Ana SayfaKültür & SanatEdebiyatEdebiyatın Yeni Tipte Zaman Koridoru

Edebiyatın Yeni Tipte Zaman Koridoru

-

Edebiyat adına çok verimli olabilecek bir zaman diliminin içinden geçiyoruz. İnsanlığın yaşamını tehdit eden,  ekonomik, sosyal, kültürel her alanda direkt mağduriyet yaşayacağımız,  etkisi on yıllar boyunca  sürecek olan Yeni Tip Korona Virüs süreci sadece sanat adına, sanatın her dalı adına tahminimizden daha fazla yarar sağlayacak. Şöyle ki, bu kontrol edemediğimiz, belirsizliği şahsına münhasır olan yeni tipte korona virüs, sanat adına önümüzde boylu boyunca  yeni tipte bir zaman koridoru açacak. Hayallerimizin de ötesine geçecek olan bu zaman koridoru edebiyattan, müziğe, resimden,  heykeltıraşa, tiyatroya, sahne sanatlarına ve sinemaya  varana kadar sanatın her dalına büyük katkı sağlayacak. Üstelik bundan sonra yaratılacak olan her hikaye ütopik, distopik, ultratopik türde hikayeleri geride bırakacak.

Her şeyin belirsiz olduğu bir dönemden geçerken nasıl bu denli net öngörülerde bulunabiliyorum?!

Bu yazıyı özellikle edebiyatı merkeze alarak yazmak istiyorum. Akut dönem geçtikten sonra edebiyat adına yazılacak hikayeleri, öyküleri, romanları şöyle bir düşünün, tahminlerde bulunun hadi, hayal edin!  Bunu yapabilirsiniz çünkü elimizde, geçmişten gelen kanıtlar var. Zaman eski zaman olmasa bile (Dünyanın geçmiş yüzyıllarda bir çok salgın hastalık yaşadığını düşünürsek) ve karşı karşıya olduğumuz bu durum benzerlerinden çok farklı bir seyir izlese de (Böylesine bir iletişim çağında Pandemi nedeniyle tüm dünyanın durma noktasına gelmesi, kapılarını kapatması) sonuç değişmeyecek. Sanat inanılmaz derecede verimli bir döneme girecek.

Heyecanlıyım evet ve bu heyecan boşuna değil, inanın. Ölü sayılarının dünya genelinde birer rakama dönüştüğü, dünya bir savaş halinde olsa bir günde bu kadar insanın ölmeyeceği, çok çok kötü, çok çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu şartlarda “Hayat devam ediyor.” diye çok klişe ve soğukkanlılıkla bir cümle kurmayacağım elbet. Bu akut dönemin böyle sürmeyeceğinden, birçok sektör geriye gidip yok olurken sanatın verimliliğinin bu süre sonunda hangi boyutlara gelebileceğinden bahsedeceğim. Bunu yaparken sanatsever kişiler olarak etkisini hala üzerimizde hissettiğimiz, geçmişten günümüze kadar gelen, günümüz şartlarında da canlılığından hiçbir şey kaybetmeyen sanattan ama en çok da edebiyattan bahsedeceğim.  

Yaşamın Yüzüne Tutulan Ayna

 “Tanrı Öldü” diye tanımlanan 2. Dünya Savaşı sonrasında muhteşem eserlerine şahitlik ettiğimiz bir kuşağın meraklı okuyucusu olarak ilk aklıma gelen edebiyatçılardan örnek vermek istiyorum .  James Joyce (Ulysses) Samuel Beccket (Godot’yu Beklerken) Joseph Roth (Eyub) Robert Musil (Niteliksiz Adam) Hermann Broch (Vergillius’un Ölümü) Thomas Mann (Büyülü Dağ) Thomas Bernhard (Bitik Adam) Elias Canetti (Körleşme) Stefan Zwieg  (Dünün Dünyası) Franz Kafka (Dönüşüm) İngeborg Bachmann  (Malina)  Aklıma ilk gelen ve yazdıkları eserleri muhteşem olan bu yazarlardan ikisi -James Joyce ve Franz Kafka-  2. Dünya Savaş’nı  görmediler. Fakat öyle eserler yazdılar ki bu eserler kapıda bekleyen savaşın, toplumsal değişimlerin, kitlesel hareketlerin habercisi niteliğindeydiler.

Yukarıda yazdığım yazarların ve daha da fazlalarının eserleriyle büyüdük, şekil aldık, düşüncelerimizi besledik, dimağımızı sağlıklı tutabildik.

Dünya savaşının tüm kötülüklerine dünya genelinde milyonları bulan ölümlere rağmen hikayelerin nasıl muhteşem bir şekilde dönüşüme uğrayıp yazılabileceğini, anlatılabileceğini, yani aslında neyin nasıl olduğu gerçeğini yazılan eserler sayesinde öğrenebildik. 20. yüzyılın muhteşem anlatıcıları sayesinde  21. yüzyıla hazırlandık. Eserlerin her biri yüzümüze tutulan birer aynaydı. Bir çoğunda konu olarak, kurgusal olaylar düzleminde savaşın “s” si bile yer almıyordu. Bazen bir aile, bazen bir kişi, bazen toplumsal bir kararın hareketi konu edinildi. Hatta bazen sadece bir cümle dünyanın savaş halini ve faşizmini bir tokat gibi çarpıyordu yüzümüze: “Faşizim iki kişi arasında başlar.” (İngeborg Bachmann / Milena)

Bahsetmek istediğim bu denli güçlü bir şey işte. Edebi dünya sadece bir hayal dünyası evreni değildir. Hayatın yüzümüze taktığı o maskelerin indirildiği, yüzümüze aynaların tutulduğu, bize kim olduğumuzun gösterildiği bir yerdir. Bu yüzden herkes kitap okuyamaz. Ya da geçici bir süreliğine okur. Bir şeyleri atlatmak için!  Zinhar kitap okuyamayanları “ağır maske taşıyıcıları” demişimdir hep. Aynı “ağır işçi yaşamları” gibidir hayatları. Zordur, yıpratıcıdır ve ne öğretiliyorsa onu yapmak durumundan başka bir alternatifi akıllarına bile getirmezler hiçbir zaman.  Düşünemezler!

Edebi dünya bu sefer yüzümüze çöreklenen maskelerle beraber  zorunlu olarak takmak zorunda kaldığımız maskeleri de konu edinip (Ama görünür ama görünmez şekilde; ama direkt ama en direkt şekilde) hikayeler kaleme alacak. Zamansal koridor yaşadığımız gerçek zaman içerisinde öyle bir oluştu ki eline su dökülmeyecek olan usta yazarlar (Master Writer – Auteur) bile böylesine bir hikayeyi yazıp, kıvamını, kurgusunu bu kadar iyi tutturamazlardı.

Hayata Meydan Okumanın Edebi Hali

Fakat çok iyi yazarların, edebiyat ustalarının, sosyal medyada sıkça şahit olduğumuz şekliyle hayata karşı birer meydan okuyucu (challenge) olduklarını hiç düşünmedim. Şu şartlar altında da düşüncem deyişmiş değil.   İçinde bulunduğumuz bu zaman dilimi sonrasında yaşanılanlar karşısında asla birer meydan okuyucu olmayacaklar.

Usta yazarlar birer dönüştürücüdür.

Yazı yoluyla dönüştürebilme güçleri yazdıkları hikayeyi edebi hale getirir. Görünürdeki bir konuyu alır, dönüştürür ve sıfırdan yaratırlar. Böyle bir konudan veya şu olaydan yola çıktım diye anlatsalar da, size ulaşan hikaye o kadar güçlüdür ki, meselenin bu kısmı pek aklınızda kalmaz, ilgilenmezsiniz. Yazarın size aktardığı, anlattığı hikaye zihninize girmiştir bir kere. Dimağınız çalışmaya, hayal mekanizması tam kapasite işlemeye başlamıştır. Maske düşer, karşı karşıya kaldığınız yüzün tüm hatları ezberimizi bozar.

