55 yıl önce, 5 Haziran 1963’de Allen Ginsberg’ün izlerine New York Times’da da rastlıyoruz. Ginsberg, Uzun zamandır sürdürdüğü Asya seyahati sonrası, 18 ay sonra bir budist tapınağına daha uğramıştı. 1960’ların Amerika’sının Vietnam ile geçirdiği, tüm dünyanın hala üzüntüyle andığı o soğuk savaş dönemlerinin Budist tapınaklarını ve rahipleri nasıl etkilediğine bir kanıt mahiyetinde, New York Times bu haberi yayımladı:
“SAIGON, Vietnam, 5 Haziran – Güney Vietnam Hükümeti ile çatışan Budistler, bugün Amerikalıların “bizi izlemek için bir casus” gönderdiğine inandıklarını ileri sürdü.
Bir Budist sözcüsü bunu gazetecilere anlattı. Muhabirler kuşkuyla, sözcünün anlattıklarının “casus”u tanımlamak için yeterince iyi olup olmadığını sorguladı.
Budist, “Uzun boylu ve uzun sakallıydı, saçı arka arkadan oldukça uzundu ve kıvırcıktı.” dedi. “Bir şair ve biraz da deli olduğunu, Budistleri sevdiğini söyledi. Hakkında başka hiçbir şey bilmiyorduk, o yüzden onun bir casus olduğuna karar verdik.”
Bu noktada dinleyicileri gülmeye başladı ve “casus” dediği kişinin tanınmış bir beatnik olan Amerikalı şair Allen Ginsberg olduğunu söyledi… Bay Ginsberg, Hindistan’a uzun bir ziyaretten sonra Britanya Kolombiası’na doğru giderken birkaç günlüğüne buradaydı.
Budistlerin hükümet ile yaptığı tartışmalar -hükümetin Budist bayrağını kaldırma yasağı da buna dahil olmak üzere- hükümet tarafından faaliyetlerinin engellenmesine karşı duydukları kızgınlığı da içermekte. ”
(New York Times Archive)
Ginsberg’in ABD’ye geri dönerken, Güney Doğu Asya’da yol boyunca ilerlediği yolda başına gelen bu yanlış anlaşılmayı yaşadığı o ay, “Angkor Wat” şiirini yazmıştı. Angkor Wat, bugün Kamboçya’nın Siem Reap kentinin 6 km. kuzeyindeki Angkor antik şehrinde 1115-1145 yıllarında Kral II. Suryavarman tarafından yaptırılmış, Angkor Medeniyetinin izlerini taşıyan, şu an UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan bir tapınaklar bütünüdür. Şiir de buraya hitaben yazılmıştır. Orada geçirdiği bir gece yazdığı bu şiirine, bu olaydan 6 yıl sonraki bir konuşmasında da değinir;
“Uzun zamandır tanıdığım George Bowering, daha önce okumadığım, “Angkor Wat” adlı bir şiiri okumamı istedi. Ben de bunu deneyeceğim. Muhtemelen on dakika gibi orta bir büyüklükte. Kamboçya’daki bir gecede, Angkor Wat’un dışındaki bir kasaba olan Siem Reap’den kalma notlardan oluşuyor.”