aylarda yaklaşık 300 bin fokun avlanmasına izin veriyor.
Grönland, Kanada ve Alaska’da yaşayan yerliler fok ticaretinin yüzde 3’ünü oluşturuyor ki bu Kanada Dışişleri Bakanlığı için küçük bir rakam değil. Nitekim Avrupa Birliği’nin 2009’da fok ürünlerinin ithaline yasak koymasının ardından, Kanadalı senatör Mac Harb yasakla savaşmak için yerli avcılara ürünlerini marketlerde satabilmeleri için kaynak yardımı yapılmasını öneriyor. Kürk endüstrisi ise bir yandan yerli avcıları kürk üretimine gelen eleştirilere karşı kullanırken, diğer yandan kürklerin “yerli üretimi” olmasına, yerli kesimin kazandıracağı ürün miktarının az olacağını bildiklerinden karşı çıkıyor. Doğa/Hayvan Kardeşliği’nin kurucusu Paul Hollingsworth, fok endüstrisinin “Avlanmak Kanada yerlilerine ait ekonomik ve kültürel bir aktivitedir” fikrini savunmaya devam ettiğini söylüyor.
Kürklerin işlenmesi sırasında kullanılan toksik maddeler
Giyim sektöründe sentetik yerine doğal kürk kullanımının çevre için daha yararlı olduğu fikri de kürk endüstrisinin sevdiği ve kullandığı bir fikir, fakat gerçekte doğal kürkler de bazı işlemlerden geçiyor. Doğal kürk de her organik madde gibi çürüyen bir şey ve kürkün altındaki derinin çürümemesi için formaldehid ve chromium gibi çok ağır kimyasallar kullanılıyor.
İklim değişikliği nedeniyle buz örtüsü, bebek foklar daha yüzmeyi öğrenemeden hızla yok oluyor ve henüz avcılık sezonu açılmadan bebek foklar ölüyorlar. Son 10 yıldır bebek fokların yarısından çoğu ticari avcılar tarafından katlediliyor.
Kürk ve deri endüstrisi, doğa ve ekosistem için üretilen söylemlerin arkasına saklıyor. Fok avının sürdürülebilir ve yerli halkın kültürel-ekonomik aktivitesi olduğu söylemleri, kürk ve deri piyasasının “sürdürülmesi” için bahane ediliyor.
Özetle; öldürülen bebek foklar, iklim değişikliğinin bebek fokların hayatını tehlikeye atması, endüstrinin fok piyasasını canlı tutabilmek uğruna yerli halkı “avlanmak bizim kültürümüzde var” söylemleriyle fok avına teşvik etmesi, Greenpeace’in politikalarında güvenilir-tutarlı bir örgüt olduğu konusunda soru işaretleri yaratıyor.