Ki şu an gerçek yaşamımızda karşı karşıya olduğumuz durum zaten son derece ezber bozucu niteliğiyle bizi şaşırtmış durumda, öyle değil mi? Tüm bunların üstüne ne yazılabilir ki veya tüm bu gerçek olamayacak kadar gerçek olan hikayenin  üzerine nasıl çıkılabilir ki, diye sorabilirsiniz! Böylesine bir durumu kalemiyle dönüştürebilecek ve bambaşka hikayelerle karşımıza çıkacak edebi metinleri okuduğumuzu düşünün hadi, hayal edin! Böyle metinlerin yazılacağı bir zaman diliminde yaşadığımız için ve bu metinleri okuyacağımız için şanslıyız.  Sırf bunun için bile yaşamaya değer. Kendinize dikkat edin lütfen.

\n

Edebiyat ad\u0131na \u00e7ok verimli olabilecek bir zaman diliminin\ni\u00e7inden ge\u00e7iyoruz. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131n ya\u015fam\u0131n\u0131 tehdit eden,  ekonomik, sosyal, k\u00fclt\u00fcrel her alanda direkt ma\u011fduriyet\nya\u015fayaca\u011f\u0131m\u0131z,  etkisi on y\u0131llar boyunca  s\u00fcrecek olan Yeni Tip Korona Vir\u00fcs s\u00fcreci sadece\nsanat ad\u0131na, sanat\u0131n her dal\u0131 ad\u0131na tahminimizden daha fazla yarar sa\u011flayacak. \u015e\u00f6yle\nki, bu kontrol edemedi\u011fimiz, belirsizli\u011fi \u015fahs\u0131na m\u00fcnhas\u0131r olan yeni tipte\nkorona vir\u00fcs, sanat ad\u0131na \u00f6n\u00fcm\u00fczde boylu boyunca  yeni tipte bir zaman koridoru a\u00e7acak. Hayallerimizin\nde \u00f6tesine ge\u00e7ecek olan bu zaman koridoru edebiyattan, m\u00fczi\u011fe, resimden,  heykelt\u0131ra\u015fa, tiyatroya, sahne sanatlar\u0131na ve sinemaya\n varana kadar sanat\u0131n her dal\u0131na b\u00fcy\u00fck\nkatk\u0131 sa\u011flayacak. \u00dcstelik bundan sonra yarat\u0131lacak olan her hikaye \u00fctopik,\ndistopik, ultratopik t\u00fcrde hikayeleri geride b\u0131rakacak. <\/p>\n\n\n\n

Her \u015feyin belirsiz oldu\u011fu bir d\u00f6nemden ge\u00e7erken nas\u0131l bu denli net\n\u00f6ng\u00f6r\u00fclerde bulunabiliyorum?!<\/h2>\n\n\n\n

Bu yaz\u0131y\u0131 \u00f6zellikle edebiyat\u0131 merkeze alarak yazmak istiyorum.\nAkut d\u00f6nem ge\u00e7tikten sonra edebiyat ad\u0131na yaz\u0131lacak hikayeleri, \u00f6yk\u00fcleri,\nromanlar\u0131 \u015f\u00f6yle bir d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcn, tahminlerde bulunun hadi, hayal edin!  Bunu yapabilirsiniz \u00e7\u00fcnk\u00fc elimizde, ge\u00e7mi\u015ften\ngelen kan\u0131tlar var. Zaman eski zaman olmasa bile (D\u00fcnyan\u0131n ge\u00e7mi\u015f y\u00fczy\u0131llarda\nbir \u00e7ok salg\u0131n hastal\u0131k ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrsek) ve kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya oldu\u011fumuz bu\ndurum benzerlerinden \u00e7ok farkl\u0131 bir seyir izlese de (B\u00f6ylesine bir ileti\u015fim\n\u00e7a\u011f\u0131nda Pandemi nedeniyle t\u00fcm d\u00fcnyan\u0131n durma noktas\u0131na gelmesi, kap\u0131lar\u0131n\u0131\nkapatmas\u0131) sonu\u00e7 de\u011fi\u015fmeyecek. Sanat inan\u0131lmaz derecede verimli bir d\u00f6neme\ngirecek. <\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure><\/div>\n\n\n\n

Heyecanl\u0131y\u0131m evet ve bu heyecan bo\u015funa de\u011fil, inan\u0131n. \u00d6l\u00fc\nsay\u0131lar\u0131n\u0131n d\u00fcnya genelinde birer rakama d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc, d\u00fcnya bir sava\u015f halinde\nolsa bir g\u00fcnde bu kadar insan\u0131n \u00f6lmeyece\u011fi, \u00e7ok \u00e7ok k\u00f6t\u00fc, \u00e7ok \u00e7ok zor bir\nd\u00f6nemden ge\u00e7iyoruz. Bu \u015fartlarda \u201cHayat\ndevam ediyor.\u201d<\/em> diye \u00e7ok kli\u015fe ve so\u011fukkanl\u0131l\u0131kla bir c\u00fcmle kurmayaca\u011f\u0131m\nelbet. Bu akut d\u00f6nemin b\u00f6yle s\u00fcrmeyece\u011finden, bir\u00e7ok sekt\u00f6r geriye gidip yok\nolurken sanat\u0131n verimlili\u011finin bu s\u00fcre sonunda hangi boyutlara gelebilece\u011finden\nbahsedece\u011fim. Bunu yaparken sanatsever ki\u015filer olarak etkisini hala \u00fczerimizde\nhissetti\u011fimiz, ge\u00e7mi\u015ften g\u00fcn\u00fcm\u00fcze kadar gelen, g\u00fcn\u00fcm\u00fcz \u015fartlar\u0131nda da canl\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan\nhi\u00e7bir \u015fey kaybetmeyen sanattan ama en \u00e7ok da edebiyattan bahsedece\u011fim.  <\/p>\n\n\n\n

Ya\u015fam\u0131n Y\u00fcz\u00fcne Tutulan Ayna<\/h1>\n\n\n\n

 \u201cTanr\u0131 \u00d6ld\u00fc\u201d diye\ntan\u0131mlanan 2. D\u00fcnya Sava\u015f\u0131 sonras\u0131nda muhte\u015fem eserlerine \u015fahitlik etti\u011fimiz\nbir ku\u015fa\u011f\u0131n merakl\u0131 okuyucusu olarak ilk akl\u0131ma gelen edebiyat\u00e7\u0131lardan \u00f6rnek\nvermek istiyorum .  James Joyce (Ulysses)\nSamuel Beccket (Godot\u2019yu Beklerken) Joseph Roth (Eyub) Robert Musil (Niteliksiz\nAdam) Hermann Broch (Vergillius\u2019un \u00d6l\u00fcm\u00fc) Thomas Mann (B\u00fcy\u00fcl\u00fc Da\u011f) Thomas\nBernhard (Bitik Adam) Elias Canetti (K\u00f6rle\u015fme) Stefan Zwieg  (D\u00fcn\u00fcn D\u00fcnyas\u0131) Franz Kafka (D\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm)\n\u0130ngeborg Bachmann  (Malina)  Akl\u0131ma ilk gelen ve yazd\u0131klar\u0131 eserleri\nmuhte\u015fem olan bu yazarlardan ikisi -James Joyce ve Franz Kafka-  2. D\u00fcnya Sava\u015f\u2019n\u0131  g\u00f6rmediler. Fakat \u00f6yle eserler yazd\u0131lar ki bu\neserler kap\u0131da bekleyen sava\u015f\u0131n, toplumsal de\u011fi\u015fimlerin, kitlesel hareketlerin\nhabercisi niteli\u011findeydiler. <\/p>\n\n\n\n

Yukar\u0131da yazd\u0131\u011f\u0131m yazarlar\u0131n ve daha da fazlalar\u0131n\u0131n eserleriyle b\u00fcy\u00fcd\u00fck,\n\u015fekil ald\u0131k, d\u00fc\u015f\u00fcncelerimizi besledik, dima\u011f\u0131m\u0131z\u0131 sa\u011fl\u0131kl\u0131 tutabildik. <\/h2>\n\n\n\n

