Ana SayfaYaşamKadınBerlin gibi anlatmak - 1: M.I.A.

Berlin gibi anlatmak – 1: M.I.A.

-

“Beynimde beş kişiyim”*

Berlin’de ikinci 8 Mart’ım. Telefonumdan Türkiye’nin hava durumunu gösteren sekmeyi kaldıralı birkaç ay olmuş. İstanbul ve İzmir 8 Mart’ında kaç kadın olduğuyla değil gösteriden gözaltına alınan olup olmadığıyla ilgileniyorum sadece. İsviçreli ev arkadaşım 90’larda, kendisi Zürih’te üniversitede okurken büyük bir feminist eyleme katıldığından bahsediyor. O zamandan bu yana, İstanbul’daki gibi geniş katılımlı bir eylem görmediğini söylüyor. Ben de “Baskı ne kadar yoğunsa tepki de o kadar büyük oluyor” diye bölgesel karşılaştırmayı yapıyorum. Arkadan güzel bir şarkı çalışıyor. İnsanı hemen sarmalayan hip hop ritimlerini oldukça anlaşılır telaffuzu olan bir kadın sesi izliyor: hızlı yaşa, genç öl, kötü kızlar bunu çok iyi yapar! Ritimlerin arkasında çok güzel bir melodi dönüyor. Göbeğimi kıvıra kıvıra dans edesim geliyor. Alandaki insanlar şarkıyla coşuyorlar. Etkileyici!

rpt

Almanya’ya taşındıktan sonra ikinci kez ülkeye giriş yapıyorum. Pasaport görevlisi benimle Almanca konuşuyor. Pasaportum Alman değil. İngilizce konuşmasını rica edince “Almanca bilmeden burada okunabileceğini bilmiyordum” diyor. Öğrenci olarak oturum iznim olduğu için neden böyle bir sorguya maruz kaldığımı anlayamıyorum. “İngilizce bölümde okuyorum, Almanca istemiyorlar” diyebiliyorum sadece. Görevli yüzüme bakmadan damgayı vuruyor ve pasaportumu verip beni postalıyor. “Almanca bilmediğim için allah belamı versin mi? Yok ya, bir emperyal dil yetiyor işte. “Bu emperyalistler de çok talepkâr canıııım” diye eğleniyorum kendi kendime.

Şarkıyı Shazamlıyorum, bingo! M.I.A – Bad Girls!

Eve gelip klibi izliyorum. İçimi kıpırdatan şeyin o basit oryantal melodi olduğunu fark ediyorum. Klipte peçeli kadınlar ellerinde kalaşnikof tutuyorlar. Müslüman-rap-gansta! Nasıl yani? Oksimoron! Şarkıyı söyleyen kadın oldukça esmer (Evropalıların deyimiyle “kahverengi” tenli). Aksanı ise İngiliz. Nasıl yani? Oksimoron! Şarkı ve klip oryantalist mi? Kimin umurunda? Kahverengi tenli bir kadının insanı ânında yakalayan bir rap şarkısı var ve Müslüman dünyanın ezberlerine saldıran bir de klibi! Alt sınıfta doğmuş bir insan olarak rap müziğe ve anlatmaya çalıştıklarının bir kısmına her zaman kendimi yakın hissetsem de, diğer ezilen kimliğim –kadınlığım- ile örtüştürecek söz yazarı bulamadığım için mesafemi korumuştum. Oysa şimdi, kahverengi tenli olduğu için otomatikman dünyanın dezavantajlı gruplarına müdahil biri, üstelik de bir kadın, kötü kız olmakla ilgili çok eğlenceli bir şarkı söylüyor! Şarkının müzik videosunu daha sonra izlediğimde Suudi Arabistan’daki “Araba Kullanan Kadınlar Hareketi” (Women to Drive Movement) ile dayanışma için çekildiğini görmek doğru iz üzerinde olduğumu anlamama yetiyor.

M.I.A. ya da resmi adıyla Mathangi Arulpragasam’ın dünyası herhangi bir rap şarkıcısınınkinden çok daha ilginçti ve araştırdıkça hikayelerin sonu gelmiyordu. Sri Lanka’lı Tamil aktivisti ve devrimci Arul Pragasam’ın kızı Mathangi on yaşındayken annesi ve iki kardeşi ile birlikte çeşitli ülkelere sığınma talebinde bulunduktan sonra en son İngiltere’ye mülteci olarak yerleşiyorlar. Babası ise Sri Lanka’da kalıyor ve ailesiyle ilişkisi kesiliyor. Mathangi İngiltere’de sinema üzerine eğitim gördükten sonra 2002’de ilk müzik albümünü kaydediyor.

Mathangi’yi özel yapan hem Batı’da hem de Doğu’da ABD kökenli bu müzik türündeki tek Doğulu pop yıldızı olmasının yanı sıra bol ödüllü –yani epeyce zengin- bir şarkıcı  olmasına rağmen dünyanın fakir ya da ezilen insanlarına dair gerçekleri söylemekten geri durmaması. İnsanların gözlerini kapattığı gerçekleri dile getiren pop starlara ne biz sıradan insanlar ne de Batı ana akım medyası alışık olmadığı için sıklıkla söyledikleri çarpıtılarak yayımlanıyor. O kadar ki, maruz kaldığı tepkiler nedeniyle kendisini “gelmiş geçmiş en çok yanlış anlaşılan pop yıldızı” olarak tanımlıyor.

Berlin’deki beşinci ayım ve kaldığım –on metrekare oda- hapishane gibi öğrenci yurdundan hiç memnun değilim. Ev arayışım sürüyor. Wedding’de genç bir kadınla görüşüyorum ev arkadaşlığı için. İstanbul’da altı ay yaşadığını ve moda tasarım eğitimi aldığını anlatıyor. Hemen ardından ten rengimi soruyor. “Türkiye’de benim gibi çok insan var, İstanbul’da yaşarken görmedin mi” diyebiliyorum, konuşmanın neden ten rengime geldiğine bir anlam vermeye çalışırken. Saç rengimin orijinal olup olmadığını soruyor. Ön tarafın boya olduğunu ama arkada tarafın orijinal olduğunu söylüyorum. Uzanıp saçlarıma dokunuyor, rengine daha yakından bakıyor. Güzel bir şekilde ayrılıyoruz. Bir eve çok ihtiyacım olmasına rağmen, yarış atının dişlerine bakar gibi saçımın incelendiği o eve taşınmak içimden gelmiyor…

Mathangi mülteci krizinden kadınların güçlenmesine, sınırlardan savaşa, sömürgecilik ve erkekliğe dair bir çok temayı şarkılarında ve –kimi zaman kendisinin yönettiği- müzik videolarında işliyor. Görsellerde ve müzikte çoğunlukla üçüncü dünyadan öğeler kullanması ile memleketi Sri Lanka gibi Batı sömürgeciliğinin “kurban”ı insanları ve sömürgeciliğin sonuçlarını, sanatçı kimliği ile popüler olduğu Batı’nın gözüne sokuyor.

Hiphop dansta birçok figürün Afrika kıtasındaki kabile danslarından geldiğini öğrendiğimde ilgim bir anlam kazanıyor. Almanya’da rap müzik Türkiye ve Arap kökenlilerin hâkimiyetinde imiş. Yani “kahverengi” tenliler! (Türkiye’de renk tonu olarak andığımız ve “esmer” dediğimiz şey “batı medeniyeti”nde “siyah” ya da “kahverengi” olarak anılıyor).  Sebebini daha iyi anlıyor muyuz şimdi?

Alman (Polonya ve Fransa kökenine rağmen kendisini Alman olarak tanımlayan) arkadaşımla –kendisini aynı zamanda Marksist olarak da tanımlıyor- ilk tartışmamız, farkında olmadığı ırkçılığına vurgu yapmam üzerinden çıkıyor. Amacım bir takım davranışlarımı “Türk” olmamla açıklayamayacağı, hayatımda hiçbir zaman bir ulus kimliğini benimsemediğimi vurgulamak iken bana “hayatımda ilk defa bir mülteci ile arkadaş oluyorum” diyor. Berlin’e öğrenci olarak geldiğimi bildiği halde beni istemsizce mülteci olarak tanımlıyor. Alt-metin okumasını yapmam kaçınılmaz: Almanyalıların tanımıyla “kahverengi tenli Türk” değilsen “mülteci Türk”sündür. Her halükarda “Türk”sündür. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. Kelimeler tükeniyor ve bir daha görüşmemeye karar veriyorum. Kızgınlıktan değil. Onun kafa karışıklıklarının kendi toplumunun kültüründen geldiğini anlıyorum ve henüz kendi kültürel mirasımla başa çıkamazken, “ulus devlet” ve “soykırım” gibi kavramların çıktığı bu kıtada insanların maruz kaldıkları kodları çözmenin zorluğundan… Yalan! Sinirden köpürdüm elbette ve gereken cevabı verdim. Anlamayacağını bilsem de J

Mathangi kelime oyunu ile yazdığı “aTENTion” adlı şarkısında mülteci olarak gittiği Batı’da çadırlarda geçirdiği çocukluk günlerini anlatıyor. (Attention kelimesi “dikkat” anlamına geliyor. Şarkının ismini tek “t” ile yazarak aynı zamanda “A tent” yani “bir çadır” anlamı da yaratılmış). Sene 2000. Bolu depreminin hemen sonrası. Aylarca hem ebeveynlerim hem de arkadaşlarım çadır kentte yaşadılar. Unicef bisküvileri bol kaloriliydi, o yüzden hiçbirimiz aç kalmadık. Yıkılan binalarda ölenlerin hesabı sorulmadı ama! Deprem “şehit”leriydi onlar. Sahi ben Almanya’da mı mülteciyim? Yoksa Bandista’nın değimiyle “Kim yerli, kim göçmen”? Türkiye’deki Suriyelileri tekrar değerlendirir misiniz sevgili orta sınıf? Empati falan hani…

İsrail destekçisi bir başka arkadaş ile siyaset tartışmaksızın “aynı ortamda durma egzersizi” yapıyoruz; nam-ı diğer havadan sudan muhabbet. Güneşli yaz günlerinden bahsederken “asla benim kadar güneşten rahatsız olamazsın” diyor. Alt-metin okuması aklıma gelmeksizin kolumu uzatıp “ben senden daha beyaz tenliyim bir kere, güneş seni daha çok çarpmış olamaz” diyorum. Gözlerindeki şaşkınlık konunun basitliğinin yanında epey büyük kalıyor: “Bir Türk benden nasıl daha beyaz tenli olabilir” ?!?! Gözler renkleri ayırt edemeyecek kadar kör olduysa zavallı bir insancık bu konuda ne yapabilir? Söz konusu arkadaşın Yahudi olduğunu hatırlayıp “Ezilenlerin Pedagojisi”ni anıyorum.

Mathangi, 2018 yılında otobiyografik belgeselini tamamlayıp gösterime sokmuş. Şarkıcının New York Times ile epey çetrefilli bir ilişkisi var. Bir zamanlar Sri Lanka’daki iç savaşı gündeme getirip Birleşmiş Milletleri katliamlara gözlerini kapadığı için eleştiren Mathangi’yi yerden yere vuran New York Times, bu kez kendisini onur konuğu olarak davet etmiş. Sansasyon yaratan belgeselinin yüzü suyu hürmetine… Bir saatten uzun süren yayın, özellikle New York Times’tan Melena Ryzik’in çaresizce konuyu değiştirmelerini şahit olmak açısından izlemeye değer. Çünkü Mathangi tek tek, tane tane anlatıyor nasıl ikiyüzlü olduklarını.

Hiphop kültürü gittikçe daha çok ilgimi çekmeye başlıyor. Şu sıralar Berlin’in en popüler semtleri olan Kreuzberg ya da Neukölln’ün misafir işçiler (gastarbeiter) ilk göç ettiğinde hapsedildikleri mahalleler olduğunu öğreniyorum. Sadece Türkiyeli misafir işçiler değil, dünyanın her yerinden işçiler. Bu mahallelere yerleşmek zorundalar ve başka bir mahallede yaşayamazlar. Amaç onların Almanca öğrenmesi ve ya “topluma entegre olmaları” değil zaten. Tüm gaye İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’nın toparlanması! Bu işçiler Almanya’nın pisliğini temizleyecekler ve gidecekler. Senaryo bu. O yüzden, yerleştirildikleri, Berlin Duvarı’nın dibindeki o rezil mahallelerden asla çıkamazlar.  Sahi bu Alamancılar kaç nesil geçti, neden hala “entegre” olmadılar? Değil mi sayın orta-sınıf, sözüm ona kurtulmuş, sınıf atlamış Türkiyeliler???

Mathangi’nin şarkıları, müziği üretme biçimi ve içeriği itibariyle çok değerli. Verdiği röportajlardan birinde bir menajeri olmadığından ve işini kendisi dışında iki kişi ile yürüttüğünden bahsediyor. Tüm popülaritesine ve servetine rağmen Üçüncü Dünya problemlerinden hâlâ yakıcılıkla bahsedebilmesi, kendi hayatına dair belgeseli bir pop ikonu otobiyografisi gibi değil, çocukluğundan bu yana -memleketi Sri Lanka’da yaşadıkları dahil -bir mülteci olarak tecrübe ettiklerini aktarması, her şeyin çürüdüğüne neredeyse emin olduğumuz bir dünyada, izlenmeye değer kılıyor.

Bir işlem için Afrika kökenli bir memur pasaportumu alınca “Türk müsün?” diye soruyor şaşkınlıkla. “Evet” diyorum. İşlemi yaparken üç kere dönüp yüzüme ve ellerime bakıyor. “Ne oldu” diye soruyorum. “Hiç. Senin gibi Türk görmedim daha önce” diyor. Konudan sıtkım sıyrıldığı için “Türkiye’de benim gibi çok var” deyip geçmeye çalışıyorum. İşlem tamamlanıp resmi kağıdı elime tutuştururken tekrar gülerek ellerime bakıyor. Ofisten çıkıyorum, gözlerim dolarak kahkaha atıyorum ve içimden “Bari siyahiler yapmasın bunu” diyorum. Berlin hayvanat bahçesindeki Kutup Ayısıyla dertleşmek istiyorum: Sevgili Kutup Ayısı, tüylerin çok güzel ama kahverengi olsaydı da aynı derecede güzel olurdu, en azından benim için. Çünkü benim annemin tüyleri, pardon ten rengi de “kahverengi”, biliyor musun? Sen de doğduğun yerden çok uzaktasın değil mi? Rahat ol, albinolar bizden daha çok ilgi çekip ayrımcılığa maruz kalıyorlardır!  Her zaman daha çok ezilen birilerini bulabilirsin! En azından ben Almanya’nın en ırkçı bölgelerinde “Türk” olduğum için neo-naziler tarafından öldürülme riskiyle karşı karşıya değilim. Anadilimi konuşmadığım müddetçe beni kendi “tür”lerinden sayıyorlar. Şşşşşt, Kutup Ayısı, sessiz ol. Üçüncü dünyadan geldiğimizi belli etmemeliyiz! Biz beyaz tenliyiz?!?

* Ayben, “Başkan” adlı şarkısından bir dize.

Serinin ikinci yazısı için tıklayın- Berlin Gibi Anlatmak – 2: M.I.A.

\n

\u201cBeynimde be\u015f ki\u015fiyim\u201d*<\/p>\n\n\n\n

Berlin\u2019de ikinci 8 Mart\u2019\u0131m. Telefonumdan T\u00fcrkiye\u2019nin hava durumunu g\u00f6steren sekmeyi kald\u0131ral\u0131 birka\u00e7 ay olmu\u015f. \u0130stanbul ve \u0130zmir 8 Mart\u2019\u0131nda ka\u00e7 kad\u0131n oldu\u011fuyla de\u011fil g\u00f6steriden g\u00f6zalt\u0131na al\u0131nan olup olmad\u0131\u011f\u0131yla ilgileniyorum sadece. \u0130svi\u00e7reli ev arkada\u015f\u0131m 90\u2019larda, kendisi Z\u00fcrih\u2019te \u00fcniversitede okurken b\u00fcy\u00fck bir feminist eyleme kat\u0131ld\u0131\u011f\u0131ndan bahsediyor. O zamandan bu yana, \u0130stanbul\u2019daki gibi geni\u015f kat\u0131l\u0131ml\u0131 bir eylem g\u00f6rmedi\u011fini s\u00f6yl\u00fcyor. Ben de \u201cBask\u0131 ne kadar yo\u011funsa tepki de o kadar b\u00fcy\u00fck oluyor\u201d diye b\u00f6lgesel kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmay\u0131 yap\u0131yorum. Arkadan g\u00fczel bir \u015fark\u0131 \u00e7al\u0131\u015f\u0131yor. \u0130nsan\u0131 hemen sarmalayan hip hop ritimlerini olduk\u00e7a anla\u015f\u0131l\u0131r telaffuzu olan bir kad\u0131n sesi izliyor: h\u0131zl\u0131 ya\u015fa, gen\u00e7 \u00f6l, k\u00f6t\u00fc k\u0131zlar bunu \u00e7ok iyi yapar! Ritimlerin arkas\u0131nda \u00e7ok g\u00fczel bir melodi d\u00f6n\u00fcyor. G\u00f6be\u011fimi k\u0131v\u0131ra k\u0131v\u0131ra dans edesim geliyor. Alandaki insanlar \u015fark\u0131yla co\u015fuyorlar. Etkileyici!<\/p>\n\n\n\n

\"\"
rpt<\/figcaption><\/figure>\n\n\n\n

Almanya\u2019ya ta\u015f\u0131nd\u0131ktan sonra ikinci kez \u00fclkeye giri\u015f yap\u0131yorum. Pasaport\ng\u00f6revlisi benimle Almanca konu\u015fuyor. Pasaportum Alman de\u011fil. \u0130ngilizce\nkonu\u015fmas\u0131n\u0131 rica edince \u201cAlmanca bilmeden burada okunabilece\u011fini bilmiyordum\u201d\ndiyor. \u00d6\u011frenci olarak oturum iznim oldu\u011fu i\u00e7in neden b\u00f6yle bir sorguya maruz\nkald\u0131\u011f\u0131m\u0131 anlayam\u0131yorum. \u201c\u0130ngilizce b\u00f6l\u00fcmde okuyorum, Almanca istemiyorlar\u201d\ndiyebiliyorum sadece. G\u00f6revli y\u00fcz\u00fcme bakmadan damgay\u0131 vuruyor ve pasaportumu\nverip beni postal\u0131yor. \u201cAlmanca bilmedi\u011fim i\u00e7in allah belam\u0131 versin mi? Yok ya,\nbir emperyal dil yetiyor i\u015fte. \u201cBu emperyalistler de \u00e7ok talepk\u00e2r can\u0131\u0131\u0131\u0131m\u201d\ndiye e\u011fleniyorum kendi kendime.<\/p>\n\n\n\n

\u015eark\u0131y\u0131 Shazaml\u0131yorum, bingo! M.I.A \u2013 Bad Girls!<\/p>\n\n\n\n

Eve gelip klibi izliyorum. \u0130\u00e7imi k\u0131p\u0131rdatan \u015feyin o basit oryantal melodi oldu\u011funu fark ediyorum. Klipte pe\u00e7eli kad\u0131nlar ellerinde kala\u015fnikof tutuyorlar. M\u00fcsl\u00fcman-rap-gansta! Nas\u0131l yani? Oksimoron! \u015eark\u0131y\u0131 s\u00f6yleyen kad\u0131n olduk\u00e7a esmer (Evropal\u0131lar\u0131n deyimiyle \u201ckahverengi\u201d tenli). Aksan\u0131 ise \u0130ngiliz. Nas\u0131l yani? Oksimoron! \u015eark\u0131 ve klip oryantalist mi? Kimin umurunda? Kahverengi tenli bir kad\u0131n\u0131n insan\u0131 \u00e2n\u0131nda yakalayan bir rap \u015fark\u0131s\u0131 var ve M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n ezberlerine sald\u0131ran bir de klibi! Alt s\u0131n\u0131fta do\u011fmu\u015f bir insan olarak rap m\u00fczi\u011fe ve anlatmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131klar\u0131n\u0131n bir k\u0131sm\u0131na her zaman kendimi yak\u0131n hissetsem de, di\u011fer ezilen kimli\u011fim \u2013kad\u0131nl\u0131\u011f\u0131m- ile \u00f6rt\u00fc\u015ft\u00fcrecek s\u00f6z yazar\u0131 bulamad\u0131\u011f\u0131m i\u00e7in mesafemi korumu\u015ftum. Oysa \u015fimdi, kahverengi tenli oldu\u011fu i\u00e7in otomatikman d\u00fcnyan\u0131n dezavantajl\u0131 gruplar\u0131na m\u00fcdahil biri, \u00fcstelik de bir kad\u0131n, k\u00f6t\u00fc k\u0131z olmakla ilgili \u00e7ok e\u011flenceli bir \u015fark\u0131 s\u00f6yl\u00fcyor! \u015eark\u0131n\u0131n m\u00fczik videosunu daha sonra izledi\u011fimde Suudi Arabistan\u2019daki \u201cAraba Kullanan Kad\u0131nlar Hareketi\u201d (Women to Drive Movement) ile dayan\u0131\u015fma i\u00e7in \u00e7ekildi\u011fini g\u00f6rmek do\u011fru iz \u00fczerinde oldu\u011fumu anlamama yetiyor.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

M.I.A. ya da resmi ad\u0131yla Mathangi Arulpragasam\u2019\u0131n d\u00fcnyas\u0131 herhangi bir rap\n\u015fark\u0131c\u0131s\u0131n\u0131nkinden \u00e7ok daha ilgin\u00e7ti ve ara\u015ft\u0131rd\u0131k\u00e7a hikayelerin sonu\ngelmiyordu. Sri Lanka\u2019l\u0131 Tamil aktivisti ve devrimci Arul Pragasam\u2019\u0131n k\u0131z\u0131\nMathangi on ya\u015f\u0131ndayken annesi ve iki karde\u015fi ile birlikte \u00e7e\u015fitli \u00fclkelere s\u0131\u011f\u0131nma\ntalebinde bulunduktan sonra en son \u0130ngiltere\u2019ye m\u00fclteci olarak yerle\u015fiyorlar.\nBabas\u0131 ise Sri Lanka\u2019da kal\u0131yor ve ailesiyle ili\u015fkisi kesiliyor. Mathangi\n\u0130ngiltere\u2019de sinema \u00fczerine e\u011fitim g\u00f6rd\u00fckten sonra 2002\u2019de ilk m\u00fczik alb\u00fcm\u00fcn\u00fc\nkaydediyor. <\/p>\n\n\n\n

Mathangi\u2019yi \u00f6zel yapan hem Bat\u0131\u2019da hem de Do\u011fu\u2019da ABD k\u00f6kenli bu m\u00fczik\nt\u00fcr\u00fcndeki tek Do\u011fulu pop y\u0131ld\u0131z\u0131 olmas\u0131n\u0131n yan\u0131 s\u0131ra bol \u00f6d\u00fcll\u00fc \u2013yani epeyce\nzengin- bir \u015fark\u0131c\u0131  olmas\u0131na ra\u011fmen\nd\u00fcnyan\u0131n fakir ya da ezilen insanlar\u0131na dair ger\u00e7ekleri s\u00f6ylemekten geri\ndurmamas\u0131. \u0130nsanlar\u0131n g\u00f6zlerini kapatt\u0131\u011f\u0131 ger\u00e7ekleri dile getiren pop starlara\nne biz s\u0131radan insanlar ne de Bat\u0131 ana ak\u0131m medyas\u0131 al\u0131\u015f\u0131k olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in\ns\u0131kl\u0131kla s\u00f6yledikleri \u00e7arp\u0131t\u0131larak yay\u0131mlan\u0131yor. O kadar ki, maruz kald\u0131\u011f\u0131\ntepkiler nedeniyle kendisini \u201cgelmi\u015f ge\u00e7mi\u015f en \u00e7ok yanl\u0131\u015f anla\u015f\u0131lan pop\ny\u0131ld\u0131z\u0131\u201d olarak tan\u0131ml\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Berlin\u2019deki be\u015finci ay\u0131m ve kald\u0131\u011f\u0131m \u2013on metrekare oda- hapishane gibi\n\u00f6\u011frenci yurdundan hi\u00e7 memnun de\u011filim. Ev aray\u0131\u015f\u0131m s\u00fcr\u00fcyor. Wedding\u2019de gen\u00e7 bir\nkad\u0131nla g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcyorum ev arkada\u015fl\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in. \u0130stanbul\u2019da alt\u0131 ay ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve moda\ntasar\u0131m e\u011fitimi ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlat\u0131yor. Hemen ard\u0131ndan ten rengimi soruyor.\n\u201cT\u00fcrkiye\u2019de benim gibi \u00e7ok insan var, \u0130stanbul\u2019da ya\u015farken g\u00f6rmedin mi\u201d\ndiyebiliyorum, konu\u015fman\u0131n neden ten rengime geldi\u011fine bir anlam vermeye\n\u00e7al\u0131\u015f\u0131rken. Sa\u00e7 rengimin orijinal olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 soruyor. \u00d6n taraf\u0131n boya\noldu\u011funu ama arkada taraf\u0131n orijinal oldu\u011funu s\u00f6yl\u00fcyorum. Uzan\u0131p sa\u00e7lar\u0131ma\ndokunuyor, rengine daha yak\u0131ndan bak\u0131yor. G\u00fczel bir \u015fekilde ayr\u0131l\u0131yoruz. Bir\neve \u00e7ok ihtiyac\u0131m olmas\u0131na ra\u011fmen, yar\u0131\u015f at\u0131n\u0131n di\u015flerine bakar gibi sa\u00e7\u0131m\u0131n\nincelendi\u011fi o eve ta\u015f\u0131nmak i\u00e7imden gelmiyor\u2026<\/p>\n\n\n\n

Mathangi m\u00fclteci krizinden kad\u0131nlar\u0131n g\u00fc\u00e7lenmesine, s\u0131n\u0131rlardan sava\u015fa, s\u00f6m\u00fcrgecilik ve erkekli\u011fe dair bir \u00e7ok temay\u0131 \u015fark\u0131lar\u0131nda ve \u2013kimi zaman kendisinin y\u00f6netti\u011fi- m\u00fczik videolar\u0131nda i\u015fliyor. G\u00f6rsellerde ve m\u00fczikte \u00e7o\u011funlukla \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc d\u00fcnyadan \u00f6\u011feler kullanmas\u0131 ile memleketi Sri Lanka gibi Bat\u0131 s\u00f6m\u00fcrgecili\u011finin \u201ckurban\u201d\u0131 insanlar\u0131 ve s\u00f6m\u00fcrgecili\u011fin sonu\u00e7lar\u0131n\u0131, sanat\u00e7\u0131 kimli\u011fi ile pop\u00fcler oldu\u011fu Bat\u0131\u2019n\u0131n g\u00f6z\u00fcne sokuyor.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Hiphop dansta bir\u00e7ok fig\u00fcr\u00fcn Afrika k\u0131tas\u0131ndaki kabile danslar\u0131ndan\ngeldi\u011fini \u00f6\u011frendi\u011fimde ilgim bir anlam kazan\u0131yor. Almanya\u2019da rap m\u00fczik T\u00fcrkiye\nve Arap k\u00f6kenlilerin h\u00e2kimiyetinde imi\u015f. Yani \u201ckahverengi\u201d tenliler! (T\u00fcrkiye\u2019de\nrenk tonu olarak and\u0131\u011f\u0131m\u0131z ve \u201cesmer\u201d dedi\u011fimiz \u015fey \u201cbat\u0131 medeniyeti\u201dnde \u201csiyah\u201d\nya da \u201ckahverengi\u201d olarak an\u0131l\u0131yor).  Sebebini daha iyi anl\u0131yor muyuz \u015fimdi? <\/p>\n\n\n\n

Alman (Polonya ve Fransa k\u00f6kenine ra\u011fmen kendisini Alman olarak tan\u0131mlayan)\narkada\u015f\u0131mla \u2013kendisini ayn\u0131 zamanda Marksist olarak da tan\u0131ml\u0131yor- ilk\ntart\u0131\u015fmam\u0131z, fark\u0131nda olmad\u0131\u011f\u0131 \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131\u011f\u0131na vurgu yapmam \u00fczerinden \u00e7\u0131k\u0131yor.\nAmac\u0131m bir tak\u0131m davran\u0131\u015flar\u0131m\u0131 \u201cT\u00fcrk\u201d olmamla a\u00e7\u0131klayamayaca\u011f\u0131, hayat\u0131mda\nhi\u00e7bir zaman bir ulus kimli\u011fini benimsemedi\u011fimi vurgulamak iken bana \u201chayat\u0131mda\nilk defa bir m\u00fclteci ile arkada\u015f oluyorum\u201d diyor. Berlin\u2019e \u00f6\u011frenci olarak\ngeldi\u011fimi bildi\u011fi halde beni istemsizce m\u00fclteci olarak tan\u0131ml\u0131yor. Alt-metin\nokumas\u0131n\u0131 yapmam ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz: Almanyal\u0131lar\u0131n tan\u0131m\u0131yla \u201ckahverengi tenli T\u00fcrk\u201d\nde\u011filsen \u201cm\u00fclteci T\u00fcrk\u201ds\u00fcnd\u00fcr. Her hal\u00fckarda \u201cT\u00fcrk\u201ds\u00fcnd\u00fcr. Ne diyece\u011fimi\n\u015fa\u015f\u0131r\u0131yorum. Kelimeler t\u00fckeniyor ve bir daha g\u00f6r\u00fc\u015fmemeye karar veriyorum.\nK\u0131zg\u0131nl\u0131ktan de\u011fil. Onun kafa kar\u0131\u015f\u0131kl\u0131klar\u0131n\u0131n kendi toplumunun k\u00fclt\u00fcr\u00fcnden\ngeldi\u011fini anl\u0131yorum ve hen\u00fcz kendi k\u00fclt\u00fcrel miras\u0131mla ba\u015fa \u00e7\u0131kamazken, \u201culus\ndevlet\u201d ve \u201csoyk\u0131r\u0131m\u201d gibi kavramlar\u0131n \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 bu k\u0131tada insanlar\u0131n maruz\nkald\u0131klar\u0131 kodlar\u0131 \u00e7\u00f6zmenin zorlu\u011fundan\u2026 Yalan! Sinirden k\u00f6p\u00fcrd\u00fcm elbette ve\ngereken cevab\u0131 verdim. Anlamayaca\u011f\u0131n\u0131 bilsem de J<\/p>\n\n\n\n

Mathangi kelime oyunu ile yazd\u0131\u011f\u0131 \u201caTENTion\u201d adl\u0131 \u015fark\u0131s\u0131nda m\u00fclteci olarak\ngitti\u011fi Bat\u0131\u2019da \u00e7ad\u0131rlarda ge\u00e7irdi\u011fi \u00e7ocukluk g\u00fcnlerini anlat\u0131yor. (Attention\nkelimesi \u201cdikkat\u201d anlam\u0131na geliyor. \u015eark\u0131n\u0131n ismini tek \u201ct\u201d ile yazarak ayn\u0131\nzamanda \u201cA tent\u201d yani \u201cbir \u00e7ad\u0131r\u201d anlam\u0131 da yarat\u0131lm\u0131\u015f). Sene 2000. Bolu\ndepreminin hemen sonras\u0131. Aylarca hem ebeveynlerim hem de arkada\u015flar\u0131m \u00e7ad\u0131r kentte\nya\u015fad\u0131lar. Unicef bisk\u00fcvileri bol kaloriliydi, o y\u00fczden hi\u00e7birimiz a\u00e7 kalmad\u0131k.\nY\u0131k\u0131lan binalarda \u00f6lenlerin hesab\u0131 sorulmad\u0131 ama! Deprem \u201c\u015fehit\u201dleriydi onlar.\nSahi ben Almanya\u2019da m\u0131 m\u00fclteciyim? Yoksa Bandista\u2019n\u0131n de\u011fimiyle \u201cKim yerli, kim\ng\u00f6\u00e7men\u201d? T\u00fcrkiye\u2019deki Suriyelileri tekrar de\u011ferlendirir misiniz sevgili orta\ns\u0131n\u0131f? Empati falan hani\u2026<\/p>\n\n\n\n

\u0130srail destek\u00e7isi bir ba\u015fka arkada\u015f ile siyaset tart\u0131\u015fmaks\u0131z\u0131n \u201cayn\u0131\nortamda durma egzersizi\u201d yap\u0131yoruz; nam-\u0131 di\u011fer havadan sudan muhabbet. G\u00fcne\u015fli\nyaz g\u00fcnlerinden bahsederken \u201casla benim kadar g\u00fcne\u015ften rahats\u0131z olamazs\u0131n\u201d\ndiyor. Alt-metin okumas\u0131 akl\u0131ma gelmeksizin kolumu uzat\u0131p \u201cben senden daha\nbeyaz tenliyim bir kere, g\u00fcne\u015f seni daha \u00e7ok \u00e7arpm\u0131\u015f olamaz\u201d diyorum.\nG\u00f6zlerindeki \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131k konunun basitli\u011finin yan\u0131nda epey b\u00fcy\u00fck kal\u0131yor: \u201cBir\nT\u00fcrk benden nas\u0131l daha beyaz tenli olabilir\u201d ?!?! G\u00f6zler renkleri ay\u0131rt\nedemeyecek kadar k\u00f6r olduysa zavall\u0131 bir insanc\u0131k bu konuda ne yapabilir? S\u00f6z\nkonusu arkada\u015f\u0131n Yahudi oldu\u011funu hat\u0131rlay\u0131p \u201cEzilenlerin Pedagojisi\u201dni\nan\u0131yorum.<\/p>\n\n\n\n

Mathangi, 2018 y\u0131l\u0131nda otobiyografik belgeselini tamamlay\u0131p g\u00f6sterime\nsokmu\u015f. \u015eark\u0131c\u0131n\u0131n New York Times ile epey \u00e7etrefilli bir ili\u015fkisi var. Bir\nzamanlar Sri Lanka\u2019daki i\u00e7 sava\u015f\u0131 g\u00fcndeme getirip Birle\u015fmi\u015f Milletleri\nkatliamlara g\u00f6zlerini kapad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ele\u015ftiren Mathangi\u2019yi yerden yere vuran New\nYork Times, bu kez kendisini onur konu\u011fu olarak davet etmi\u015f. Sansasyon yaratan\nbelgeselinin y\u00fcz\u00fc suyu h\u00fcrmetine\u2026 Bir saatten uzun s\u00fcren yay\u0131n, \u00f6zellikle New\nYork Times\u2019tan Melena Ryzik\u2019in \u00e7aresizce konuyu de\u011fi\u015ftirmelerini \u015fahit olmak\na\u00e7\u0131s\u0131ndan izlemeye de\u011fer. \u00c7\u00fcnk\u00fc Mathangi tek tek, tane tane anlat\u0131yor nas\u0131l\nikiy\u00fczl\u00fc olduklar\u0131n\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Hiphop k\u00fclt\u00fcr\u00fc gittik\u00e7e daha \u00e7ok ilgimi \u00e7ekmeye ba\u015fl\u0131yor. \u015eu s\u0131ralar\nBerlin\u2019in en pop\u00fcler semtleri olan Kreuzberg ya da Neuk\u00f6lln\u2019\u00fcn misafir i\u015f\u00e7iler\n(gastarbeiter) ilk g\u00f6\u00e7 etti\u011finde hapsedildikleri mahalleler oldu\u011funu\n\u00f6\u011freniyorum. Sadece T\u00fcrkiyeli misafir i\u015f\u00e7iler de\u011fil, d\u00fcnyan\u0131n her yerinden\ni\u015f\u00e7iler. Bu mahallelere yerle\u015fmek zorundalar ve ba\u015fka bir mahallede ya\u015fayamazlar.\nAma\u00e7 onlar\u0131n Almanca \u00f6\u011frenmesi ve ya \u201ctopluma entegre olmalar\u0131\u201d de\u011fil zaten.\nT\u00fcm gaye \u0130kinci D\u00fcnya Sava\u015f\u0131 sonras\u0131 Almanya\u2019n\u0131n toparlanmas\u0131! Bu i\u015f\u00e7iler\nAlmanya\u2019n\u0131n pisli\u011fini temizleyecekler ve gidecekler. Senaryo bu. O y\u00fczden,\nyerle\u015ftirildikleri, Berlin Duvar\u0131\u2019n\u0131n dibindeki o rezil mahallelerden asla\n\u00e7\u0131kamazlar.  Sahi bu Alamanc\u0131lar ka\u00e7\nnesil ge\u00e7ti, neden hala \u201centegre\u201d olmad\u0131lar? De\u011fil mi say\u0131n orta-s\u0131n\u0131f, s\u00f6z\u00fcm\nona kurtulmu\u015f, s\u0131n\u0131f atlam\u0131\u015f T\u00fcrkiyeliler???<\/p>\n\n\n\n

Mathangi\u2019nin \u015fark\u0131lar\u0131, m\u00fczi\u011fi \u00fcretme bi\u00e7imi ve i\u00e7eri\u011fi itibariyle \u00e7ok de\u011ferli. Verdi\u011fi r\u00f6portajlardan birinde bir menajeri olmad\u0131\u011f\u0131ndan ve i\u015fini kendisi d\u0131\u015f\u0131nda iki ki\u015fi ile y\u00fcr\u00fctt\u00fc\u011f\u00fcnden bahsediyor. T\u00fcm pop\u00fclaritesine ve servetine ra\u011fmen \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc D\u00fcnya problemlerinden h\u00e2l\u00e2 yak\u0131c\u0131l\u0131kla bahsedebilmesi, kendi hayat\u0131na dair belgeseli bir pop ikonu otobiyografisi gibi de\u011fil, \u00e7ocuklu\u011fundan bu yana -memleketi Sri Lanka\u2019da ya\u015fad\u0131klar\u0131 dahil -bir m\u00fclteci olarak tecr\u00fcbe ettiklerini aktarmas\u0131, her \u015feyin \u00e7\u00fcr\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcne neredeyse emin oldu\u011fumuz bir d\u00fcnyada, izlenmeye de\u011fer k\u0131l\u0131yor. <\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Bir i\u015flem i\u00e7in Afrika k\u00f6kenli bir memur pasaportumu al\u0131nca \u201cT\u00fcrk m\u00fcs\u00fcn?\u201d diye soruyor \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131kla. \u201cEvet\u201d diyorum. \u0130\u015flemi yaparken \u00fc\u00e7 kere d\u00f6n\u00fcp y\u00fcz\u00fcme ve ellerime bak\u0131yor. \u201cNe oldu\u201d diye soruyorum. \u201cHi\u00e7. Senin gibi T\u00fcrk g\u00f6rmedim daha \u00f6nce\u201d diyor. Konudan s\u0131tk\u0131m s\u0131yr\u0131ld\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in \u201cT\u00fcrkiye\u2019de benim gibi \u00e7ok var\u201d deyip ge\u00e7meye \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorum. \u0130\u015flem tamamlan\u0131p resmi ka\u011f\u0131d\u0131 elime tutu\u015ftururken tekrar g\u00fclerek ellerime bak\u0131yor. Ofisten \u00e7\u0131k\u0131yorum, g\u00f6zlerim dolarak kahkaha at\u0131yorum ve i\u00e7imden \u201cBari siyahiler yapmas\u0131n bunu\u201d diyorum. Berlin hayvanat bah\u00e7esindeki Kutup Ay\u0131s\u0131yla dertle\u015fmek istiyorum: Sevgili Kutup Ay\u0131s\u0131, t\u00fcylerin \u00e7ok g\u00fczel ama kahverengi olsayd\u0131 da ayn\u0131 derecede g\u00fczel olurdu, en az\u0131ndan benim i\u00e7in. \u00c7\u00fcnk\u00fc benim annemin t\u00fcyleri, pardon ten rengi de \u201ckahverengi\u201d, biliyor musun? Sen de do\u011fdu\u011fun yerden \u00e7ok uzaktas\u0131n de\u011fil mi? Rahat ol, albinolar bizden daha \u00e7ok ilgi \u00e7ekip ayr\u0131mc\u0131l\u0131\u011fa maruz kal\u0131yorlard\u0131r! \u00a0Her zaman daha \u00e7ok ezilen birilerini bulabilirsin! En az\u0131ndan ben Almanya\u2019n\u0131n en \u0131rk\u00e7\u0131 b\u00f6lgelerinde \u201cT\u00fcrk\u201d oldu\u011fum i\u00e7in neo-naziler taraf\u0131ndan \u00f6ld\u00fcr\u00fclme riskiyle kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya de\u011filim. Anadilimi konu\u015fmad\u0131\u011f\u0131m m\u00fcddet\u00e7e beni kendi \u201ct\u00fcr\u201dlerinden say\u0131yorlar. \u015e\u015f\u015f\u015f\u015ft, Kutup Ay\u0131s\u0131, sessiz ol. \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc d\u00fcnyadan geldi\u011fimizi belli etmemeliyiz! Biz beyaz tenliyiz?!?

* Ayben, \u201cBa\u015fkan\u201d adl\u0131 \u015fark\u0131s\u0131ndan bir dize.<\/p>\n\n\n\n

Serinin ikinci yaz\u0131s\u0131 i\u00e7in t\u0131klay\u0131n- Berlin Gibi Anlatmak \u2013 2: M.I.A.<\/a><\/p>\n","post_title":"Berlin gibi anlatmak - 1: M.I.A.","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"berlin-gibi-anlatmak-1-m-i-a","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2019-06-11 10:42:18","post_modified_gmt":"2019-06-11 07:42:18","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=109122","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"1","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":109122}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "687"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "172"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...

Kadın, doğa ve kesişen tahakküm: Av ihalelerinden İstanbul Sözleşmesi’ne, Kuzey Ormanları’ndan 6284’e

Hem ekofeminizm hem vegan feminizm kadınların, doğanın ve hayvanların üzerindeki ataerkil kapitalist baskının nasıl ortak sömürü hikayeleri ortaya çıkardığını yıllardır tartışıyor. Üstelik bunu, sadece bu...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol