Arjantinli ekip Mandragora Circo’nun, söz kullanmadan; müzik, mim ve akrobasi teknikleriyle sahneledikleri oyun, her yaşta izleyici için de uygun olunca gösterilerini merak etmemek elde değil.
Hazır yolları buralara çıkmışken kendilerine birkaç soru sormak istedim. (Eda Kırmızı, sağ olsun bu söyleşinin çevirisini yaptı.) Kim bilir belki bu yazıdan sonra onları izlemek istersiniz ya da onları kentinizde bir gösteriye siz davet edersiniz.
Mandragora Circo’nun Serüveni
Mandragora Sirki, iki palyaçonun aşk hikâyesini anlatan ve 2003’den beri dünyanın pek çok yerinde sergilenen bir oyun. Bu ad, Mandragora bitkisinden geliyor ve bu bitkiyi bilmeyenler için, hayli enteresan bir bitki olduğunu söyleyebilirim. Harry Potter okumuş olanlar ya da izleyenler bu bitkiyi hatırlamış olabilir. İşte bu bitkinin adıyla, temellerini ve tekniklerini aldıkları sirki birleştirerek bu adı bulmuşlar.
Biraz önce de belirttiğim gibi Mandragora Circo, sirk temelli bir ekip ve 1998’den beri sahnedeler. Çeşitli takımlarla, şirketlerle çalıştıktan sonra da 2002’de bu gösteri planlamaya başlamışlar. Hazırladıkları bu oyunun ilk gösterimini 2003’de gerçekleştirmişler. O gün bu gündür Mandragora Circo dünyayı bu oyunu sahneleyerek geziyor.
Farklı Ülkeler Olsa Da
Oyun kimi yerde yüzlerce, kimi yerde binlerce seyirciyle buluşmuş. On beş yıldır sergiledikleri oyun, şimdiye kadar binden fazla kere sahneye konmuş ve gittikleri her yerde büyük beğeni toplamış. Elli ülkede ve beş kıtada sergiledikleri oyunla ilgili merak edip sordum, “en çok alkışı nerede aldınız?” diye, hemen her gösteriden sonra alkışı bol bir ekip olduklarını ama unutamadıkları gösterilerden birisinin Bosna Hersek’te olduğunu söylediler. Çünkü orada seyirci, oyunlarını, neredeyse her beş dakikada bir kahkahalara eşlik eden alkışlarla izlemiş.
“Aynı oyunu binden fazla sergilemek sizin için sıkıcı olmuyor mu?” sorusuna dediler ki: “Hayır, çünkü her sahnelemede seyircinin oyuna yaklaşımı, etkileşimleri farklı oluyor. Her sergilemede seyirciyle paylaştıkları zaman o gösteriye özelmiş ve bu gösteriyi yapmayı çok seviyorlarmış.”
Nasıl Çalışıyorsunuz?
Sahnede kullandıkları teknikler için her gün ne kadar ve nasıl çalıştıklarına gelince kimi zaman beş – altı saat çalışırlarmış. Bazen de seyahat, uyum sağlama ya da bulundukları ortamdan kaynaklı sadece on beş dakika egzersizlere ayırdıkları oluyormuş. Bu egzersizlerin içeriğiyse bazen sadece yoga yapmakmış. “Çünkü” dediler, “yoga bizi hem zinde tutuyor hem de vücutlarımızın sahip olması gereken esnekliği bize sağlıyor. Aslında yoga, bütün yapmamız gerekenleri içinde barındıran bir şey.”
Arjantin’de atmış yaşında olmasına rağmen son derece enerjik bir palyaço onlara böyle olmasının sırrının vejetaryen beslenme olduğunu söylediğinden beri de beslenmelerini vejetaryen bir anlayışla sürdürüyorlarmış.
Devr-i Aleme Devam
Haftaya Kore’ye uçacak ekip, martta ülkemize yeniden gelmeyi düşünüyor. Onlarınki kalıcı bir dünya turu. Kim bilir belki 14 Kasım Çarşamba ya da 16 Kasım Cuma günü İzmir’de belki de bir başka sefere dünyanın herhangi bir yerinde onları izlersiniz. Kendi adıma sirk tekniklerinin ve farklı enstrümanların kullanıldığı bu sözsüz oyunu heyecanla bekliyorum.
“Gösteriye davet etsek ne hoş olur,” diyenler Mandragora Circo ile iletişimi
http://www.mandragoracirco.com.ar/en/home/ web sayfalarından, https://www.facebook.com/madragoracirco/ facebook hesaplarından ya da instagramdan kurabilirler. (Oyunun her tür sahneye uyarlanabilir olduğunu bilmem söylemeli miyim?)
Bizimle bu kısa söyleşiyi paylaştıkları için Juan Cruz Brazamonte ve Mariana Brazamonte’ye teşekkürlerimle.