D\u00fcnya sava\u015f\u0131n\u0131n t\u00fcm k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerine d\u00fcnya genelinde milyonlar\u0131 bulan \u00f6l\u00fcmlere ra\u011fmen hikayelerin nas\u0131l muhte\u015fem bir \u015fekilde d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcme u\u011fray\u0131p yaz\u0131labilece\u011fini, anlat\u0131labilece\u011fini, yani asl\u0131nda neyin nas\u0131l oldu\u011fu ger\u00e7e\u011fini yaz\u0131lan eserler sayesinde \u00f6\u011frenebildik. 20. y\u00fczy\u0131l\u0131n muhte\u015fem anlat\u0131c\u0131lar\u0131 sayesinde \u00a021. y\u00fczy\u0131la haz\u0131rland\u0131k. Eserlerin her biri y\u00fcz\u00fcm\u00fcze tutulan birer aynayd\u0131. Bir \u00e7o\u011funda konu olarak, kurgusal olaylar d\u00fczleminde sava\u015f\u0131n \u201cs\u201d si bile yer alm\u0131yordu. Bazen bir aile, bazen bir ki\u015fi, bazen toplumsal bir karar\u0131n hareketi konu edinildi. Hatta bazen sadece bir c\u00fcmle d\u00fcnyan\u0131n sava\u015f halini ve fa\u015fizmini bir tokat gibi \u00e7arp\u0131yordu y\u00fcz\u00fcm\u00fcze: \u201cFa\u015fizim iki ki\u015fi aras\u0131nda ba\u015flar.\u201d<\/em> (\u0130ngeborg Bachmann \/ Milena)<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Bahsetmek istedi\u011fim bu denli g\u00fc\u00e7l\u00fc bir \u015fey i\u015fte. Edebi d\u00fcnya\nsadece bir hayal d\u00fcnyas\u0131 evreni de\u011fildir. Hayat\u0131n y\u00fcz\u00fcm\u00fcze takt\u0131\u011f\u0131 o maskelerin\nindirildi\u011fi, y\u00fcz\u00fcm\u00fcze aynalar\u0131n tutuldu\u011fu, bize kim oldu\u011fumuzun g\u00f6sterildi\u011fi bir\nyerdir. Bu y\u00fczden herkes kitap okuyamaz. Ya da ge\u00e7ici bir s\u00fcreli\u011fine okur. Bir\n\u015feyleri atlatmak i\u00e7in!  Zinhar kitap okuyamayanlar\u0131\n\u201ca\u011f\u0131r maske ta\u015f\u0131y\u0131c\u0131lar\u0131\u201d demi\u015fimdir hep. Ayn\u0131 \u201ca\u011f\u0131r i\u015f\u00e7i ya\u015famlar\u0131\u201d gibidir\nhayatlar\u0131. Zordur, y\u0131prat\u0131c\u0131d\u0131r ve ne \u00f6\u011fretiliyorsa onu yapmak durumundan ba\u015fka\nbir alternatifi ak\u0131llar\u0131na bile getirmezler hi\u00e7bir zaman.  D\u00fc\u015f\u00fcnemezler!<\/p>\n\n\n\n

Edebi d\u00fcnya bu sefer y\u00fcz\u00fcm\u00fcze \u00e7\u00f6reklenen maskelerle\nberaber  zorunlu olarak takmak zorunda\nkald\u0131\u011f\u0131m\u0131z maskeleri de konu edinip (Ama g\u00f6r\u00fcn\u00fcr ama g\u00f6r\u00fcnmez \u015fekilde; ama\ndirekt ama en direkt \u015fekilde) hikayeler kaleme alacak. Zamansal koridor\nya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z ger\u00e7ek zaman i\u00e7erisinde \u00f6yle bir olu\u015ftu ki eline su d\u00f6k\u00fclmeyecek\nolan usta yazarlar (Master Writer \u2013 Auteur) bile b\u00f6ylesine bir hikayeyi yaz\u0131p,\nk\u0131vam\u0131n\u0131, kurgusunu bu kadar iyi tutturamazlard\u0131. <\/p>\n\n\n\n

Hayata Meydan Okuman\u0131n Edebi Hali<\/h2>\n\n\n\n

Fakat \u00e7ok iyi yazarlar\u0131n, edebiyat ustalar\u0131n\u0131n, sosyal\nmedyada s\u0131k\u00e7a \u015fahit oldu\u011fumuz \u015fekliyle hayata kar\u015f\u0131 birer meydan okuyucu\n(challenge) olduklar\u0131n\u0131 hi\u00e7 d\u00fc\u015f\u00fcnmedim. \u015eu \u015fartlar alt\u0131nda da d\u00fc\u015f\u00fcncem deyi\u015fmi\u015f\nde\u011fil.   \u0130\u00e7inde bulundu\u011fumuz bu zaman dilimi sonras\u0131nda\nya\u015fan\u0131lanlar kar\u015f\u0131s\u0131nda asla birer meydan okuyucu olmayacaklar. <\/p>\n\n\n\n

Usta yazarlar birer d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fcc\u00fcd\u00fcr. <\/h4>\n\n\n\n

Yaz\u0131 yoluyla d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrebilme g\u00fc\u00e7leri yazd\u0131klar\u0131 hikayeyi\nedebi hale getirir. G\u00f6r\u00fcn\u00fcrdeki bir konuyu al\u0131r, d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fcr ve s\u0131f\u0131rdan yarat\u0131rlar.\nB\u00f6yle bir konudan veya \u015fu olaydan yola \u00e7\u0131kt\u0131m diye anlatsalar da, size ula\u015fan\nhikaye o kadar g\u00fc\u00e7l\u00fcd\u00fcr ki, meselenin bu k\u0131sm\u0131 pek akl\u0131n\u0131zda kalmaz,\nilgilenmezsiniz. Yazar\u0131n size aktard\u0131\u011f\u0131, anlatt\u0131\u011f\u0131 hikaye zihninize girmi\u015ftir\nbir kere. Dima\u011f\u0131n\u0131z \u00e7al\u0131\u015fmaya, hayal mekanizmas\u0131 tam kapasite i\u015flemeye\nba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r. Maske d\u00fc\u015fer, kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya kald\u0131\u011f\u0131n\u0131z y\u00fcz\u00fcn t\u00fcm hatlar\u0131 ezberimizi\nbozar. <\/p>\n\n\n\n

Ki \u015fu an ger\u00e7ek ya\u015fam\u0131m\u0131zda kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya oldu\u011fumuz durum\nzaten son derece ezber bozucu niteli\u011fiyle bizi \u015fa\u015f\u0131rtm\u0131\u015f durumda, \u00f6yle de\u011fil\nmi? T\u00fcm bunlar\u0131n \u00fcst\u00fcne ne yaz\u0131labilir ki veya t\u00fcm bu ger\u00e7ek olamayacak\nkadar ger\u00e7ek<\/em> olan hikayenin \n\u00fczerine nas\u0131l \u00e7\u0131k\u0131labilir ki, diye sorabilirsiniz! B\u00f6ylesine bir durumu\nkalemiyle d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrebilecek ve bamba\u015fka hikayelerle kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kacak edebi\nmetinleri okudu\u011fumuzu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcn hadi, hayal edin! B\u00f6yle metinlerin yaz\u0131laca\u011f\u0131 bir\nzaman diliminde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z i\u00e7in ve bu metinleri okuyaca\u011f\u0131m\u0131z i\u00e7in \u015fansl\u0131y\u0131z.  S\u0131rf bunun i\u00e7in bile ya\u015famaya de\u011fer. Kendinize\ndikkat edin l\u00fctfen. <\/p>\n","post_title":"Edebiyat\u0131n Yeni Tipte Zaman Koridoru","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"edebiyatin-yeni-tipte-zaman-koridoru","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2020-05-12 13:16:10","post_modified_gmt":"2020-05-12 10:16:10","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=113408","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":113408}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "215"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "54"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Dimitris Sotakis: “Kurgu söylemek istediklerimi söylemek için bir anahtar”

Dimitris Sotakis’ten ilk olarak Büyük Hizmetkar romanını okudum. Yarattığı heyecanla hemen diğer kitaplarına yöneldim. Bu arada arkadaşlarım da kitaplarını okumaya başladı. Yazı dili, anlatımı, romanlarına...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol