Ana SayfaKültür & SanatKitapAcaba ne okusam?: Kavuşmak

Acaba ne okusam?: Kavuşmak

-

Kütüphanede kitaplara bakarken, Kavuşmak dikkatimi çekmeseydi belki bu kitaptan hiçbir zaman haberim olmayacaktı. Daha önce hakkında bir şeyler paylaşıldıysa da gözümden kaçmış olmalıydı. Benim gibi nice okur olabilir düşüncesiyle kitap üstüne yazmak istedim. 

Arka kapak sunusunda:

Fred Uhlman reddedilmeyi, korkuyu, sürgünü ve ırkçılığın insanlar arası ilişkilere nasıl nüfus ettiğini anlattığı bu çarpıcı eserinde tünelin sonunda her zaman ışık olduğuna da dikkat çekmeyi ihmal etmiyor.” diye sunulan kitap, özellikle tünelin ucundaki ışığı vermedeki ustalığıyla dikkat çekiyor. 

Kitabı okumaya başladığımda önsözde yer alan, “Kitabın sonu, son birkaç satırı, şaheserin içinde başka bir şaheserdir. Yazar bir yandan kısa bir öykünün etkili basitliğini ve zarifliğini muhafaza ederken, bu sonla birlikte bir olgunlaşma hikayesine tıpkı bir org ezgisinin uzayıp giden son notası gibi parlak ve dramatik bir nitelik kazandırmayı başarır. Son satırlara geldiğimde kendimi daha fazla tutamayıp hıçkıra hıçkıra ağladım. Ne olursa olsun, öykü bitmişti artık.” ifadesinin gerçekliğini merak etmeye başladım. 

Hoş, bu paragrafı okuyup da kitabı merak etmemek imkan dahilinde olabilir miydi? 

Standart kitap formatının dışında Kolektif Kitap tarafından basılmış bu incecik kitap, okura Nazi Almanyası’nı bir lise öğrencisinin gözünden ve onun arkadaşıyla kurduğu ilişkiyle anlatıyordu. Sade bir dili vardı. Öyle ki sanki tatlı bir derenin kenarında oturmuş, sakin sakin akan suyu dinliyor gibi hissettiriyordu. Oysa bir süre sonra olaylar bir derenin sakin sakin akışından çok farklı bir hâl almaya başladı.

Kavuşmak’ın ilerleyen sayfalarında

Ve sonun gelmesi çok da uzun sürmeyecekti. Doğudan esmeye başlayan rüzgar Svabya’ya da ulaşmıştı ki kasırgaya dönüşene dek büyümeye devam etti. On iki yıl sonra, orta çağ kenti Ulm moloz yığınına dönüşene, Stuttgart’ın yüzde yetmiş beşi tamamen harap, darmadağın Heilborn’da on iki bin insan sersefil olana dek de dinmek bilmedi.” 

Bu kasırga önce insanların zihinlerini sonra da eylemlerini değiştirmeye başladı. Tüm bunlar olurken kitabımızın kahramanın çevresindeki olaylar da o tatlı dostluk öyküsü de olanlardan etkilenmekteydi. 

Günlük yaşam, arkadaşlıklar, dostluklar değişirken bir gencin hissettikleri neler olabilir? Evet, elbette tüm bunları okumanın okurun zihninde yarattığı bir etki var. Büyük trajedilere karşı geliştirdiğimiz olgusal tavrın dışında bir etki. Hikayenin sıcaklığı okurun içine yayılırken kitabın sonuna doğru okunanlar okuru derinden sarsmıyor. Tüm olanların yarattığı bir kabulleniş belki… Ta ki önsözde bahsedilen son cümleye kadar. O son cümleyle bir duygu seline sürüklenmemek elde değil. Kitap bittiğinde gözlerimin dolduğunu, göz yaşlarımı tutamadığımı söylemeliyim. Yazıyı yazma nedenim de Kavuşmak kitabının üstümde yarattığı bu etki olsa gerek.

Okur için

Uhlman Fred’in Özlem Uygun çevirisiyle dilimize kazandırılan ve herkese iyi gelecek, mesafeli hali eritecek, her tünelin sonunda bir ışık olduğunu gösterecek, umutlu uzun öyküsü Kavuşmak’ı umarım okursunuz.

Kavuşmak, tasarlanırken de okurun okuma zevki gözetilerek hazırlanmış. Bahsi geçen son cümle de son sayfada yer alıyor. Böylece göz bilinçsizce sonu okuyup, cümlenin etkisini hafifletmiyor. Bakalım, sizde de aynı etkiyi yaratacak mı? Kim bilir?

