Yaşayan duvar (Living wall) ya da dikey bahçe (Vertical garden) fikri, akla değişik görüntüleri getiriyor; fakat gerçekte bitkilerle kaplı duvardan fazlası değil. Şehirlerin daha canlı, sağlıklı, doğal gözükmesi için yaşayan duvarlar tasarlanıyor.
Yeşil, bir tasarım aracı olmamalı hayatın merkezi olmalı. Kocaman beton alan içinde birkaç binanın yeşillenmesi bir şey değiştirmeyecekse de bu, güzel bir başlangıç. Kentleşme planları ekoloji merkezli ve uzun vadeli gerçekleştirilmeli.
Etrafımızda dikey bahçeler görsek daha iyi olmaz mıydı? Kentlerimizde nefes alabileceğimiz daha fazla alanlar olsa ya da günlük koşturmamızı yeşillikler içinde yapsak daha güzel olmaz mıydı? Hem bu duvarların faydaları da say say bitmez:
• Kötü tasarlanmış binalar çok daha canlı olur.
• Daha fazla yeşil alan kent içinde yer alır.
• Ses yalıtımı konusunda da fayda sağlar.
• Kışın binayı soğuktan korurken, yazın da doğal serinlik sağlar.
• Biyoçeşitliliğe katkıda bulunur.
• Enerji tüketimini azaltır.
• Psikolojik açıdan da bize huzurlu bir ortam sağlar.
Başlık Görseli: Blue Brick Construction