Ana SayfaYaşamKadınDüşünceleri yüzünden öldürülen bir aydın: Bahriye Üçok

Düşünceleri yüzünden öldürülen bir aydın: Bahriye Üçok

-

Bombayı anneme ellerimle verdim. İnsan her şeye alışıyor ama bu olaya alışmam mümkün değil
-Kumru Üçok
Ve bu kadim coğrafya, tüm renkliliğinin aksine renksizleştirilen günlerin, acıların yuvası. Kol geziyor her yanda tahammülsüzlükler, kanlanıyor canım coğrafya. Baş tacı edilesi insanların canı alınırken bize kalan sadece yaslı bir türkü oluyor bazen…

Birilerinin istediği gibi konuşmadığı, bakış açısı farklı olduğu için yaşam hakkı elinden alınan Bahriye Üçok, sancılı bir dönemin kadınıydı. Fakat hiçbir siyasi çalkantı, tehdit ona geri adım attırmamıştı. Ülkenin her yanından ölüm, suikast haberlerinin geldiği bir dönem olan 90’larda o, düşüncelerinin bir kesimi kızdıracağını bile bile yolunda yürümeye devam etti.

Bahriye Üçok’un hayatına ve düşüncelerine dair yapılan çalışmaları okurken sadece onun gibi düşünenlerin kalem oynattığını gördüm. Yani o da sadece bir ideolojinin aydını ilan edilmişti. Bu benim anlayamayacağım bir şey. Düşünceleri beğenilmediği için birinin ölümünün istenmesini de asla anlamayacağım. Zira ben, bazı noktalarda ayrılsam da içim acıya acıya yazdım bir aydının gidişini.

Akademide olduğu kadar siyasette de başarılı bir aydındı

Bahriye Üçok, 1919 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve ortaokulu Ordu’da okuyan Üçok, Kandilli Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesine girdi. Burada Ortaçağ Türk İslam Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. Ardından 11 yıl sürecek olan öğretmenlik hayatı başladı. 1953 yılında üniversiteye dönerek Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne asistan olarak girdi. Üretken ve başarılı bir isim olan Üçok, 1957 yılında doktor, 1964’te doçent oldu.

Aynı zamanda da aktif bir siyasetçi olan Bahriye Üçok, 1971 yılında Cevdet Sunay tarafından kontenjan senatörlüğüne seçildi. 5 yıl senato divan üyeliği yaptı. Etkin siyasi hayatı 1977 yılında CHP’ye girmesiyle devam etti. 12 Eylül sonrası Halkçı Parti’nin kurucu üyesi olan Üçok, aynı yıl gerçekleşen seçimde Ordu milletvekili oldu. HP-SODEP birleşiminde etkin rol oynadı.

Bahriye Üçok, bir kadın olarak ataerkil bir toplumda kadın olmanın zorluğunun bilince bir aydındı. Bu yüzden çalışmalarında ve söylemlerinde kadınlara sık sık yer verdi. İslam Devletinde Türk Naibeler ve Kadın Hükümdarlar bu amaçla yazılmış çalışmalarındandı. Çünkü o, kadının konumunun tarihte o anki çekilen konumundan farklı olduğuna inanıyordu ve bunu her yerde anlatıyordu.

bahriye-ucok-gazete-haberiDüşünceleri nedeniyle suikasta uğradı

1988’de TRT’de katıldığı türban konulu açık oturumda Kuran’dan ayetlerle örnekler vererek İslamiyette örtünme zorunluluğunu olmadığını açıklaması onun hayatını bambaşka bir seyre soktu. Bu programın ardından hiç kesilmeyen tehdit telefonları hayatına girmeye başladı. Fakat Bahriye Üçok, susmadı, tehditlere rağmen düşüncelerini savunmaya devam etti.

İslam’a farklı bir yorum getirdiği için SHP parti meclisi üyesi, eski senatör ve milletvekili Üçok, 6 Ekim 1990 günü kargoyla gönderilen bombalı paketin elinde patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Suikastı üstelenen İslami Hareket Örgütü’nden bir kişi Cumhuriyet Gazetesini arayarak Bahriye Üçok’u tesettür konusundaki düşünceleri yüzünden cezalandırdıklarını belirtti. Bahriye Üçok suikastı uzun süre basında ve ülke gündeminde yer aldı. Onun öncesinde de aldığı tehdit telefonları gazete manşetlerini dolduruyordu.

Bahriye Üçok, Güneş Gazetesi, 14 Ekim 1990
Güneş Gazetesi, 14 Ekim 1990

Bahriye Üçok, suikasta uğrayan ilk aydın değildi, son da olmadı. 90lar buram buram ölüm kokan bir dönem olarak geçti tarihe. Üzücü olan şu ki tarihe nice kanlı dönem bırakacağız gibi görünüyor. Zira hâlâ ülkesi için güzellikler yapmak isteyenler, hain ilan ediliyor, baskı altına alınıyor ve öldürülüyor.

Bahriye Üçok, Milli Gazete, 8 Ekim 1990
Milli Gazete, 8 Ekim 1990

Not: Bu notu vermeden geçemeyeceğim. Arşivini kullanmama imkân sağlayan, geleceğin objektif Cumhuriyet Tarihçisi olacağına inandığım arkadaşım Hazal Erdoğan’a teşekkür ederim.

Kaynak

  • Aydınlanma Yürüyüşünde Bahriye Üçok, Kadınlar Derneği Yayınları, Ankara, 1999.
  • Ümran Avcı, Kum Saati-Suikast Öncesi Son Günler, Bilgi Yayınevi, 2009.
  • Orhan Tüleylioğlu, Neden Öldürüldüler? UM: AG Araştırmacı Gazetecilik Vakfı yayını, 2008.
  • Basın Arşivi

SON YAZILAR

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...

AKP’li yıllarda çocuk I: Eğitim sistemi bile yorgun

21 yıllık AKP iktidarının bugüne bıraktığı yıkıntılar saymakla bitmeyecek kadar çok. Bu yıkıntılar içerisinde eğitim ve çocuklara dair olanlar ise bir hayli fazla. 21 yılda eğitim...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol