16 Kasım 2014’te arabasının patlatılıp, patlama sesinin neredeyse bütün şehirde duyulduğu sırada Shukria Barakzai meclise gidiyordu. Patlama küçük bir kız dâhil üç kişiyi öldürmüş, birçok kişiyi de yaralamıştı. Kazadan sağ kurtulan Barakzai, o günden sonra başkalarına yardım etmeye karar verdi.
Sırf feminist bir milletvekili istemedikleri için Barakzai’ye düzenlenen terör olayı bununla sınırlı kalmıyor. Sokakta yürürken saldıranlar, Taliban saldırısı sonucu düşük yapması ve daha nicesi. Bunların hiçbirisi de Barakzai’yi susturmadı hatta Afganistan politikasının yeniden şekillenmesi için daha fazla savaşmaya başladı.
Biliyoruz ki Afganistan şu an dünyada kadın olmanın en zorlayıcı olduğu ülkelerden biri. Kadınların neredeyse yüzde 85’i okuma-yazma bilmiyor, yüzde 50’sinden fazlası 12 yaşına ulaştıklarında evlendiriliyor. Birçok aile kızlarını tecavüzden korumak ve maddi durumları için (!) anlaşmalı evliliklere zorluyor. Kadının hukuk karşısında pek fazla hakkı olmadığı için boşanma vakaları da yok denecek kadar az.
Barakzai hayatı boyunca hep savaşmış, kadınların hukuk önünde eşit haklara sahip olmaları için uğraşmış. Kızlar cinsiyetçi sisteme karşı çıkabilsin diye onlar için eğitim veren ve göz önünde olmayan “yeraltı” okulu başlatmış. Hatta kızlar, okula giderken belli olmasın diye eşyalarını türbanlarının içine saklıyormuş.
2005 yılındaki meclis seçimlerinde hâlâ kadınların katılmasına izin verildiği zamanlarda milyon dolarlar harcamasına rağmen yaptığı adalet konuşması sayesinde kendi kocasından daha fazla oy almıştı. Kampanyasındaki en önemli sözlerden biri kadın düşmanlığının gözle görülen uygulaması olan çok eşliliği yasa dışı etmekti. Kendi kocası ve en yakın arkadaşı ikinci eş “alıp”, ondan saklarken Barakzai bu sözü için uğraşıyordu.
Patlamadan sonra Barakzai hastaneden canlı yayın yapıp, terör olaylarının onu susturamayacağını ve vazgeçmeyeceğini söyledi. Duyurudan neredeyse 48 saat sonra tekrar işe döndü.
2015 Haziran’ında Barakzai Norveç’te Taliban temsilcileri ile bütün Afganların eşit haklara sahip olması üzerine bir anlaşmaya varmak için buluştu. Görüşmeyi şöyle anlatıyor: “Kendime buna hazır olup olmadığımı sordum. İçimde çok büyük bir öfke vardı. Onlar (Taliban) yüzünden iki çocuğumu kaybettim. Onlar yüzünden devlet bölünüyordu.”
Ayrıca Taliban kadınlarla çok nadir anlaşma yaptığından Barakzai’nin kendisini zorlayıp gittiği görüşme tarihe geçti.
Barakzai, sistemindeki çatlakların düzeltilmesine ihtiyaç duyan ülkesindeki sosyal ve politik formları içten ve dıştan değiştiriyor. Değişimin kalıcı olması için de dışarıdan birinin değil, ülke içinden Barakzai gibi birinin bu değişime öncü olması gerekiyordu.