Amelia, üç yaşından beri doğa ile olağanüstü bir bağ kuruyor. Annesi Robin Schwartz, Amelia’nın bu samimi anlarını fotoğraflayıp, “Amelia and the Animals“ isimli fotoğraf kitabı için derledi.
Schwartz, kızının hayvanların etrafında doğal davranışlar sergilediğini söylüyor: “Her hayvana sakinleştirici etkisini aşılayarak, nezaket ve saygı ile büyük bir metanet ve marifet içinde hayvanlarla ilişki kuruyor.”
Cornish Rex cinsi iki kedisi, Amelia’ın kucağına oturmak için daima kavga içinde olduklarını fark ettiği zaman annesi, Amelia’nin hayvanlarla olan derin bağını tanımaya başladı. O yaşta Amelia güçlü ve cesurdu, asla garip veya olağandışı karşılaşım görmedi. Yakın zamana kadar, bu fırsatları olağan bir şeymiş gibi görüyordu.
Herkes, birçok hayvanla vakit geçirmenin ne kadar şanslı bir durum olduğunu anlatmaya başlayana kadar Amelia bunun nasıl sıra dışı bir şey olduğunu fark etmemişti.
Şimdi daha da büyüdü. Bir gün gibbons araştırmaları yapan primatolog olmak istiyor. Amelia’nın New Yorker’a verdiği demeçte; “Hayvan dostuyum ben. Hayvanlar olmadan hayatta kalamam. Her zaman böyle bir insandım” diye ifade ediyor.
Hayvan ve insan arasındaki çizgi genellikle belirsizdir. Bir çocuğun masumiyeti yoluyla hayvanların insanlarla sadece bir arada var olmadığını belki de eşit partnerler gibi birbirlerini etkileyebildiklerini gördük.
Kaynak: The Plaid Zebra