Ana SayfaYaşamFeminizmPolonya'da erkeklerin kadınlara yönelik saldırısı geri püskürtüldü

Polonya’da erkeklerin kadınlara yönelik saldırısı geri püskürtüldü

-

Kadınlar konusunda verilen kararlara baktığımız zaman genelde arkalarında kadınların olmadığını görürüz. Örneğin türban, çarşaf gibi konulara karar verenler erkekler; türban, çarşaf eylemleri yapanlar yine erkekler. Kürtaj karşıtı olanlar yine erkekler ve kürtajı yasaklayanlar da yine erkekler. Kadınlarla ilgili konulara erkeklerin karar vermesi büyük bir küstahlık değil mi?

Bugün baktığımız zaman feminist gruplara bile yön veren erkekleri görmek mümkün. Kadınların yaşamını kısıtlayanlar erkekler ve kadınlara erkekler tarafından koyulmuş bariyerleri nasıl aşabileceklerini gösterdiklerini iddia edenler yine erkekler. Erkekler kadınların yaşamlarını her açıdan kısıtlamaya devam ededursun Polonya’da, kadınlar, yeni bir yasakçı erkek-egemen saldırıya karşı direnişte idi.

kurtaj-3

Erkekler, tarihin birçok noktasında ve günümüzde, dünyanın birçok yerinde ve yaşadığımız topraklarda, kadını birer robot olarak arzuluyorlar. Onlara göre kadınlar, erkekler için ev işlerini yapan, çocuklarına bakan, erkeğin zevke dayalı ihtiyaçlarını, egosunu tatmin eden, çocuk doğurmaya yarayan birer makine olmalıydı. O zaman kadınları daha çok seveceklerdi. Bu yüzden kadınları, ana-erkil toplum yapısından ata-erkilliğe geçilen zamanlardan itibaren tüm kültür aygıtlarını kullanarak, kadınları, hayal ettikleri gibi bir robota çevirmeye çalıştılar. Başarılı olduklarını ise kadını erkek bakış açısı ile değerlendiren ve erkeği haklı bulan kadınlardan anlıyoruz.

kurtaj-2

Dini baskıların yüksek olduğu yerlerde de kürtaj karşıtlığı çok yüksektir. Polonya bu ülkelerden biri. Katolik Hristiyanların nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu Polonya, dinlerin kadın düşmanlığı konusunda birbirinden çok da aşağı kalır olmadıklarının da bir kanıtı.

Polonya’da Kürtaj Karşıtı Vatandaşlar İnisiyatifi, 450 bin imza toplayarak kürtaj karşıtı yasa tasarısını destekledi. Bu 450 bin oyu verenlerin kaçı erkek, kaçı kadın kaçı diğer cinsiyetlerden belli değil. Bu 450 bin imzacı arasında kaçı doğum yapma kabiliyetine sahip? Kaçı kürtajın hangi durumlarda karara bağlandığını biliyor? Kaçı hamile kalmış? Kaçı kadını anlayabilir? Belli değil. Ancak kendilerinden olmayan insanlara nasıl yaşayacaklarını söyleyen küstah kimselerden oluşan bir grup.

Tüm ülkelerde biliniyor ki kürtajı yasakladığınız zaman merdiven altı kürtaj yapan yerler çoğalıyor ve bu kliniklerde bir sürü kadın ölüyor. Yani yasaklamak bunu durdurmaya yarayan bir şey değil ve kürtaj yaptıracak kişiye de ölüm riski vermek anlamına geliyor. Kürtaj bu kadar gerekli olmasa kimse de gidip yasa dışı yerlerde yapmak zorunda kalmazdı.

Polonya'da erkeklerin kadınlara yönelik saldırısı geri püskürtüldü

Erkeklerin kadınları daha çok doğurmaya zorlamalarının diğer bir nedeni; zenginlerin daha çok zengin olmayı istemesi. Avrupa’da genç nüfus giderek azalıyor bununla birlikte işçilik maliyetleri artıyor. Bu yüzden Avrupa yeteri kadar genç mülteciyi kabul etmişti. Bu çaresiz kişileri mümkün olduğunca sömürmek tüm amaçları. Mülteci ve yabancı işçi bir çözüm ama ülkenin sosyal yapısını değiştirdiği için ırkın devamlılığı açısından tehlike doğuruyor. Bu yüzden her ırk devamı için sürekli çocuk doğurmak isteyecektir. Bununla birlikte hem genç iş gücü ihtiyaçlarını karşılayabilirler hem de ırklarının devamını. İşte bu yüzden kürtaj yasağı aynı zamanda politiktir. Yani kadınların nasıl yaşayacağına, küstah politikacı erkekler karar vermeye çalışmaktadır.

Fakat Polonya’da durum erkeklerin istediği gibi sonuçlanmadı. 100 bin kadın hayatı durdurdu. Memur ve çalışan kadınlar greve gittiler. Meydanları doldurdular. “Misyoner (dini yaymaya çalışan kişi) değil doktor istiyoruz” sloganları atarak dine dayalı bilim ve tıbbın insan ve hayat düşmanı bir tıp ve bilim olacağını da vurgulamış oldular. Yapılan greve ve eylemlere dayanamayan devlet, tasarıyı geri çekmek zorunda kaldı.

Bu zaferle birlikte kadınları kuluçka makinesi olarak gören erkekler bir kez daha yenilgiye uğramış oldu.

SON YAZILAR

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...

Kadın, doğa ve kesişen tahakküm: Av ihalelerinden İstanbul Sözleşmesi’ne, Kuzey Ormanları’ndan 6284’e

Hem ekofeminizm hem vegan feminizm kadınların, doğanın ve hayvanların üzerindeki ataerkil kapitalist baskının nasıl ortak sömürü hikayeleri ortaya çıkardığını yıllardır tartışıyor. Üstelik bunu, sadece bu...
Kronstad
Kronstad
Özgürlük bireyin kendisinde başlar. Kavramak gerekir önce. Anlamak yetmez, bilmek yetmez. Kavrayıp şaşırmak gerekir. O zaman anlarız etrafımızı saran kölelik kafesinin nasıl da içinde olduğumuzu. Köle olmak istemiyorsak köle olmamayı öğrenmeliyiz. Eğer istersen asla köle olmazsın.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol