Can cana | Öykü

-

Beni duyuyor ya da görüyor musun bilmiyorum. Bu duymaların görmelerin ne zaman başladığı konusunda hiçbir fikrim yok. Sağımda solumda konuşulduğu oldu ama sözcükler hep havada asılı kalmış da bana ulaşmamış demek. İlgilenmediğimden olsa gerek. 

“Bir gün olur belki” fikri aklımın bir yerlerinde vardı tabii. Öyle büyütülüyoruz. Küçük bir kız çocuğuyken bile annenden duyduğun öfkeli bir “Anne olduğunda anlarsın!” cümlesi zihninde başköşeye kuruluyor. Sözcüklere sinmiş o öfkeyi pek umursamıyorsun ama anlamı peşini bırakmıyor. Unuttuğun ya da unuttuğunu sandığın bir dönem oluyor. Çocukluğu geride bırakıp tuhaf bir heyecanla kadınlığa ilk adım attığın yaşlar mesela. Aklına pek gelmiyor. Yaş azıcık ilerleyip otuzuna yaklaştığında nedense zihninin kıvrımlarından bütün görkemiyle çıkıp tekrar parlamaya başlıyor. Kaçamıyorsun. Sağın solun, eşin dostun hiç durmadan konuşuyor. En fenası da kendi iç sesin. Hiç susmuyor. Bu gürültüde kafan şişiyor. Yönünü şaşırıyorsun. 

Benim de biraz sessizliğe ihtiyacım var. Doğru kararlar almak için dışındakilerden çok içindekilerden uzaklaşman gerekir bazen. Asıl zor olan içindeki seslerdir. Tuhaf olan ise içindekilerin çoğu dışarının sesleridir zaten. Seninle her yere geliyor olmaları işleri daha da zorlaştırır. Kendi sesini bulman yıllarını alır ama yine de dışarıdan temizleyemezsin kendini.

Bazı kararlar için çok zamanın kalmamıştır. Karar alman gerektiğini fark ettiğin anla karar alman gereken an arasında fazla mesafe yoktur. O kısa arayı hızlıca koşup finişe ulaşman gerekir. Bazen o mesafe sana bir maraton uzunluğunda gelir. Nefesin kesilir. Yanlış yola sapıp yönünü kaybetmekten ödün patlar.

Üçümüzün de fazla zamanı kalmadı; senin, benim bir de bedenimin.

Doğru yolda mıyım bilmiyorum. Bir yola girdim mi ondan da emin değilim. Ama koşuya başladım, onu biliyorum. Kalplerim bir süredir çok hızlı atıyor. Bedenimde atan kalplerin çoğalmasının bir mucize olduğunun farkındayım ama tadını çıkaramıyorum, keyfine varamıyorum. Hatta öyle korkuyorum ki bütün rüyalarımı kâbuslar ele geçirdi. 

Bu mucizeyi büyütebilecek koşullara sahip değilim. Düğün günüyle çocuğun doğduğu gün arasındaki sürenin hesaplandığı topraklardayım. Sadece hesaplamakla kalmıyorlar, çıkan sonuca göre yargılayıp mahkûm da ediyorlar. Düğün yoksa zaten baştan kaybediyorsun. O zaman çocuk da müebbet yiyor. 

Benim bir düğünüm yok. Seni düğünsüz bir müebbete kendi ellerimle nasıl yollarım? Mecburi bir düğünü de kimselere dayatamam. Böyle olsun istemiyorum. O beyaz çubuktaki pembe iki çizgiyi gördüğümden beri yere göğe sığamıyorum. Koşsam ayaklarım başıma değecek. Midem bile hiç bulanmıyor, biliyor musun? Herkese söylemek isterken kimseciklere söyleyemiyorum. İçimdeki susmalarım dağ gibi oldu. Tepelerine karlar yağdı. 

