Ana SayfaKültür & SanatSinemaSinemanın mihenk taşlarından biri: Münir Özkul

Sinemanın mihenk taşlarından biri: Münir Özkul

-

60’lı yılların salon filmlerinde yakışıklı jönün komik arkadaşı… Hababam Sınıfı’nın tüm problemlerin eğitim ve sevgi ortamı ile çözüleceği imajını çizen tatlı-sert Mahmut Hoca’sı… Arzu Film ekolünde aileyi bir arada tutan güçlü baba figürü Yaşar Usta’sı, Kazım Efendi’si… Münir Özkul 91 yaşında.

Münir Özkul 15 Ağustos 1925’te eski Osmanlı paşalarından birinin torunu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Sanat hayatına Bakırköy Halkevi’nde tiyatro ile başlayan Özkul, İstanbul ve Ankara’da Devlet Tiyatroları ve İstanbul Şehir Tiyatroları’nın oyunlarında rol aldı. Profesyonel oyunculuğuna Ses Tiyatrosu’nda Aşk Köprüsü isimli oyunla başladı. Mürüvvet Sim’in karşısında provalarda tir tir titreyen mahcup Özkul, gösterim esnasında rolünün hakkını fazlasıyla vererek hem Sim’i hem de izleyenleri şaşırtmıştır. Tiyatro Ses, Küçük Sahne gibi özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla aynı sahneyi paylaştı.

munir ozkul 11969 yılında Bizim Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen Sersem Kocanın Kurnaz Karısı oyununda Tomas Fasulyacıyan tiplemesiyle büyük başarı elde etti.

Tiyatro sahnelerinden film setlerine geçişi 40’lı yılların sonuna denk düştü Özkul’un. Askerliğini yaptığı dönemde, “Vatan ve Namık Kemal” adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin’i ziyaret için Yeşilçam’a gittiği bir gün, ilk defa bir filmde figüran olarak rol alır. Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçer ve rol aldığı 400’ün üzerinde filmle, sinemaya damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlayacak sinema serüveni böylece başlamış olur.

Münir Özkul asıl ününü, 1950’lerden itibaren rol almaya başladığı sinema filmleri ile kazandı. Özellikle 1970’lerin kalabalık kadrolu ve genellikle Ertem Eğilmez’in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. En bilinen rollerinden biri onunla özdeşleşen Hababam Sınıfı serisindeki tatlı-sert okul müdür muavini Mahmut Hoca tiplemesi oldu.

munir ozkul 3Adile Naşit’le beraber oynadığı filmlerle sinemanın unutulmaz ikililerinden oldu. Hiçbir zaman kötü rollere yakıştırılamayan Özkul, özellikle bu yıllarda sinemanın klişe konularında fakir ama gururlu, iyi kalpli, babacan karakterleri canlandırdı.

Dümbüllü’nün kavuğu

Münir Özkul, 1971 yılında Atlan Karındaş’la birlikte tiyatro sahnesine aktardığı Kanlı Nigar adlı oyundaki başarısı ile İsmail Dümbüllü’den “Ortaoyuncular Kavuğu“nu devraldı. 1989 yılında kavuk, Özkul’dan Ferhan Şensoy’a geçti. Münir Özkul, 1991 yılında, en önemli tiyatro ödülleri arasında gösterilen, Dümbüllü Ödülü’ne layık görüldü.

Hayatın içinden çıkan roller

Münir Özkul’un oynadığı filmlerin ortak bir yönü vardır. Bize samimiyeti, neşeyi, naifliği hissettirir oyunculuğuyla. Hangi karaktere bürünürse bürünsün, seyreden herkesle bir yakınlık oluşturur. Hababam Sınıfı’nda çizdiği öğretmen imajı hem disiplinli hem yardımsever hem yenilikçi hem de eğitime önem veren, rol model alınabilecek türdendir. Her okulda bulunan ve öğrencilerle yakın ilişki kurup onları anlayabilen bir öğretmendir Mahmut Hoca…

munir ozkul aileHer ne kadar genç yaşlarda tiyatro sahnesi ve sinemaya atılsa da, Münir Özkul’a özellikle en çok yakışan 70’li yıllarda çekilen aile melodramlarındaki baba karakteridir. Bugün televizyonda denk geldiğimizde takılıp kaldığımız ve yüzümüzde bir gülümseyle seyrettiğimiz Sev Kardeşim, Yalancı Yarim, Bizim Aile, Gülen Gözler, Aile Şerefi, Neşeli Günler, Mavi Boncuk gibi filmler Özkul’un “baba” karakterini yüceltip devleştirdiği performanslardandır.

Yeşilçam’ın başarılı senaristi Sadık Şendil’in metinleri ve Ertem Eğilmez’in yönetmenliği ve oyuncu kimyası birbirini tutan Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal, Tarık Akan, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Ayşen Gruda, birçok filmde beraber rol alarak Arzu Film ekolünün oluşmasını sağlarlar. O zamanlarda henüz bozulmamış aile yapısında, ağırlığını koruyarak, ailenin birlik içerisinde kalma ve dinamizmi oluşturmada “baba” figürü önemli yerdedir. Yaşar Usta karakterinin, aile düzenini bozmaya çalışan zengin patrona gidip, attığı tirad unutulmazlar arasında yerini almıştır.

munir ozkul 480’li yıllarda sosyal ve toplumsal hayatın değişmesiyle Münir Özkul’un yer aldığı karakter içeriği de değişir. Bir Sulukule güldürüsü olan Gırgıriye, Gırgıriyede Şenlik Var, Görgüsüzler gibi filmlerde ceketinin cebinde şarabı eksik olmayan Sarhoş Emin karakterindedir. Bu film serisinden sonra da Özkul, her ne kadar oyunculuğa devam etse de Yeşilçam miadını doldurmuş video film ve televizyon dizisi dönemi başlamıştır.

Münir Özkul, rol aldığı her karakteri başarıyla canlandırmış, onu gerçek bir kişiliğe evirmiştir. İnsanı insana anlatırken, hep bir disiplin ve saygı içerisinde oyunculuk hayatına devam etmiştir. İyiki doğmuşsun sen Münir Özkul.

SON YAZILAR

Kuru Otlar Üstüne: Antagonist olarak dişil enerji

Nuri Bilge Ceylan’ın 2023 Cannes Film Festivali’nde prömiyer yapan son filmi Kuru Otlar Üstüne, yönetmenin sinematografisinde takip ettiğimiz “aydının taşra sıkıntısı” olarak da tanımlanabilecek halini...

18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başlıyor!

Bu yıl 18'incisi gerçekleştirilecek olan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 2 Mayıs 2023 günü İstanbul’da yapılacak açılış etkinliği ile seyircisiyle buluşacak. Bir hafta sürecek festivalde emek temalı filmlerin yanı...

Salt Beyoğlu: Bu son şansımız mı?

İklim değişikliğinin ekosistem ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerine dikkat çekmeyi amaçlayan Bu son şansımız mı? gösterim programının 2022 seçkisi, Yunanistan’dan Peru’ya, Kanada’dan Avustralya’ya uzanan beş belgesel filmi bir...

Institut français Ankara sinema ve sergi salonunda yeşil filmler gösterimde olacak

Institut français Turquie, 8 Aralık Dünya İklim Günü vesilesiyle “sinema ve çevre” temalı 3 filmden oluşan programını sinemaseverler ile buluşturuyor. Sinema; sesinizi duyurmanıza, zihniyetleri/alışkanlıkları değiştirmeye çalışmaya ve toplumun belirli...
Ezgi Kurt
Ezgi Kurt
Kısa filmleri olan sinema okumuş bir grafik tasarımcı. Analog fotoğraf makinesi meraklısı. Dijitallikle dolu modern hayat içinde bir vintage sevdalısı. Bir çingene atasözü olan “Evde oturan erken ölür”ü kendine motto edinip sürekli “nereye gitsem acaba” diye ucuz bilet kovalayan minyon kadın.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol