Müze denilince aklımıza gelen imgelerle bu yazıda söz edeceğimiz müzelerin pek bir alakası yok. Kimisi tek bir konu üzerine yoğunlaşmış, kimisi ise irite edebilecek niteliklere sahip. Ortak yönleri ise ilginç, hatta garip olmaları. Sizi saç müzesinden başlayıp ölüm müzesine uzanan bir geziye davet ediyoruz.
Türkiye’de garip mi garip bir saç müzesi
Nevşehir’in Avanos ilçesindeki Saç Müzesi, garip müzeler listesine girmiş ve hatta Guinnes Rekorlar Kitabı’nda da yerini almış. Müzeyi 1979 yılında çömlek ustası Galip Körükçü kurmuş; daha doğrusu ilk adımını atmış, pek de böyle bir şeyi planlamayarak.
Galip Körükçü, 1979 yılında tanıştığı bir Fransız kadın turistten hatıra olarak bir tutam saç istemiş. Üzerinde turistin ismi ve adresi bulunan bir notla birlikte çömlek atölyesine asmış. Bu saç tutamı başkalarının da ilgisini çekmiş… Bugün gelinen nokta şu: 500 metrekarelik müzede, tam 16 bin kadın turistten toplanan saç örnekleri sergileniyor. Müzede saç tutamı bulunanlar arasında Nurgül Yeşilçay, İpek Tuzcuoğlu, Selda Alkor, Pınar Aylin, Muazzez Ersoy gibi ünlü isimler de var.
Büyülerle dolu cadılık müzesi
Cadılara ve cadılık tarihine dair her şey, Cornwall’deki (İngiltere) Boscastle Şatosu’nda bir araya getirilmiş. Müzenin orijinal ismi “The Museum of Witchcraft”.
Büyüler, iyileştirici otlar, aynalar ve cadılıkla suçlanan kadınlara yapılan işkencelerde kullanılan aletlerin de aralarında bulunduğu cadılığa ve mistik olana dair pek çok obje bu ilginç müzede sergileniyor. Müzenin üç binin üzerinde kaynak barındıran bir de kütüphanesi var.
Tuvalet ve kanalizasyon meseleleri
Güney Kore-Suwon’daki “Mr. Toilet House” adlı müze, Dünya Tuvalet Derneği’nin kurucusu Sim Jae Duck onuruna yapılmış. İlk tuvaletler, tuvalet sistemleri ve dünyadan çeşitli tuvalet tasarımları sergilenenler arasında yer alıyor. Bir başka tuvalet müzesi ise Hindistan’ın Yeni Delhi şehrinde: Sulabh Uluslararası Tuvalet Müzesi. Tuvalet ve hijyen tarihini anlatan müzede, MÖ 2500’den bu yana yapılan tuvaletler bulunuyor. Paris’teki “Le Musee des Egouts” isimli kanalizasyon müzesi de kötü kokulu olmakla birlikte kesinlikle ilginç bir müze. 1200’lü yıllarda kurulan Paris kanalizasyon sisteminin 450 metresi bugün yaya olarak ziyaret edilebiliyor.
Parazitin de müzesi mi olurmuş? Evet!
Japonya’nın Tokyo şehrindeki Meguro Parasitological Museum’da birbirinden rahatsız edici 45 bin adet obje yer alıyor; çoğu da insanlardan çıkmış parazitler. Hatta 8,8 metrelik tenya, “bir insandan çıkmış en büyük parazitlerden biri” olarak özel bir değere sahip. Müzede bir tenyanın hayatına ve evrelerine dair her türlü bilgi mevcut. Müze, araştırma amacıyla eğitim kurumlarına parazit de satıyormuş.
Kafatasları ve anatomik örnekler bu müzede
Amerika-Philadelphia’daki “The Mütter Museum”, 1858’den bu yana ziyarete açık. Geniş bir kafatası koleksiyonu var; kafasından boynuz çıkan bir kadının balmumu maketi de bunlara dahil. Müzede ayrıca tıbbi anormallikler de sergileniyor. Organlar, akıl hastaları ve katillerin cesetleri, yapışık ikizlerin iskeletleri müzede sergilenenler arasında yer alıyor.
Ölüm ve ceset müzeleri
Cinayet fotoğrafları, otopsi araçları, seri katillere dair her şey, işkence aletleri, bıçak ve silahlar, intihar edenlerin kullandıkları eşyalar, tabutlar, idamların ve intiharların videoları… Özetle ölüme dair toparlanabilecek her türlü obje Amerika-Kalifornia’daki Ölüm Müzesi’nde (Museum of Death) sergileniyor. Dünyanın en korkutucu müzesini ziyaret edenler arasında bayılanlara sıklıkla rastlanıyormuş… Ceset Müzesi (Catacombe dei Cappuccini) ise İtalya’da bulunuyor. Palermo’daki bir manastırın altındaki 500 yıllık mezarlıkta, 8 bin ceset mumyalanmış olarak muhafaza ediliyor. Çoğu en az 300 yıllık ve gömüldükleri anki kıyafetlerle sergileniyorlar.
Bu kadar da değil!
• Dünyanın en ilginç müzelerinden biri insan vücudu şeklindeki Corpus Müzesi. Hollanda’nın Amsterdam şehrindeki müzeyi gezenler, sanki bir insanın iç organları arasında dolaşıyorlar. Müze yedi katlı; ayaktan girilip kafadan çıkılıyor.
• Amsterdam’daki bir başka dikkat çekici müze ise “Museum of Torture” isimli işkence müzesi. Giyotin, büyük çiviler, kafatası kıran aletler bu müzenin “eserleri” arasında.
• İngiltere’deki Dog Collar Museum, bir köpek tasması müzesi. Leeds Şatosu’ndaki müzede, çeşit çeşit köpek tasması sergileniyor. En eskisi 500 yıl öncesine ait.
• Barcelona’daki (İspanya) Cenaze Arabaları Müzesi’nde ise 18. Yüzyıl’dan bugüne çeşitli cenaze arabalarını görmek mümkün.
Kaynak: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15
Başlık Görseli: Good Andy, ©Istvan Banyai. All rights reserved.