Senden vazgeçmek istemiyorum. Sana gel de diyemiyorum. Ben başka bir coğrafyada doğsaydım da sen orada bana gelseydin her şey farklı olabilirdi. Hesap kitap yapılmayan bir hayatta mecburiyetlerim değişebilirdi. Coğrafya ikimizin de kaderi işte. Öte yandan sana şimdi git dersem de düğünle taçlandırılmış ortamda arkandan bir başkası gelirse ben gönderilmiş senin yükünü nasıl kaldırırım? O ağırlıkla nasıl yaşarım? Kendi kendimin peşini bırakmam ki!

Bu anlattıklarım sana ulaşıyor mu bilmiyorum. Acele etmem gerekiyor ve acelenin çok ağır olduğu bir yol ağzındayım. Gecelerim gündüzüme karıştı. Senin kalbini susturursam benimki de bir daha düzenli atmayacak. Bir kadın otuzunu geçeli çok olmuş bedeniyle bu mucizeyi bir daha hiç yakalayamayabilir. İnsan neden mucizelerden vazgeçmek zorunda bırakılır ki? Bu hikâyeyi başkasından dinlesem de üzülürdüm ama ne yazık ki buradaki özne benim. Birileri yüzyıllar önce bizim adımıza kararlar almış. Bazıları değişmiş, bazıları da alınyazılarımıza mıh gibi çakılmış. Yıllar yollar sonra ikimize ulaşmış. Hiç tanımadığımız o birilerinin dayatmaları dönüp dolaşıp bizi bulmuş.

Aklım ermeye başladığından beri kendi kararlarımı kendim almanın can acıtıcı özgürlüğünü tercih ettim hep. Ama bak şimdi öyle yapamıyorum. 

Sandığım kadar özgür değilmişim.

Seni bir ömür ödemek zorunda kalabileceğin bedellerin yükünden kurtarmak için kalbini susturmak zorunda kalmamın dehşetiyle yüzleşiyorum. Doktor bana çok hızlı, sanki nefes nefese atan kalbinin sesini dinlettiğinden beri bu durumdayım. 

Bir dakika!

Bu işte bir gariplik var. Ben bu mucizeyi neden bir dehşet olarak yaşıyorum? Sandığım kadar özgür olmadığımı söyleyerek acıklı bir mağduriyete mi sığınıyorum? Bu mağduriyetin kolaycılığına mı kaçıyorum? Coğrafyayı neden kendime kader olarak biçiyorum? Kadere inanmak hep bir yan yol gibi gelmedi mi bana? Hani sevmezdim yan yolları? Yüzyıllar önce alınan kararlar neden alın yazım oluyor? 

Alınan ve verilen bütün kararların öyle ya da böyle bir bedeli yok mu zaten? O zaman bu bedeli niye senli değil de sensiz ödeyeyim? Neden senin cehennemin olayım? Ben tanrı mıyım ki senin kalbini susturma hakkını kendimde görüyorum? Sen bana doğru yola çıkarak bir karar vermişsin zaten. Birlikte ödeyeceğimiz bedelleri henüz bilmiyor olsan da çok hızlı atan kalbin bir şeylere hazır olduğunu söylüyor sanki. 

El âlem denilen gizli örgütten çok çektiğimden yakınırdım hep. İsyan ederdim. Örgütün dallanıp budaklanıp dünya âleme dönüştüğü bu zamanlarda o asi sesim nereye gitti benim? Sen ışıklı yaşama doğru son hızla koşan kalbinin sesini yollayarak kararını bana bildiriyorken, ben dışarıdan içime sızan sesleri neden dinliyorum? Kendi hayatlarına hükmü geçmeyenler benim dünyama nasıl bu kadar girebiliyorlar? Ben buna neden izin veriyorum? 

İnsanın hayatında kaç kez bedeninde iki kalp atar ki? Hiç tanımadığım, bilmediğim birileri neden bu mucizeyi gölgeliyorlar? Yüzlerce yılın onlara verdiği gücü nasıl böyle hoyratça kullanıyorlar? Aşk gibi meşk gibi kendi yaşayamadıkları tüm güzelliklerin bedelini neden sen ve ben ödeyelim? 

Onlar kafeste beslenen hamsterlar gibi aynı tekerleğin içinde dönüp yol aldıklarını sanmaya devam etsinler. Onlar hamster. Sen değilsin. Elimden tut da ben de olmayayım.

Başkaları cehennemimiz olmasın!

Tamam! Sen hazırsan ben de hazırım. Ben bu mucizeyi büyüteceğim.

Çıkarın beni bu dışarıdan. Bu cümle bana ait değil. Bir yerlerde okumuştum ama yazılanlar okunduktan sonra bir parça da okura ait olurlarmış. Ben de aldım sahiplendim. 

Gel birlikte çıkalım dışarıdan.

Ruhun üflendiyse eğer iki tekme at, üç öksür, ne bileyim işte, gözüm seğirsin, elim titresin. Ufacık bir mesaj bile yeter bana. Ben anlarım. Anneler anlar. 

Seninle her şeye hazırım. Fokurdayan kalbinden aldım o cesareti. Düğün arayanlar avuçlarını yalasın. Hesap yapanların işini birlikte kolaylaştıralım. Yediyi dokuzu hesaplamalarına gerek olmasın. Sonucu nur topu gibi ellerine biz verelim, sonra da arkamıza bakmadan dönüp gidelim. Onlar sıfırlarıyla baş başa kalsınlar, üst üste koyup toplasınlar, bölsünler, çıkarsınlar. Sonra da boş ellerine bakakalsınlar.

Üç konuşurlar, beş konuşurlar, yorulurlar. Çeneleriyle peşimize düşerlerse daha uzağa gideriz biz de.

Bir canın nesi var, iki canın sesi var. 

\n

Beni duyuyor ya da g\u00f6r\u00fcyor musun bilmiyorum. Bu duymalar\u0131n g\u00f6rmelerin ne zaman ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 konusunda hi\u00e7bir fikrim yok. Sa\u011f\u0131mda solumda konu\u015fuldu\u011fu oldu ama s\u00f6zc\u00fckler hep havada as\u0131l\u0131 kalm\u0131\u015f da bana ula\u015fmam\u0131\u015f demek. \u0130lgilenmedi\u011fimden olsa gerek. <\/p>\n\n\n\n

\u201cBir g\u00fcn olur belki\u201d fikri akl\u0131m\u0131n bir yerlerinde vard\u0131 tabii. \u00d6yle b\u00fcy\u00fct\u00fcl\u00fcyoruz. K\u00fc\u00e7\u00fck bir k\u0131z \u00e7ocu\u011fuyken bile annenden duydu\u011fun \u00f6fkeli bir \u201cAnne oldu\u011funda anlars\u0131n!\u201d c\u00fcmlesi zihninde ba\u015fk\u00f6\u015feye kuruluyor. S\u00f6zc\u00fcklere sinmi\u015f o \u00f6fkeyi pek umursam\u0131yorsun ama anlam\u0131 pe\u015fini b\u0131rakm\u0131yor. Unuttu\u011fun ya da unuttu\u011funu sand\u0131\u011f\u0131n bir d\u00f6nem oluyor. \u00c7ocuklu\u011fu geride b\u0131rak\u0131p tuhaf bir heyecanla kad\u0131nl\u0131\u011fa ilk ad\u0131m att\u0131\u011f\u0131n ya\u015flar mesela. Akl\u0131na pek gelmiyor. Ya\u015f az\u0131c\u0131k ilerleyip otuzuna yakla\u015ft\u0131\u011f\u0131nda nedense zihninin k\u0131vr\u0131mlar\u0131ndan b\u00fct\u00fcn g\u00f6rkemiyle \u00e7\u0131k\u0131p tekrar parlamaya ba\u015fl\u0131yor. Ka\u00e7am\u0131yorsun. Sa\u011f\u0131n solun, e\u015fin dostun hi\u00e7 durmadan konu\u015fuyor. En fenas\u0131 da kendi i\u00e7 sesin. Hi\u00e7 susmuyor. Bu g\u00fcr\u00fclt\u00fcde kafan \u015fi\u015fiyor. Y\u00f6n\u00fcn\u00fc \u015fa\u015f\u0131r\u0131yorsun. <\/p>\n\n\n\n

Benim de biraz sessizli\u011fe ihtiyac\u0131m var. Do\u011fru kararlar almak i\u00e7in d\u0131\u015f\u0131ndakilerden \u00e7ok i\u00e7indekilerden uzakla\u015fman gerekir bazen. As\u0131l zor olan i\u00e7indeki seslerdir. Tuhaf olan ise i\u00e7indekilerin \u00e7o\u011fu d\u0131\u015far\u0131n\u0131n sesleridir zaten. Seninle her yere geliyor olmalar\u0131 i\u015fleri daha da zorla\u015ft\u0131r\u0131r. Kendi sesini bulman y\u0131llar\u0131n\u0131 al\u0131r ama yine de d\u0131\u015far\u0131dan temizleyemezsin kendini.<\/p>\n\n\n\n

Baz\u0131 kararlar i\u00e7in \u00e7ok zaman\u0131n kalmam\u0131\u015ft\u0131r. Karar alman gerekti\u011fini fark etti\u011fin anla karar alman gereken an aras\u0131nda fazla mesafe yoktur. O k\u0131sa aray\u0131 h\u0131zl\u0131ca ko\u015fup fini\u015fe ula\u015fman gerekir. Bazen o mesafe sana bir maraton uzunlu\u011funda gelir. Nefesin kesilir. Yanl\u0131\u015f yola sap\u0131p y\u00f6n\u00fcn\u00fc kaybetmekten \u00f6d\u00fcn patlar.<\/p>\n\n\n\n

\u00dc\u00e7\u00fcm\u00fcz\u00fcn de fazla zaman\u0131 kalmad\u0131; senin, benim bir de bedenimin.<\/p>\n\n\n\n

Do\u011fru yolda m\u0131y\u0131m bilmiyorum. Bir yola girdim mi ondan da emin de\u011filim. Ama ko\u015fuya ba\u015flad\u0131m, onu biliyorum. Kalplerim bir s\u00fcredir \u00e7ok h\u0131zl\u0131 at\u0131yor. Bedenimde atan kalplerin \u00e7o\u011falmas\u0131n\u0131n bir mucize oldu\u011funun fark\u0131nday\u0131m ama tad\u0131n\u0131 \u00e7\u0131karam\u0131yorum, keyfine varam\u0131yorum. Hatta \u00f6yle korkuyorum ki b\u00fct\u00fcn r\u00fcyalar\u0131m\u0131 k\u00e2buslar ele ge\u00e7irdi. <\/p>\n\n\n\n

Bu mucizeyi b\u00fcy\u00fctebilecek ko\u015fullara sahip de\u011filim. D\u00fc\u011f\u00fcn g\u00fcn\u00fcyle \u00e7ocu\u011fun do\u011fdu\u011fu g\u00fcn aras\u0131ndaki s\u00fcrenin hesapland\u0131\u011f\u0131 topraklarday\u0131m. Sadece hesaplamakla kalm\u0131yorlar, \u00e7\u0131kan sonuca g\u00f6re yarg\u0131lay\u0131p mahk\u00fbm da ediyorlar. D\u00fc\u011f\u00fcn yoksa zaten ba\u015ftan kaybediyorsun. O zaman \u00e7ocuk da m\u00fcebbet yiyor. <\/p>\n\n\n\n

Benim bir d\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcm yok. Seni d\u00fc\u011f\u00fcns\u00fcz bir m\u00fcebbete kendi ellerimle nas\u0131l yollar\u0131m? Mecburi bir d\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc de kimselere dayatamam. B\u00f6yle olsun istemiyorum. O beyaz \u00e7ubuktaki pembe iki \u00e7izgiyi g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcmden beri yere g\u00f6\u011fe s\u0131\u011fam\u0131yorum. Ko\u015fsam ayaklar\u0131m ba\u015f\u0131ma de\u011fecek. Midem bile hi\u00e7 bulanm\u0131yor, biliyor musun? Herkese s\u00f6ylemek isterken kimseciklere s\u00f6yleyemiyorum. \u0130\u00e7imdeki susmalar\u0131m da\u011f gibi oldu. Tepelerine karlar ya\u011fd\u0131. <\/p>\n\n\n\n

Senden vazge\u00e7mek istemiyorum. Sana gel de diyemiyorum. Ben ba\u015fka bir co\u011frafyada do\u011fsayd\u0131m da sen orada bana gelseydin her \u015fey farkl\u0131 olabilirdi. Hesap kitap yap\u0131lmayan bir hayatta mecburiyetlerim de\u011fi\u015febilirdi. Co\u011frafya ikimizin de kaderi i\u015fte. \u00d6te yandan sana \u015fimdi git dersem de d\u00fc\u011f\u00fcnle ta\u00e7land\u0131r\u0131lm\u0131\u015f ortamda arkandan bir ba\u015fkas\u0131 gelirse ben g\u00f6nderilmi\u015f senin y\u00fck\u00fcn\u00fc nas\u0131l kald\u0131r\u0131r\u0131m? O a\u011f\u0131rl\u0131kla nas\u0131l ya\u015far\u0131m? Kendi kendimin pe\u015fini b\u0131rakmam ki!<\/p>\n\n\n\n

Bu anlatt\u0131klar\u0131m sana ula\u015f\u0131yor mu bilmiyorum. Acele etmem gerekiyor ve acelenin \u00e7ok a\u011f\u0131r oldu\u011fu bir yol a\u011fz\u0131nday\u0131m. Gecelerim g\u00fcnd\u00fcz\u00fcme kar\u0131\u015ft\u0131. Senin kalbini susturursam benimki de bir daha d\u00fczenli atmayacak. Bir kad\u0131n otuzunu ge\u00e7eli \u00e7ok olmu\u015f bedeniyle bu mucizeyi bir daha hi\u00e7 yakalayamayabilir. \u0130nsan neden mucizelerden vazge\u00e7mek zorunda b\u0131rak\u0131l\u0131r ki? Bu hik\u00e2yeyi ba\u015fkas\u0131ndan dinlesem de \u00fcz\u00fcl\u00fcrd\u00fcm ama ne yaz\u0131k ki buradaki \u00f6zne benim. Birileri y\u00fczy\u0131llar \u00f6nce bizim ad\u0131m\u0131za kararlar alm\u0131\u015f. Baz\u0131lar\u0131 de\u011fi\u015fmi\u015f, baz\u0131lar\u0131 da al\u0131nyaz\u0131lar\u0131m\u0131za m\u0131h gibi \u00e7ak\u0131lm\u0131\u015f. Y\u0131llar yollar sonra ikimize ula\u015fm\u0131\u015f. Hi\u00e7 tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131m\u0131z o birilerinin dayatmalar\u0131 d\u00f6n\u00fcp dola\u015f\u0131p bizi bulmu\u015f.<\/p>\n\n\n\n

Akl\u0131m ermeye ba\u015flad\u0131\u011f\u0131ndan beri kendi kararlar\u0131m\u0131 kendim alman\u0131n can ac\u0131t\u0131c\u0131 \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc tercih ettim hep. Ama bak \u015fimdi \u00f6yle yapam\u0131yorum. <\/p>\n\n\n\n

Sand\u0131\u011f\u0131m kadar \u00f6zg\u00fcr de\u011filmi\u015fim.<\/p>\n\n\n\n

Seni bir \u00f6m\u00fcr \u00f6demek zorunda kalabilece\u011fin bedellerin y\u00fck\u00fcnden kurtarmak i\u00e7in kalbini susturmak zorunda kalmam\u0131n deh\u015fetiyle y\u00fczle\u015fiyorum. Doktor bana \u00e7ok h\u0131zl\u0131, sanki nefes nefese atan kalbinin sesini dinletti\u011finden beri bu durumday\u0131m. <\/p>\n\n\n\n

Bir dakika!<\/p>\n\n\n\n

Bu i\u015fte bir gariplik var. Ben bu mucizeyi neden bir deh\u015fet olarak ya\u015f\u0131yorum? Sand\u0131\u011f\u0131m kadar \u00f6zg\u00fcr olmad\u0131\u011f\u0131m\u0131 s\u00f6yleyerek ac\u0131kl\u0131 bir ma\u011fduriyete mi s\u0131\u011f\u0131n\u0131yorum? Bu ma\u011fduriyetin kolayc\u0131l\u0131\u011f\u0131na m\u0131 ka\u00e7\u0131yorum? Co\u011frafyay\u0131 neden kendime kader olarak bi\u00e7iyorum? Kadere inanmak hep bir yan yol gibi gelmedi mi bana? Hani sevmezdim yan yollar\u0131? Y\u00fczy\u0131llar \u00f6nce al\u0131nan kararlar neden al\u0131n yaz\u0131m oluyor? <\/p>\n\n\n\n

Al\u0131nan ve verilen b\u00fct\u00fcn kararlar\u0131n \u00f6yle ya da b\u00f6yle bir bedeli yok mu zaten? O zaman bu bedeli niye senli de\u011fil de sensiz \u00f6deyeyim? Neden senin cehennemin olay\u0131m? Ben tanr\u0131 m\u0131y\u0131m ki senin kalbini susturma hakk\u0131n\u0131 kendimde g\u00f6r\u00fcyorum? Sen bana do\u011fru yola \u00e7\u0131karak bir karar vermi\u015fsin zaten. Birlikte \u00f6deyece\u011fimiz bedelleri hen\u00fcz bilmiyor olsan da \u00e7ok h\u0131zl\u0131 atan kalbin bir \u015feylere haz\u0131r oldu\u011funu s\u00f6yl\u00fcyor sanki. <\/p>\n\n\n\n

El \u00e2lem denilen gizli \u00f6rg\u00fctten \u00e7ok \u00e7ekti\u011fimden yak\u0131n\u0131rd\u0131m hep. \u0130syan ederdim. \u00d6rg\u00fct\u00fcn dallan\u0131p budaklan\u0131p d\u00fcnya \u00e2leme d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc bu zamanlarda o asi sesim nereye gitti benim? Sen \u0131\u015f\u0131kl\u0131 ya\u015fama do\u011fru son h\u0131zla ko\u015fan kalbinin sesini yollayarak karar\u0131n\u0131 bana bildiriyorken, ben d\u0131\u015far\u0131dan i\u00e7ime s\u0131zan sesleri neden dinliyorum? Kendi hayatlar\u0131na h\u00fckm\u00fc ge\u00e7meyenler benim d\u00fcnyama nas\u0131l bu kadar girebiliyorlar? Ben buna neden izin veriyorum? <\/p>\n\n\n\n

\u0130nsan\u0131n hayat\u0131nda ka\u00e7 kez bedeninde iki kalp atar ki? Hi\u00e7 tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131m, bilmedi\u011fim birileri neden bu mucizeyi g\u00f6lgeliyorlar? Y\u00fczlerce y\u0131l\u0131n onlara verdi\u011fi g\u00fcc\u00fc nas\u0131l b\u00f6yle hoyrat\u00e7a kullan\u0131yorlar? A\u015fk gibi me\u015fk gibi kendi ya\u015fayamad\u0131klar\u0131 t\u00fcm g\u00fczelliklerin bedelini neden sen ve ben \u00f6deyelim? <\/p>\n\n\n\n

Onlar kafeste beslenen hamsterlar gibi ayn\u0131 tekerle\u011fin i\u00e7inde d\u00f6n\u00fcp yol ald\u0131klar\u0131n\u0131 sanmaya devam etsinler. Onlar hamster. Sen de\u011filsin. Elimden tut da ben de olmayay\u0131m.<\/p>\n\n\n\n

Ba\u015fkalar\u0131 cehennemimiz olmas\u0131n!<\/p>\n\n\n\n

Tamam! Sen haz\u0131rsan ben de haz\u0131r\u0131m. Ben bu mucizeyi b\u00fcy\u00fctece\u011fim.<\/p>\n\n\n\n

\u00c7\u0131kar\u0131n beni bu d\u0131\u015far\u0131dan. Bu c\u00fcmle bana ait de\u011fil. Bir yerlerde okumu\u015ftum ama yaz\u0131lanlar okunduktan sonra bir par\u00e7a da okura ait olurlarm\u0131\u015f. Ben de ald\u0131m sahiplendim. <\/p>\n\n\n\n

Gel birlikte \u00e7\u0131kal\u0131m d\u0131\u015far\u0131dan.<\/p>\n\n\n\n

Ruhun \u00fcflendiyse e\u011fer iki tekme at, \u00fc\u00e7 \u00f6ks\u00fcr, ne bileyim i\u015fte, g\u00f6z\u00fcm se\u011firsin, elim titresin. Ufac\u0131k bir mesaj bile yeter bana. Ben anlar\u0131m. Anneler anlar. <\/p>\n\n\n\n

Seninle her \u015feye haz\u0131r\u0131m. Fokurdayan kalbinden ald\u0131m o cesareti. D\u00fc\u011f\u00fcn arayanlar avu\u00e7lar\u0131n\u0131 yalas\u0131n. Hesap yapanlar\u0131n i\u015fini birlikte kolayla\u015ft\u0131ral\u0131m. Yediyi dokuzu hesaplamalar\u0131na gerek olmas\u0131n. Sonucu nur topu gibi ellerine biz verelim, sonra da arkam\u0131za bakmadan d\u00f6n\u00fcp gidelim. Onlar s\u0131f\u0131rlar\u0131yla ba\u015f ba\u015fa kals\u0131nlar, \u00fcst \u00fcste koyup toplas\u0131nlar, b\u00f6ls\u00fcnler, \u00e7\u0131kars\u0131nlar. Sonra da bo\u015f ellerine bakakals\u0131nlar.<\/p>\n\n\n\n

\u00dc\u00e7 konu\u015furlar, be\u015f konu\u015furlar, yorulurlar. \u00c7eneleriyle pe\u015fimize d\u00fc\u015ferlerse daha uza\u011fa gideriz biz de.<\/p>\n\n\n\n

Bir can\u0131n nesi var, iki can\u0131n sesi var. <\/p>\n","post_title":"Can cana | \u00d6yk\u00fc","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"can-cana","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2021-04-25 20:07:37","post_modified_gmt":"2021-04-25 17:07:37","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=116646","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":116646}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "46"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "12"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Rüzgargülleri ve Duvarlar | Öykü

Artık cenaze törenlerine gitmiyorum. En son bizim güvenlik görevlisinin annesininkine gittim. Her zamanki gibi avlunun en ücra yerine gidip geleni gideni izlemeye başladım. Bir kadın,...

Çiy damlası | Öykü

Güneş Hoca yine saçma sapan atıp tutmaya başlıyor. Dayanamayıp söz alıyorum. Bu sefer Zeus gibi şimşeklerini bana çeviriyor. Tam yerimden fırlayıp sınıftan çıkacağım. "Çiy damlası...

Ölenle Ölünmüyor | Öykü

Vallahi günler nasıl geçiyor hiç anlamıyorum Semra ablacığım. Düşündüm de ne kadar oldu rahmetliler gideli? Yedi bilemedin sekiz ay olmuştur. Senin torun bile yürüyecek neredeyse....

ÇOK RİCA EDİYORUM

  Bakın, ben dramaların hatta romantik komedilerin ayrılık, kavga, küslük sahnelerine dayanamam. İleriye sararım o sahneler bitsin diye.  Kavuşma, barışma sahnelerini ise defalarca izlerim. Hepsini değil...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol