Müzik, inkar edilemez bir büyüyü taşıyor içinde. Bazen iyi hissedişlerin yaratıcısı, bazen hüzünlerin gark ettiricisi oluveriyor. Bunu sözlerin yanı sıra sadece birkaç nota ile de yapabiliyor. Hiç bilmediğimiz bir dildeki ezgiye ağlarken bulabiliyoruz kendimizi. His karmaşalarında, karamsar anlarda bir şarkı ile enerji dolabiliyoruz.
Müziğin gücüne ve iyileştiriciliğine inananlardanım ben de. Öyle ki bunca kötülük ve acımasızlık ruhu sarsarken toparlamak için müziğe sarılmaya, dinlemeyi sevdiklerimizi hatırlamaya, sanatın ve tarihin görünmesin ya da başarısız anılsın istediklerini keşfetmeye ve müzikten güç almaya karar verdim, bunun aynı hisler içindeki herkese iyi geleceğini düşünerek. Bestesi, sesi, hayatı ile bazen kendi coğrafyasını bazen sınırları aşıp dünyayı etkilemiş sayısız kadının varlığı, güzel bir yazı dizisi olmanın dışında iyi gelmez mi dağılmış hissettiğimiz zamanlara?
Müzik tutkusu, mücadeleye dönüşen Antonia Brico ile başlarken hayatının, pek çoğuna yorulduğunda devam etme gücü vereceğine eminim. Zira ben, pes etmeye her meylettiğimde onun, ataerkil dünyanın önüne diktiği bariyerleri yıkıp geçen ve hayallerinin peşinden giden hayatını düşünüyorum.
Brico, 1902’de Hollanda’da doğdu. 1908 yılında onu evlat edinen ailesi ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Kaliforniya’ya yerleşti. Eğitim hayatına Amerika’da başladı ve 1919 yılında Oakland Teknik Lisesi’nden mezun oldu. Bu süreçte bir piyanist olarak yetişmiş ve şeflik deneyimi edinmişti. Lise mezuniyetinin ardından Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de eğitim görmeye başlamıştı. Üniversitede öğrenim gördüğü süreç içerisinde San Francisco Operası’nda müzik direktörü yardımcılığı görevini yürütmüş ve 1923 yılında Berkeley’den mezun olmuştu. Mezuniyetinin ardından San Francisco
bölgesindeki radyo, orkestra ve oda müziği topluluklarında çaldı. Aynı zamanda piyano eğitimine de devam etmiş, New York’ta Sigismund Stojowski de dahil olmak üzere çeşitli piyanistler ile piyano çalışmaları yapmıştı.
Piyano çalışmalarına ek olarak orkestra şefliği Brico için büyük bir tutku haline gelmiş ve 1927 yılında bu tutkusunu gerçekleştirmesini sağlayan bir burs kazanarak Berlin Devlet Müzik Akademisi’ne gitmişti. Brico, 1929 yılında Berlin Devlet Müzik Akademisi’nde yüksek lisans programından mezun oldu. Yüksek lisans eğitim sürecinde ve
mezun olmasını takip eden üç yıl boyunca Hamburg Filarmoni şefi olan Karl Muck’ın öğrencisi olmuştu.
Eğitim hayatı başarılı ve yoğun geçmiş olsa da Brico için hiçbir şey kolay olmadı. Sayısız önyargıyla mücadele etmek zorunda kaldı.
1930 yılında Metropolitan Opera House’da gerçekleştirdiği iki konserin ardından Brico’nun hazırlandığı üçüncü konser, bariton John Charles Thomas’ın “bir kadının yönetimi altında performans sergilemeyi reddetmesi” nedeniyle engellenmişti. 1938 yılında Brico ilk kez New York Filarmoni Orkestrası ile sahne alacakken, New York Filarmoni
Müdürü Arthur Judson, üyelerin “bir kadını doğrudan sahnede görmek istemeyeceği” düşüncesiyle konseri reddetmişti. 4.000 imza içeren bir dilekçe hazırlanması ile Brico’nun konseri yönetmesine izin verilmişti.
Müzisyen kadınlar halk ve basın tarafından da büyük eleştirilerle karşılaştı. Müzisyen kadınlar için para kazanmak da
neredeyse imkansıza yakın bir durumdu. Büyük orkestralarda kadınlar için yalnızca arp pozisyonu için iş olanağı olmasına rağmen bu
kadrolar çok sınırlı ve belirsizdi. Kısıtlı iş olanaklarının yanı sıra kadınların aldıkları ücretler de eşitsizdi.
Brico’nun profesyonel bir şef olarak ilk sahne alışı 1930 yılında Berlin Filarmoni Orkestrası ile gerçekleşmişti. Bu Händel, Schumann ve Dvorák’ın eserlerinden oluşan performans aynı zamanda ilk kez bir kadının orkestra şefi olarak sahnede yer alması ile tarihe geçmişti. Brico, eleştirmenlerden olumlu dönüt almasının ardından Avrupa
turnesine çıkarak Brüksel’de Kraliçe Elizabeth’e verdiği konser dahil, birçok yerde başarılı konser verdi.
Almanya’da şeflik kariyerinde iyi bir yükseliş gösteriyor olsa da İkinci Dünya Savaşı sebebiyle birçok yabancı gibi Almanya’dan ayrılarak Amerika’ya dönüş yaptı. Dönüşünün ardından, birçok orkestrada konuk şef olarak yer almış olmasına rağmen hiçbir orkestradan kalıcı şeflik pozisyonu için bir teklif almamıştı. 1934 yılında kurduğu ve kadınlardan oluşan New York Kadın Senfoni Orkestrası’nın (New York Women’s Symphony Orchestra) şefi oldu. Orkestra 1935 yılında Carnige Hall’de önemli orkestra eserlerinden oluşan büyük konserler vermiş ve eleştirmenlerden olumlu dönüt almıştı.
Brico hakkında anlatılacaklar bu kadarla sınırlı değil elbette. Engellemelere inat mücadeleyi ve tutkuyu bırakmayan Brico, yaşamı boyunca üretmeye ve çabalamaya devam etti.
Kaynak: Ezgi Tekgül, Tuğba Çağlak Eker, İlay Bilge Pektaş, “Müzik Dünyasında Öncü Bir Kadın: Antonia Brico”. idil, 67 (2020 Mart).
Kapak görseli: The Age Gazetesi, 1 Ekim 1938.