Zor bela, araya tanıdık sokarak biletlerine ulaştığımız Kafkas Tebeşir Dairesi oyunu için sıradayız. Oyunun başlamasına daha kırk beş dakika var ama sıradaki yerimizi almışız. Sonuçta ODTÜ oyuncularının oyunu biletli bile olsan yer kalmama ihtimali var ya da ayakta izlersin ama oyun uzun.
Sırada beklerken bir yandan da önceki günlerde geldiğim oyunların afişini kesiyorum. ODTÜ tiyatro şenliğine ilk katılışım, olabildiğince anı biriktirmeye çalışıyorum. Sevdiğim herkesle beraberim. Ankara’nın, ODTÜ’nün güzel bahar kokusu içimize doluyor, her birimiz çok mutluyuz. Beraberiz… Mutlu olmak için başka sebeplere ihtiyacımızın olmadığı güzel günlerden birindeyiz.
Bir önceki gün,oyunlar sonrasında düzenlenen fuayeler çok hararetli geçmiş, oyunlar hakkında akılda kalan soru işaretlerini gidermek için yoğun tartışmalar yapılmış, üzerine yeterince emek verilmediği düşünülen, alt metni sağlam olmayan oyunlar “acımasızca” eleştirilmişti. Bu tartışma ortamında yapılan eleştiriler, sadece oyunları değil orada bulunan herkesi etkileyen, gelişimini sağlayan şeylerdi. İnsanın empati yeteneğini arttırıp, görülmeyenin görülmesi sağlanıyordu. Biri diğerinden daha iyi olduğunu göstermeye çalışmıyor, düşünceler cevap vermek için değil, birbirini ileri taşımak için çatışıyordu. Eleştirilerin ağırlıklı kısmı da ODTÜ oyuncularına aitti. Yoğun eleştirileri karşısında ulan bu kadar eleştiriyorlar akşam sizi de göreceğiz, diye içimden geçirmiştim. Kafkas tebeşir dairesi sonrasında, bu düşüncemi ağzıma tıkayacaklardı.
ODTÜ oyuncularının, çok iyi oyun çıkarmak ve fuaye ortamında katılanları bir adım ileriye taşıyan eleştirilerinin yanında, başardıkları en önemli şey; 50 yıllık geleneğe sahip olan tiyatro şenliğini kültürünü oluşturmak. Bir nevi devrim yaratılmış durumda. Biletler, ODTÜ dışında ücretsiz olarak İmge kitapevinden alınabiliyor. Tiyatrodan, ekonomik durumlarından dolayı uzak kalan halk, paralar dökülerek ulaşılmayacak kalitede oyunlara ulaşma imkânına sahip oluyor. Üstelik şartları en iyi seviyede sahnelerde bile bulunmayan ambiyans, şenliğe ev sahipliği yapan mimarlık amfisinde yakalanabiliyor.
Şenliğe hiç katılmayanlar için, şehir dışında bile olsalar zaman ayırıp katılmalarını tavsiye ederim. Önceden o havayı soluyanlarla zaten 22 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında görüşeceğiz.
“…Doğdukları günden bu yana, belli bir zihniyetin karşısında oldu bütün amatör topluluklar; gerçeklerin açıkça söylenmesinden, halkın uyanmasından korkan bir zihniyetin. Bu zihniyetti takunyalı yobazlarla Brecht oyununu taşlayan. Yine aynı zihniyet tiyatro binalarını yıktırdı, oyuncuların prova yapmasını engellemeye çalıştı… Bir takım kişilerin bazı gerçekleri bilmeleri gerek artık. Bütün devrimci kuruluşlar gibi ‘Tiyatro’ da üzerine düşen görevi yerine getirecek ve getiriyor da…”
Diye yazıyordu, yine ODTÜ Mimarlık Amfisi’nde düzenlenen, 1966 yılındaki Türkiye’nin ‘ilk’ Amatör Tiyatrolar Şenliği’nin kitapçığında. Nihayet 50. yılını kutluyoruz, hepimizin çabalarıyla günümüze taşınan bu büyük etkinliğin. Ve şimdi sizlere çok iyi vakit geçireceğimiz 11 günün başladığını müjdeliyoruz. Sanırız bu günlerde böylesi bir müjdeye epeyce fazla ihtiyacımız var. Genç nesil için ülke ve dünya gündemi açısından belki de emsalsiz bir dönem yaşanıyor. Ancak bu şenlik tam 50 senedir ayakta ve şüphesiz tarihinde benzer dönemlere de şahitlik etti. Her seferinde olduğu gibi, yine bize nefes alabileceğimiz bir mecra yaratmak için açmış kollarını bekliyor.
Biliyoruz ki ‘ODTÜ Tiyatro Şenliği’ yalnızca 25 oyunun sergileneceği bir etkinlik olmaktan çok daha fazla bir anlam taşıyor. Çünkü bu şenlik; halen hem ücretsiz hem de sponsorsuz bir şekilde gerçekleştirilebilmesiyle piyasalaşmanın karşısında naif bir direnç noktası olmaya devam ediyor. Oyunlardan sonra yapılan olmazsa olmaz söyleşileriyle, eleştirel düşüncenin akıl almaz şekilde cezalandırıldığı bu günlerde, hem insan olduğumuzu hatırlatırcasına bizlere söz hakkı sunuyor, hem de her biri emek ürünü olan oyunların bir çırpıda tüketilmesini engelliyor. Oyun araları ve çıkışlarında amfi bahçesinde yarattığı ortamıyla gülmemizi, eğlenmemizi sağlamanın dışında entelektüel ve sanatsal birikimimize de büyük katkıda bulunuyor. Yani bizi her haliyle ‘şen’ kılıyor.
Kısacası şenliğimize sarılmak için birçok sebebimiz var. Uzatmadan, yine eski kitapçıklarından yalnızca tarihi değiştirerek yapacağımız bir alıntıyla bitirelim:
Çok şeyleri ispatlayacak bu yıl ‘Şenlik ‘67 (‘16)’, eğer seyirci ‘Geldim, gördüm, düşündüm’ derse ne mutlu bizlere.
İyi seyirler…“
Program:
22 Nisan Cuma: 20.00 ODTÜ Oyuncuları
23 Nisan Cumartesi: 12.00 Boğaziçi Oyuncuları: Bahar Noktası– William Shakespeare (120’) (2 perde)
17.00 İTÜ Sahnesi Fizikçiler: Friedrich Dürrenmatt (90’) (2 perde)
21.30 Kronik Kolektif: Vahşet Tanrısı– Yasmina Reza (90’)
24 Nisan Pazar: 12.00 Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu: Geyikler ve Lanetler– Murathan Mungan (120’) (2 perde)
16.30 Galatasaray Üniversitesi Tiyatro Topluluğu: Sarı Ay– David Greig (70’)
19.30 Şenlik 50. Yıl Söyleşisi
21.00 İTÜ Taşkışla Sahnesi: Gargantua’nın Pek Garip ve Korkunç Hikayesi (120’) (2 perde)
25 Nisan Pazartesi: 16.00 MİM-O: Suç ve Ceza– Fyodor Dostoyevski (30’)
20.30 MEK’AN Sahne: Apaçi Gızlar– Şamil Yılmaz (65’)
26 Nisan Salı: 16.00 İstanbul İktisat Sahnesi: Size Öyle Geliyorsa Öyledir– Luigi Pirandello (60’)
19.30 Lafta Faray: Talihsiz Çocuk Parkı Yaralanmaları– Rajiv Joseph (70’)
27 Nisan Çarşamba: 20.00 ODTÜ Oyuncuları
28 Nisan Perşembe: 15.00 Denizli Edebiyat Dostları Tiyatro Topluluğu: (75’) Bana Bir Picasso Gerek– Jeffrey Hatcher
21.00 Tiyatrotem Gündüz Niyetine- Alfred Jarry’nin “Zincire Vurulmuş Übü” adlı oyunundan haraketle Tiyatrotem (60’)
29 Nisan Cuma: 16.00 İstanbul Üniversitesi ÖKM Sahnesi: Kadınlar Savaşı– Aristophanes (90’) (2 perde)
19.30 Kadro Pa: Alice– Lewis Caroll (60’)
22.00 Masal Gecesi + Açık Sahne Judith
30 Nisan Cumartesi: 12.00 Uludağ Üniversitesi Tiyatro Topluluğu: Fil Adam– Bernand Pomerance (120’) (2 perde)
16.00 TİMİS Oyuncuları Mezun Kadrosu: Katip Bartleby– Herman Melville (80’)
20.00 TİMİS Oyuncuları: Macbett– Eugenio Ionesco (90’)
1 Mayıs Pazar: 14.00 Siyasal Bilgiler Fakültesi Tiyatro Topluluğu: Generallerin Beş Çayı– Boris Vian (100’)
16.00 Fiziksel Tiyatro Araştırmaları: Macbeth’in Altında– Grup Metni (60’)
21.30 Heveskar Tiyatro: Bir Delinin Hatıra Defteri– Nikolay Vasilyeniç Gogol (75’) (2 perde)
2 Mayıs Pazartesi: 15.00 ODTÜ MD Oyuncuları Karşılaşmalar- BGST (90’) (2 perde)
20.30 Türk Halk Bilimi Topluluğu