Tazmanya asıllı mobilya tasarımcısı Duncan Meerding, şehirden uzak ve el değmemiş yerlere bayılıyor ve bunu eserlerine yansıtıyor. En bilindik eserleri de doğal çatlaklarından yumuşak ve içinizi ısıtan ışıklar yayan bu basit kütükler. Üstelik Meerding, görme yetisini kaybetmiş (sadece çevresinin yüzde 5’ini görebiliyor), bu yüzden yapıtlarında kullandığı ışık, onun dünyayı nasıl gördüğünü iletmesini sağlıyor.
Kendi internet sitesinde “Tasarımlarımın çoğu basit formlar ve farklı aydınlatma tasarımları ile temsil edilmiş, ışık ve onun dağılımına olan ilgimi yansıtıyor” şeklinde ifade etmiş.
Tasarım okulunda, odunun yüzeyini hissederek uyarlamayı ve iskarpelasının düzgün kesmeyi bıraktığı zamanı duymak için dinlemeyi öğrendi. “Eski dostum” diye bahsettiği bir şerit metre ile çalışıyor.
Onun çatlak kütükleri, diğer birçok eseri gibi çok sevdiği vahşi doğayı ve el değmemişliği korumasına yardımcı olacak sürdürülebilir malzemelerden oluşuyor.
“Kör olduğum için, çevreden yayılan ışığın görüntüsü ve yapıtlarımın dokunsal doğası tasarladığım alternatif bir duyu dünyasını yansıtıyor.”
“Benim işim sadece güzel görünen bir şey olarak görülmemeli, bize doğa üzerinde sahip olduğumuz etkiyi ve gerçekte bağlı olduğumuz yeri hatırlatmalıdır.”