Polonya, İngiltere ve Amerika’dan araştırmacılar, farklı türden her buz kütlesinin buz adalarından koparken çıkardığı kendine özgü bir ses imzasına sahip olduğunu keşfettiler. Bunu gözlemlemek, ne kadar donmuş su kütlesi kaybı yaşandığına ve bunun küresel çapta deniz seviyelerine olabilecek etkilerini saptamada yardımı olabilir.
Polonya Bilimler Akademisi Yerfizik bölümünden Oskar Glowacki, “Bu sesleri kullanarak kesin verilere ulaşabilir ve bu verileri düzenli olarak biriktirebiliriz. Hidrofonları, yani yer altı mikrofonlarını, suyun altına yerleştirip, seslerini dinliyoruz” diye belirti.
Araştırmacılar, Svalbard’daki Hans Buzulu’ndan kopan buzun çıkardığı her gümbürtü, inilti ve çatırtıyı yakalamak için çalıştılar. Bu sesleri hızlandırılmış fotoğraflarla birleştirince, farklı buz kütlelerinin doğumunun farklı sesler çıkardığı bulgusuna ulaştılar. Takım, bu gelgit buzulundan üç farklı ses imzasına erişti.
Dr. Glowacki, “Sualtı olaylarını izlemek gerçekten çok, çok zordu. Biliyoruz ki, bir sualtı olayı başladığında, suyun altında bir dağılma vardır; çok sayıda çatlak vardır ve çatırdılar yayıldıkça biz onları sualtından dinleyebiliriz.
Daha sonra, bu donmuş kütle buz duvarından ayrılır ve yüzeyde gözükmeye başlar. Biz, sualtı akustiğini kullanarak, bu sesin her aşamasını teşhis edebiliriz.”
Son zamanlarda, buzullar uydu kullanımıyla görüntüleniyorlar. Fakat, bunlar büyük kırılmaları tanımlayabilirken daha küçük donmuş kütleleri saptamada zorluk çekerler. Araştırmacılar, okyanusları dinlemenin bu tarz kayıplarda daha kesin saptamalara fırsat verdiğini vurguluyorlar.