Ana SayfaYaşamEngelli HaklarıBağımsız yaşam hakkımız - I

Bağımsız yaşam hakkımız – I

-

Bir kere çıktıysan kendi duvarlarından, hep yürüyorsun, değişiyorsun. Bitmiyor uyanışlar, öğrenip deneyimledikçe uyandım diyemiyorsun zira. En azından benim için böyle. Bağımsız yaşam hakkı kavramı tam da bu süreçleri yaşadığım noktada girdi hayatıma. Bu giriş, biraz bireysel bir hikâyeden bahsedecekmişim gibi durabilir fakat bağımsız yaşam hakkı, oldukça kapsamlı ve tüm toplumu ilgilendiren bir konu. İnsan olmanın, birbirinin alanına saygı duymanın, hep aciz ve yardıma muhtaç düşünülenin birey olarak var olduğunu görme gerekliliği ve ihtiyacı duyulan şu noktada gelin biraz bağımsız yaşam hakkımızdan bahsedeyim sizlere.

30 Kasım-1 Aralık 2019 tarihlerinde Ankara’da Engelli Kadın Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, UN Women iş birliğinde Bağımsız Yaşam Hakkımız (WILD-Turkey) eğitimi yapıldı. Tabii burada bir ismi daha anmalı. Mobility International USA, eğitimin çıkış noktası, ilham kaynağı olarak tanımlansa sanırım yanlış olmaz. Mobility International USA ve WILD ile ilgili ayrıntılı bilgi için yazının sonuna link veriyorum ve şimdi yazının konusuna, bağımsız yaşam hakkı mevzusuna geçiyorum. Eğitime katıldığım gibi öğrendim ki bu ifade, bana çağrıştırdıklarından çok daha fazlasını barındırıyor içinde ve bazen bizim bile kanıksadığımız bir hak ihlalini gözler önüne seriyor. İşin ilginç tarafı, hani bazı uluslararası sözleşmelerin maddeleri olur, devletler, hükümetler uymasa da toplum onu uygular ve sonuna kadar o hakka sahip çıkar. İşte bu noktada bağımsız yaşam hakkı çok şanssız, yoğun ihlallere maruz kalıyor. Engeliler birey olarak görülmediği için böyle bir hakka nail görülmüyorlar. Bağımsız yaşam denilince fiziksel açıdan kendine yeterlilik düşünüldüğü için bu hak engelli bireylerle bağdaştırılmıyor. Oysa engelli bireylerin tam da ihtiyacı olan şey, bağımsız yaşam. Kendine ait bir alan, göz hapsine girmeden soluk alınabilecek dakikalar, gönlünden geçtiği gibi gidilebilecek erişilebilir mekanlar ve gerçekten özgür bir birey olduğunu bilmek…

Bu konu hakkında söylenecekler elbette fazla fakat biraz eğitim notlarımdan bahsetmek istiyorum ama her şeyden önce şuna değinmeli ki bu sadece bir sözleşmenin maddesinde yer alan bir hak değil, aynı zamanda birey olarak görülebilmek için verilen mücadelenin de ürünü. Fakat bu sürece değinmeden önce bağımsız yaşam hakkının ne olduğundan, neleri içerdiğinden bahsetmek faydalı olacaktır. Bağımsız yaşam hakkı, Türkiye tarafından da imzalanan BM Engelli Hakları Sözleşmesinin 19. Maddesinde yer alıyor. Buna göre bu sözleşmeye taraf devletler, tüm engellilerin diğerleriyle eşit seçeneklere sahip olarak toplum içinde yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederek engellilerin bu haktan tam olarak yararlanmalarını, topluma tam dahil olmalarını ve katılmalarını kolaylaştırmak için etkili ve gerekli tedbirleri almalıdır. Bunun için aşağıda belirtilenler sağlanacaktır:

(a) Engelliler, diğerleriyle eşit bir şekilde ikametgahlarını ve nerede ve kiminle yaşayacaklarını seçme imkanına sahiptirler ve özel bir yaşama düzenine zorlanamazlar;

(b) Engellilerin, kişisel destek dahil olmak üzere, toplum içinde yaşamak ve topluma dahil olmak için ihtiyaç duydukları, konut içi, kurum içi ve diğer toplumsal destek hizmetlerine erişimi sağlanmalı ve engellilerin toplumdan tecriti ve ayrı tutulması önlenmeli;

(c) Genel kamuya yönelik hizmet ve tesisler, engellilere eşit şekilde açık olmalı ve ihtiyaçlarına yanıt verebilmelidir. Bu maddelere bakıldığında insan olarak görülmenin ilk şartlarında biri olarak sayılabilir, bağımsız yaşam hakkı. Öteki türlüsü eşit olmayan ve dışlanmış bir hayata işaret eder çoğunlukla.

Nedir bu bağımsız yaşam hakkı diye sorulduğunda ise eğitimden aldığım şu notları aktarmayı açıklayıcı olması açısından önemli buluyorum. Öyle ki bağımsız yaşam hakkı, engellilerin günlük yaşamlarında, diğer kişilerin sahip olmalarına kesin gözüyle baktıkları seçim ve kontrol olanağına sahip olmalarıdır. Engelliler kendi ihtiyaçlarını en iyi bilen kişiler olarak, alacakları desteği yönetme, kendi hayatlarını düzenleme ve kendilerini ifade etme hakkına sahiptir. Toplumdaki engelli olmayan kişilerle birlikte yaşama, aynı toplu taşıma araçlarını kullanma, aynı okullarda okuma, aynı iş olanaklarına sahip olma hakkına sahiptir. Notlardan anlaşılacağı üzere bu birey olmakla yakından ilişkili bir hak. O yüzden bağımsız yaşam hakkına herkes tarafından saygı duyulmalı.

Tabii bu kadarla sınırlı değil bağımsız yaşam hakkı. Bunun, mücadele tarihi, neler talep edildiği, ne yapılmalı gibi birçok değinilmesi gereken konusu var. Bu konu başlıklarını ise ikinci yazıda konuşmak üzere yazıyı burada bitiriyorum. Ve kapak görselinde de yer alan, bağımsız yaşam hakkıyla yakından ilişkili sözü buraya bırakıyorum; biz olmadan bizim hakkımızda  asla!

Mobility International USA ve WILD için bkz. https://m.bianet.org/biamag/insan-haklari/215856-engelli-kadinlar-lider-olacak

Kaynaklar:

Bağımsız Yaşam Hakkımız (WildTurkey) Eğitimi, 2019.

Engelli Hakları Sözleşmesi

SON YAZILAR

“Gerçeği görüyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!

Feminist ve LGBTİ+ örgütlerin biraraya gelmesiyle kurulan Hepimiz için Anayasa Koordinasyonu "Birbirimizin elini bırakmıyoruz! Hiçbirimizi geride bırakmıyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!" başlıklı açıklamasıyla tüm toplumu...

Hataylılar 6 Ekim’de Meclis’te: #HatayıGör

6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı yaşayan Hatay'da depremin üzerinden geçen 8 aya rağmen hiçbir şey değişmedi. Barınma, beslenme, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi en...

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

İşçiden işçiye uzanan bir dayanışma köprüsü: İşçi Yaşamı ve Hakları Vakfı | İşçi Mahallesi

İşçi Yaşamı ve Hakları Vakfı gönüllüleri ile işçi hakları mücadelesini, vakıf gönüllülerinin çalışmalarını, kazanımlarını ve dayanışmayı konuştuk. İşçi mahallesi ismi ile vakfın yayın organı olma...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol