Hükûmetin ne yaptığını bilip bilmediğinden bile emin değiliz artık. Ne zaman daha kötüsü, daha saçması olamaz, yapamazlar desek yaptılar. Her geçen gün daha da saçma, her geçen gün daha da hukuksuz ve her geçen gün daha da çirkin. OHAL günlerinde ise hukuksuzluğun boyutu iyice arttı, darman duman oldu adeta ortalık. Yıllardır söylenen basın özgürlüğü yalanı iyice ayyuka çıktı. JİNHA ve daha pek çok basın kuruluşu, garip bir şekilde, gelip gündemimizin baş köşesine oturan KHK’ler (kanun hükmünde kararname) ile kapatıldı, eşyalarına el konuldu, çalışanları işsiz bırakıldı. Gözaltına almalar, tutuklamalar, yıldırma politikaları… Tabii ki işe yaramayacak, özgür basın susturulamayacak.
Dünyanın ilk ve tek kadın haber ajansı JİNHA
Ne üzücüdür ki, bu ülkede ilk ve tek olanlar genelde çirkin konularda yaşanır. JİNHA ise bu genellemeye bir çelme takarcasına dünyadaki tüm kadınların sesi olmak için 8 Mart 2012’de Amed’de kadınlar tarafından kuruldu. Türkiye’deki en güzel şeylerden biri, kadınların sesi. Erkekler ne der diye düşünmeden yayın yapan JİNHA.
Ve kadınlar da her koşulda kendilerinin sesine ses katan JİNHA için bir kampanya başlattı. JİNHA susmayacak!
Hepimizin adı, logosu JİNHA. Hepimiz JİNHA için yazacağız, JİNHA nasıl sesimiz olduysa biz de JİNHA’nın sesi olacağız. Ta ki bu hukuksuzluk bitene, JİNHA yeniden yayına dönene kadar.
Siz de JİNHA’nın sesine ses katmak için, bulunduğunuz her yerden JİNHA için gönüllü yurttaş muhabirliği yapabilirsiniz! Ne duruyorsunuz? Etrafımızda o kadar çok sömürü, o kadar çok çirkinlik, o kadar çok eziyet var ki yazacak, duyuracak. Ve o kadar az ki bunları yazacak karakterde kişi ve omurga sahibi kuruluş. İşte bunlardan biri JİNHA için kadınlar kolları sıvıyoruz, haber yazıyor, herkese duyuruyoruz. Çünkü biz JİNHA’yız, JİNHA ise biz.
Buraya tıklayarak lütfen kendi kalemlerinden okuyun, JİNHA neydi, nerelerdeydi, kimlerin sesiydi.
Özgür basın susturulamaz! JINHA yalnız değildir!
30 Ekim’de Ankara Konur sokakta JİNHA’nın kapatılması ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Ankara Özgür Haber Platformu’nun açıklaması:
Basın emekçilerine ve tüm Türkiye halklarına,
Özgür basın bir kez daha saldırı altında…
Bir kez daha sansürler, yasaklamalar, namlular, polis baskınları bir kez daha kapatmalar, kuşatmalar işkenceli gözaltılar ve tutuklamalara karşı Özgür basın dimdik ayakta!
Bir ülkede düşünceye kelepçe vuruyorsanız, yazan kalemi kırıyorsanız, bir gazetenin kapısını koçbaşıyla girerek arama tebliğ ediyorsanız, avukatları etkisiz kılıyor, kadın gazetecileri işkence ederek gazetenin kapısından çıkarıyorsanız bu ülkede hak, özgürlük ve demokrasiden bahsetmeniz mümkün değildir. Adeta makûs talihimiz buymuşçasına bize darbe üstüne darbe dayatan iktidarın “demokrasi” adı altında ortaya koyduğu OHAL zulmünü toplumun muhalif katmanlarına yönelik bir saldırı kılıfı haline getirmeye çalıştığının farkındayız. Dün, artık alışkanlık haline getirilmiş KHK’lar ile adeta birer ferman gibi ardı ardına verilen kapatma kararları ve takiben başa JINHA olmak üzere gazete bürolarının kapısına gece yarısı vurulan mühürler Kürt halkına yönelik imha ve çökertme planının dolaysız bir yansıması ve OHAL ile yaratılan ve Türkiye’yi daha karanlık bir döneme sürükleyen “yeni demokrasinin” vahim bir tablosudur.
Polis devleti uygulamaları ile sermayenin diktatörlüğü altında, faşizan dinci-gerici bir siyasi iktidarın keyfe keder kararları ile işletilen demokrasi bu ülke halkları üzerinde kurulan tahakküm ve zorbalığın adı olmuştur. Demokrasinin bir sınıfın diğer bir sınıf üzerine tahakkümünden başka bir şey olmadığı demokrasi adına yeni çıkarılan KHK’lar ile bir kez daha somutlaşmıştır. Türkiye halkları 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında demokrasi adı altında ortaya konan hukuk dışı uygulamaların sivil bir darbe olduğunu anlamayacak kadar hafızasını yitirmiş, kör ve aptal değildir!
Düşüncesi, kalemi ve kamerası özgür olan basın emekçileri olarak kendi özgürlüğümüzün içinde yaşadığımız toplumun özgürlüğünden asla bağımsız olmadığını biliyoruz. Bu nedenle kameramız yoksa bile gözlerimizle, kalemimiz yoksa bile hafızamızla sesini kısmaya çalıştığınız hangi haber varsa onları kayıt altına almaya ve gerçeklerin sesini duyurmaya devam edeceğiz! Gönüllü muhabirlik ve haber nöbetleri başta olmak kapatılan ilerici-devrimci-yurtsever basın yayın organları ile örülecek fiili ve aktif dayanışmanın bir parçası olduğumuzu deklare ediyoruz. Saldırılara karşı yanıtımız her zaman baskıya uğrayan yoldaşlarımız ve meslektaşlarımız ile dayanışma ve direniş olacak!
Tüm yurtsever-ilerici-devrimci basın emekçileri, yurttaş habercileri ve gönüllü muhabirler olarak “iktidarın değil halkın” safını, “sermayenin değil emeğin” safını, “işkencenin değil insanlık onurunun” safını tutmaya ve ezilenlerden taraf olmaya devam edeceğiz! Kameralarımızı kırabilirsiniz, bugün bizleri de tutuklayabilirsiniz, ancak bilincimizi ve vicdanımızı asla teslim alamazsınız! Umutlarımız kırılmadı, faşizme ve barbarlığa karşı zafer zılgıtlarının sesi Rojava’dan, Kobanê’den, Mınbiç’ten ulaşıyor. Yakındır kazanacağımız günler, yakındır bugün kapatılan özgür gazetelerimizin yarın nihai zafer manşetleriyle özgürce basılacağı günler!
Özgür basın susturulamaz! JINHA yalnız değildir!
Yaşasın halkın kayıt, kanıt ve haber alma hakkı! Yaşasın devrimci dayanışma!
Ankara Özgür Haber Platformu
Fotoğraflar: Seyr-i Sokak