Hayvanat bahçesindeki hayat vahşi bir hayvan için hayat değildir. Çoğu hayvanat bahçesi koruma konusuna odaklandıklarını ve sahip oldukları hayvanların en iyi zihinsel etkileri gösterdiğini iddia ederken, tüm hayvanların ihtiyaçlarını karşılayacak doğal bir çevreyi asla çoğaltamıyorlar. Ne yazık ki bu hayvanat bahçelerinde tutsak tutulan hayvanların çoğunun zihinsel ve fiziksel sıkıntıya maruz kalması anlamına geliyor. Bu durum, özellikle primatlar için sorun teşkil ediyor.
Orangutanlar ve şempanzeler insanlarla yüzde 90 oranında aynı DNA’yı paylaşıyorlar ve insanlar gibi gelişmiş duygulara ve sosyal becerilere sahipler. Bu karmaşık canlıları kafeste kilitli tutmak onların refahı üzerinde ciddi bir sıkıntıya neden oluyor. Araştırmalar hayvanat bahçelerindeki primatların dörtte üçünün yaşamının ilk 20 ayında öldüğünü gösteriyor.
Hayvanat bahçelerindeki koşullar değişirken, tek bir şey aynı kalır; hepsi hapishaneye benzemektedir. Bu, en enerjik hayvanın dahi umudunu kaybetmeye başlamasını sağlamak için yeterlidir.
Ancak Japonya’daki Pheonix Hayvanat Bahçesi’nde bulunan bu videodaki orangutan şu anki acısına rağmen son derece nazik ve özverili kalabiliyor. Komşu kafesteki şempanzelere bir demet havuç atan bu orangutan primat kuzenlerine inanılmaz miktarda empati gösteriyor. Hepsi birlikte burada sıkışmışlar ve ellerinden gelen küçük şeylerin tadını çıkarıyorlar.
Vahşi hayvanları esir tutmak için herhangi bir gerekçemiz olmamasına rağmen bu videoyu gördükten sonra, bu canlıların eğlencemiz için kilit altında tutulacak bir tarafı olmadığı çok açık.
Yazar: Kate Good
Kaynak: onegreenplanet