Türk tiyatrosunda önemli bir sembol olan, Hasan Efendi’den İsmail Dümbüllü’ye, oradan Münir Özkul’a, sonra da Ferhan Şensoy‘a uzanan kavuk, 12 Mayıs akşamı Ses Tiyatrosu’nda, sanat ve tiyatro camiasından birçok ünlü ismin katılımıyla gerçekleşen bir törenle ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin’e devredildi.
Bir sinevizyon gösterisiyle açılan sahnede, önce rahmetli Tuncel Kurtiz ve Baykal Kent’in de yer aldığı Çok Tuhaf Soruşturma oyununun bir bölümü gösterildi. Oyunun devam sahnesini yıllarca aradan sonra Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin birlikte oynayarak izleyenlere duygulu anlar yaşatırken, kaybedilen usta oyuncuların da isimlerine bir saygı duruşunda bulunulmuş oldu.
1980’de Ortaoyuncular’ı, 1981’de de kendi üslubunda oyuncular yetiştirmek üzere Nöbetçi Tiyatro’yu açan Ferhan Şensoy, o yıllarda Rasim Öztekin’in her hafta oyunlara gelerek en önden dikkatli bir şekilde oyunları seyrettiğini, sonrasında ise Öztekin’in Nöbetçi Tiyatro’ya ilk katılanlardan biri olduğunu aktardı.
Kavuğun ilk sahibi Hasan Efendi’nin de Ses Tiyatrosu’nda oynadığına dikkati çeken Şensoy, şöyle devam etti: “Hasan Efendi‘nin kavuğunu devrettiği çırağı İsmail Dümbüllü, bu tiyatroda oynamış. Münir Özkul meslek yıllarında bu tiyatroda, Ortaoyuncular‘a katıldıktan sonra da bu tiyatroda oynadı. Rasim’le biz 20 küsur yıldır bu tiyatroda oynuyoruz. Kavuk 100 yılı aşkın süredir Ses Tiyatrosu‘ndan çıkmamış. Kavuk, Ses Tiyatrosu’nu seviyor. Bana emanet edilen bu kavuğu, Rasim Öztekin’e devretmekten gurur duyuyorum. 5. kavukluyu selamlıyorum.”
Ferhan Şensoy’un elini öperek kavuğu devralan Öztekin de kariyerinde Beyoğlu’nun çok önemli olduğunu ifade ederek, “Beyoğlu’nda gezerken bir okul buldum. Orada dünyaya bakışı, dünyayı yorumlamayı, bakış açılarını öğrendim. Yıllar sonra Beyoğlu’nda gezerken bir usta buldum kendime. Burada başöğretmenim Ferhan Şensoy olmak üzere birçok usta, benim konservatuvarım oldu” dedi.
Şensoy’un çırağı olmaktan gurur duyduğunu belirten Rasim Öztekin, “Ben kavuğu çok çabuk devretmek isterim ki bu gelenek sürsün. Bunu layık olana ve geç olmadan devrettiğim sürece bu gelenek sürecektir. Bu geleneğin sürmesi, daha önce bu kavuğu kazananlar için de iyi bir şey. Benden sonra bittiğinde ve kavuk müzeye gittiği zaman bunun bir anlamı kalmayacak” dedi.
Tiyatroculuğun yeni kuşaklara cazip gelmediğini ifade eden Şensoy, “Türk tiyatrosunun durumu gerçekten zor. Oradan kavuklu çıkar mı çıkmaz mı bilemiyoruz. Gönlümüz ister ki biri çıksın da Rasim de ona devretsin ve gelenek sürsün isteriz. Ayrıca 27 yıldır, ‘kime vereceksin, niye vermiyorsun, mezara mı götüreceksin’ sorularıyla karşı karşıyayım. Bu gece rahat uyuyacağım. Rasim düşünsün” diye tamamladı.