Bu kitap bolluğunda Kavuşmak’ta da buluşmak dileklerimle. Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıcakla kalın.

Alıntılar

Uhlman Fred, Kavuşmak, Türkçesi: Özlem Uygun, Kolektif Kitap, İstanbul, 2017. arka kapak, s.10, s.83

\n

K\u00fct\u00fcphanede kitaplara bakarken, Kavu\u015fmak<\/em> dikkatimi \u00e7ekmeseydi belki bu kitaptan hi\u00e7bir zaman haberim olmayacakt\u0131. Daha \u00f6nce hakk\u0131nda bir \u015feyler payla\u015f\u0131ld\u0131ysa da g\u00f6z\u00fcmden ka\u00e7m\u0131\u015f olmal\u0131yd\u0131. Benim gibi nice okur olabilir d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle kitap \u00fcst\u00fcne yazmak istedim.\u00a0<\/p>\n\n\n\n

Arka kapak sunusunda:<\/h4>\n\n\n\n

\u201cFred Uhlman reddedilmeyi, korkuyu, s\u00fcrg\u00fcn\u00fc ve \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131\u011f\u0131n insanlar aras\u0131 ili\u015fkilere nas\u0131l n\u00fcfus etti\u011fini anlatt\u0131\u011f\u0131 bu \u00e7arp\u0131c\u0131 eserinde t\u00fcnelin sonunda her zaman \u0131\u015f\u0131k oldu\u011funa da dikkat \u00e7ekmeyi ihmal etmiyor.<\/em>\u201d diye sunulan kitap, \u00f6zellikle t\u00fcnelin ucundaki \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131 vermedeki ustal\u0131\u011f\u0131yla dikkat \u00e7ekiyor.\u00a0<\/p>\n\n\n\n

Kitab\u0131 okumaya ba\u015flad\u0131\u011f\u0131mda \u00f6ns\u00f6zde yer alan, \u201cKitab\u0131n sonu, son birka\u00e7 sat\u0131r\u0131, \u015faheserin i\u00e7inde ba\u015fka bir \u015faheserdir. Yazar bir yandan k\u0131sa bir \u00f6yk\u00fcn\u00fcn etkili basitli\u011fini ve zarifli\u011fini muhafaza ederken, bu sonla birlikte bir olgunla\u015fma hikayesine t\u0131pk\u0131 bir org ezgisinin uzay\u0131p giden son notas\u0131 gibi parlak ve dramatik bir nitelik kazand\u0131rmay\u0131 ba\u015far\u0131r. Son sat\u0131rlara geldi\u011fimde kendimi daha fazla tutamay\u0131p h\u0131\u00e7k\u0131ra h\u0131\u00e7k\u0131ra a\u011flad\u0131m. Ne olursa olsun, \u00f6yk\u00fc bitmi\u015fti art\u0131k<\/em>.\u201d ifadesinin ger\u00e7ekli\u011fini merak etmeye ba\u015flad\u0131m.\u00a0<\/p>\n\n\n\n

Ho\u015f, bu paragraf\u0131 okuyup da kitab\u0131 merak etmemek imkan dahilinde olabilir miydi? <\/p>\n\n\n\n

Standart kitap format\u0131n\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda Kolektif Kitap taraf\u0131ndan bas\u0131lm\u0131\u015f bu incecik kitap, okura Nazi Almanyas\u0131\u0027n\u0131 bir lise \u00f6\u011frencisinin g\u00f6z\u00fcnden ve onun arkada\u015f\u0131yla kurdu\u011fu ili\u015fkiyle anlat\u0131yordu. Sade bir dili vard\u0131. \u00d6yle ki sanki tatl\u0131 bir derenin kenar\u0131nda oturmu\u015f, sakin sakin akan suyu dinliyor gibi hissettiriyordu. Oysa bir s\u00fcre sonra olaylar bir derenin sakin sakin ak\u0131\u015f\u0131ndan \u00e7ok farkl\u0131 bir h\u00e2l almaya ba\u015flad\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Kavu\u015fmak\u0027\u0131n ilerleyen sayfalar\u0131nda<\/h4>\n\n\n\n

\u201cVe sonun gelmesi \u00e7ok da uzun s\u00fcrmeyecekti. Do\u011fudan esmeye ba\u015flayan r\u00fczgar Svabya\u2019ya da ula\u015fm\u0131\u015ft\u0131 ki kas\u0131rgaya d\u00f6n\u00fc\u015fene dek b\u00fcy\u00fcmeye devam etti. On iki y\u0131l sonra, orta \u00e7a\u011f kenti Ulm moloz y\u0131\u011f\u0131n\u0131na d\u00f6n\u00fc\u015fene, Stuttgart\u2019\u0131n y\u00fczde yetmi\u015f be\u015fi tamamen harap, darmada\u011f\u0131n Heilborn\u2019da on iki bin insan sersefil olana dek de dinmek bilmedi<\/em>.\u201d\u00a0<\/p>\n\n\n\n

Bu kas\u0131rga \u00f6nce insanlar\u0131n zihinlerini sonra da eylemlerini de\u011fi\u015ftirmeye ba\u015flad\u0131. T\u00fcm bunlar olurken kitab\u0131m\u0131z\u0131n kahraman\u0131n \u00e7evresindeki olaylar da o tatl\u0131 dostluk \u00f6yk\u00fcs\u00fc de olanlardan etkilenmekteydi. <\/p>\n\n\n\n

G\u00fcnl\u00fck ya\u015fam, arkada\u015fl\u0131klar, dostluklar de\u011fi\u015firken bir gencin hissettikleri neler olabilir? Evet, elbette t\u00fcm bunlar\u0131 okuman\u0131n okurun zihninde yaratt\u0131\u011f\u0131 bir etki var. B\u00fcy\u00fck trajedilere kar\u015f\u0131 geli\u015ftirdi\u011fimiz olgusal tavr\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda bir etki. Hikayenin s\u0131cakl\u0131\u011f\u0131 okurun i\u00e7ine yay\u0131l\u0131rken kitab\u0131n sonuna do\u011fru okunanlar okuru derinden sarsm\u0131yor. T\u00fcm olanlar\u0131n yaratt\u0131\u011f\u0131 bir kabulleni\u015f belki\u2026 Ta ki \u00f6ns\u00f6zde bahsedilen son c\u00fcmleye kadar. O son c\u00fcmleyle bir duygu seline s\u00fcr\u00fcklenmemek elde de\u011fil.\u00a0Kitap bitti\u011finde g\u00f6zlerimin doldu\u011funu, g\u00f6z ya\u015flar\u0131m\u0131 tutamad\u0131\u011f\u0131m\u0131 s\u00f6ylemeliyim. Yaz\u0131y\u0131 yazma nedenim de Kavu\u015fmak<\/em> kitab\u0131n\u0131n \u00fcst\u00fcmde yaratt\u0131\u011f\u0131 bu etki olsa gerek.<\/p>\n\n\n\n

Okur i\u00e7in<\/h4>\n\n\n\n

Uhlman Fred\u2019in \u00d6zlem Uygun \u00e7evirisiyle dilimize kazand\u0131r\u0131lan ve herkese iyi gelecek, mesafeli hali eritecek, her t\u00fcnelin sonunda bir \u0131\u015f\u0131k oldu\u011funu g\u00f6sterecek, umutlu uzun \u00f6yk\u00fcs\u00fc Kavu\u015fmak\u0027\u0131<\/em> umar\u0131m okursunuz.<\/p>\n\n\n\n

Kavu\u015fmak, tasarlan\u0131rken de okurun okuma zevki g\u00f6zetilerek haz\u0131rlanm\u0131\u015f. Bahsi ge\u00e7en son c\u00fcmle de son sayfada yer al\u0131yor. B\u00f6ylece g\u00f6z bilin\u00e7sizce sonu okuyup, c\u00fcmlenin etkisini hafifletmiyor. Bakal\u0131m, sizde de ayn\u0131 etkiyi yaratacak m\u0131? Kim bilir?<\/p>\n\n\n\n

Bu kitap bollu\u011funda Kavu\u015fmak<\/em>\u2019ta da bulu\u015fmak dileklerimle. Ho\u015f\u00e7a kal\u0131n, dost\u00e7a kal\u0131n, sa\u011fl\u0131cakla kal\u0131n.<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

Al\u0131nt\u0131lar <\/h2>\n\n\n\n

Uhlman Fred, Kavu\u015fmak, T\u00fcrk\u00e7esi: \u00d6zlem Uygun, Kolektif Kitap, \u0130stanbul, 2017. arka kapak, s.10, s.83<\/div><\/p>\n","post_title":"Acaba ne okusam?: Kavu\u015fmak","post_excerpt":"Bu kitap bollu\u011funda acaba ne okusak? ","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"acaba-ne-okusam-kavusmak","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2022-11-04 18:53:15","post_modified_gmt":"2022-11-04 15:53:15","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=119398","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":119398}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "947"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "237"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol