Ana SayfaEkolojiHayvan HaklarıHayvanın Bedeni, Kimin Kararı?!

Hayvanın Bedeni, Kimin Kararı?!

-

YBu yazıda sadece kedi ve köpek gibi bizimle veya bize yakın yaşayan hayvanlardan söz etmeyeceğim, yani alınan-satılan, eğlenilen, giyilen, yenilen gibi ayrımlar yapmayacağım; çünkü insan dahil tüm hayvanların şiddetsiz bir dünyada yaşamaya hakkı var.

Şiddete maruz bırakılmadan yaşama hakkının insan olmayan hayvanlar için halen yeterince savunul(a)madığı, insanların hayvanlar üzerinde kurduğu tahakkümün görünmez olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İnsanın “uygar”laşmasıyla birlikte hayvanları çok farklı şekillerde kullanmaya başlaması, tüketilecek metalar olarak bedenlerini egemenliği altına alması, hayvanların hissedebilir olduğu gerçeğini görmezden gelmesini ve/veya inkar etmesini beraberinde getiriyor. İçine doğduğumuz modern dünyada hayvanlarla, ya kapitalist pazarda alınıp satılan mallar, ya çeşitli gerekçelerle sahip olunan mülkler olarak tanışıyoruz; ya da yaşamı, görüldüğü anda sona erdirilen küçük “zararlılar”… Soframıza gelen şeyin bir zamanlar hissedebilen bir hayvan olduğunu, onların bedenini ve onlara ait bir şeyi hakkımız olmadığı halde zor kullanarak aldığımızı, betondan çirkin kentler kurarak yaşam alanlarını yok ettiğimizi fark etmemiz çok uzun yıllar alabiliyor. Bu tahakküm zinciri artık gözümüze görünür olduğunda önümüzde bir pencere açılıyor. Buradan kafamızı uzatıp baktığımızda, hayvanların insanlar tarafından tek taraflı sömürü kaynağı, mal ve mülk olarak görülmesinin, insan egemen, türcü ayrımcılık kültürünün bir sonucu olduğunu görebiliyoruz.

Türcülük kavramını 1970 yılında ilk kez ortaya atan Richard Ryder, bu kavramı kullanmaktaki amacının, diğer türlere karşı önyargılı tutumumuzu tanımlamak ve hepimizin akraba olduğunu göstermek olduğunu söylüyor; tür ayrımcılarının insanlarla diğer hayvanlar arasında keskin bir ahlâki ayrım çizdiğini, oysaki ahlâki bağlamda en önemli ölçütün zeka değil, acı çekebiliyor olmak olduğunu belirtiyor. Günümüzdeki genel tanımıyla türcülük; insan türünün özde diğer bütün türlerden üstün olduğunu ve bu sebeple diğer hayvanların insan çıkarı için katledilmesini ve sömürülmesini meşrulaştıran, son derece yaygın ve derinlere kök salmış bir ayrımcılık biçimi.

Hayatın her alanında hayvanlar fiziksel, duygusal ve ekonomik olarak sömürülmekle birlikte, cinsel olarak da sömürülüyor ve istismar ediliyor. İnternette konuyla ilgili bir arama yaptığımızda veya topluma ve yasalara baktığımızda karşımıza hep  “hayvanla cinsel ilişki”  kavramı çıkıyor. Bu, tesadüfi olarak seçilmiş ve dile yerleşmiş bir kavram değil. Cinsel ilişki, bir veya birden çok bireyin kendi rızasıyla gerçekleştirdiği bir eylemdir. İnsan olmayan hayvanlar söz konusu olduğunda rıza veya onay kültüründen söz edemeyeceğimiz için cinsel ilişkiden de söz edemeyiz. “Hayvanla cinsel ilişki”  kavramı, hayvanın bedeninin cinsel olarak da sömürülebilir olduğu alt mesajını içeren, toplumun algılarıyla oynayan bir kavramdır.

Rızası olduğunu varsaymak, hislerini yok saymak veya bedeni üzerinde hak iddia etmek, hayvanın her türlü sömürü biçimine maruz bırakılmasının önünü açar.

Hayvanlara tecavüz eden failler de gündelik hayatta, sokakta her gün karşılaştığımız insanlardır; çok büyük bir çoğunluğu -sanıldığı gibi- sapık veya zoofili değildirler. Bu insanlar hayvanları küçük görür, onlar üzerinde güç kullanma hakları olduğuna inanırlar; sırtlarını “cinsel iradesizlik” veya “cinsel açlık” gibi mitlere dayayarak tecavüzü “hayvanla cinsel ilişki” olarak normalleştirirler. Bu eylemden önce, belki durduk yere sinirlenip yoldan geçerken tekme savurmuşlardır bir hayvana, belki de oyun oynar gibi kuyruğundan çekip sürüklemişlerdir. Bu şiddet eylemleri toplumsal olarak farklı dinamiklerden de beslenebildiği için, önceden bunlara benzer şiddet eylemlerini gerçekleştirmiş olan herkesin, hayvanlara doğrudan cinsel şiddet uygulayacağı anlamını çıkaramayız; fakat ataerkil düzende, hayvanların da -tüm  ‘erkek’ olmayanlar gibi- zapt edilmesi gereken bedenler olarak konumlandırılıyor olmasının, faillik potansiyelini yükselttiği aşikardır. Kime yönelik olursa olsun, cinsel şiddet bir gücünü pekiştirme eylemi, bir iktidar kurma aracıdır, salt cinsel arzu bağlamında değerlendirilemez. Her yaştan, sınıftan, cinsiyetten, ırktan, sosyal statüden insanlar, hayvana yönelik cinsel şiddetin faili olabilir.

Son zamanlarda çok duyduğumuz bir cümle var: “Hayvana tecavüz eden insana da eder!” Üstünü örtersek, önüne geçmezsek, bu tecavüzlerin çocuklara ve kadınlara sıçrayacağından endişe ediliyor. Tecavüz bir güç eylemi olduğundan, buradaki fiile dair düşünce yanlış değil; fakat mücadele biçiminin savunuluş şekli, insan çıkarını her şeyin üstünde tutan tür ayrımcılığının bir tezahürüdür. Hayvanların yaşadığı travmalar, insanların yaşadıkları veya yaşayacaklarıyla kıyaslanarak önemsizleştirilir; dolayısıyla bu düşünceden beslenen bir savunuculuk, sonuca odaklanarak nedeni es geçer, toplumsal cinsiyet temelli güç ilişkilerini görünmez kılma yanlışına düşer. İnsana ve insan olmayan hayvana yönelik cinsel şiddet; aynı üstünlük normundan, benzer ayrımcılık kültüründen beslenir. Fail, üstünlüğünü kanıtlamak veya sağlama almak için, kendinden aşağıda konumladığı herkesi hedef alabilir, yani tam tersi de geçerli: “İnsana tecavüz eden hayvana da eder!” Peki, bu tecavüzcüler insana dokunmadıklarında, hayvanlara uygulayacakları cinsel şiddete göz yumuluyor mu? Bu sorunun cevabı, hayvana yönelik cinsel şiddetin bu kadar yaygın olduğu halde neden istatistiklere yansımadığının da cevabı.

Türkiye’de ilk defa, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) tarafından hazırlanan 2016 yılı Hayvan Hakları İhlalleri Raporu’na, en az 2 milyon 979 bin 758 cinsel şiddet vakası yansımış. Bunun 2.979.752’si, süt endüstrisinin devamı için, “suni tohumlama” adı altındaki sistematik tecavüz fiilleri. Suni tohumlama dışında ise raporlanabilen sadece 6 cinsel şiddet vakası var. Raporun önemli başlıklarının paylaşıldığı basın açıklamasından küçük bir alıntı da burada dursun:

“Ancak biliyoruz ki hayvana tecavüz, iddia edildiği gibi “münferit” olaylar değildir. Ulusal mevzuata göre “kabahat” olan; ancak hayvanlara karşı işlenen bir suç olan bu filler, duyguları, acı hissetme yetisi olan canlılara yapılan bir saldırı, cinsel şiddet ve beden dokunulmazlığı hakkının gaspıdır.”*

İnsan dışındaki hayvan bireylere yönelik cinsel şiddet de sadece penetrasyon eylemine indirgenemez. İnsanlara fayda sağlamak için -ki bunun kimlerin faydasına olduğu ayrı bir tartışma konusudur- hayvanların cinselliklerini özgürce yaşamalarına engel olmak, doğal üremelerinden çok daha fazla üremeleri için yumurtalarını çalmak, suni yollarla sürekli hamile bırakmak ve ardından süt sağma makinelerine bağlı “yaşatmak”, yaşatmak değildir; hem yaşam boyu cinsel istismar hem de beden dokunulmazlıklarının ihlalidir. Bu ihlal ve istismar eylemlerinin failleri sadece süt endüstrisi ya da bu kurumlarda, çiftliklerde, köylerde fiilen yaşama kasteden bireyler değil; hayvanların bedenlerinin metalaşmasına ve insandan daha az değerli ya da değersiz olmasına sebep olan, istismardan elde edilen ürünleri talep etmeye devam eden herkestir.

Vegan feminist yazılama, 8 Mart 2017

Unutmayalım ki; hayvanlar da bizler gibi mutlu olan, korkan, acı çeken, hissetme ve karar verme yetisine sahip, yaşamlarının farkında olan bireylerdir. Onları yiyecek ve giyecek olarak kullanmaya, tüylerini yolmaya, kafeslere kapatmaya, süs eşyası, eğlence ve sanat malzemesi olarak kullanmaya, üzerlerinde deney yapmaya, yani bize ait kılmaya en ufak bir hakkımız yok. Hayvanların bedenleri sadece ve sadece kendilerine aittir, sırf kendi keyfimiz veya damak zevkimiz için onların bedenlerini ele geçirmek zorunda değiliz; hem bu kendimizle çelişmekten öte, adil ve etik bir davranış değil.

Türcülük de, cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi öğrenilmiş bir ayrımcılık kültürü. Doğaya referans vererek türcülüğü normalleştirmenin, yani hayvanların birbirini yediği gerekçesiyle insanların hayvanları sömürmesinin “doğal” olduğunu savunmanın, iki yüzyıl önce insan köleliğini normal görmekten veya erkeğin kadından “doğal” olarak üstün olduğunu savunmaktan hiçbir farkı yok. Rekabet ve hırs uğruna, keyfi olarak katliam yapan, savaş çıkaran tek hayvan sadece insandır. İnsan merkezli bir hiyerarşinin içinde adaletten nasibini hiç mi hiç alamayan hayvanlar için neyin doğal olup neyin olmadığından bahsetmek zaten abes olacaktır. Doğa üzerinde geri dönüşü olmayan tehlikeli sonuçlar doğuran tek şeyin; insanın, hem insan hem de insan olmayan hayvanlar ve doğa üzerinde kurduğu tahakküm olduğunu görmek zor değil. Zira dünya tarım topraklarının yüzde 68’i tecavüz yoluyla döllenen ve seri bir şekilde üretilen hayvanları beslemek için kullanılıyor. Neden mi? İnsanlar başka bir hayvanın yavrusuna ait olan süt ve sütten elde edilen diğer ürünleri tüketsin, böylelikle et ve süt endüstrisi kazansın diye.

İnsan olmayan hayvanları, sırf bizimle aynı dili konuşmadıkları için görmezden gelmek, sadece insan haklarından, kadın haklarından, faşizmden bahsetmek, kapitalizmi eleştirirken hayvan bedenlerinin sömürüsü üzerinden yaratılan pazarla hiç ilgilenmemek, onların yaşadığı zulmü her geçen gün daha da artırıyor. Hep insanın insana ettiği zulümden söz ediliyor, ancak doğduğumuz anda atanan ırk ve cinsiyet gibi, türden ötürü de sahip olduğumuz ayrıcalıkları fark edip, insanlığı sorgulayarak şiddete sebep olan hiyerarşileri kırabiliriz.

Yaşam hakkı tüm hayvanlar için eşit derecede önemli ve bu haklar gasp edilmeye devam ettiği sürece hiçbirimiz adil ve şiddetten arınmış bir yaşam sürdüremeyeceğiz. Hepimiz aynı havayı soluyor, hayatta kalma kavgası veriyor, sevilmeyi ve eşit şekilde saygı görmeyi hak ediyoruz. Bu dünyanın sahibi değil sadece parçası olduğumuzu ve hepimizin yeryüzünde birlikte yaşayan hayvanlar olduğumuzu hatırlayıp, birbirimize karşı sorumluluklarımızın farkında olmamız gerekiyor. Bu sorumluluğun asgari bir parçası da vegan olmak. Hayvanları mal ve kaynak olarak kullanmayı sürdürmemek bizim elimizde ve bu türcülükle mücadelede yapabileceğimiz en basit şey.

Kimsenin köle olmadığı bir yaşamı özgürce paylaşmak için, hayvanların bedenlerinden elimizi çekip onlara haklarını teslim edelim. İnsan merkezci yaşamımızı değiştirmeye kendimizden başlayalım.

* http://hayvanhaklari-izleme.org/duyuru/basin-toplantisi-2016-hayvan-haklari-ihlalleri-raporunu-acikladik/

Bu yazı, ilk defa Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin “Şifalı Bilgiler” Dergisi’nin 2. sayısında yayınlanmıştır.

Başlık Görseli: Dana Ellyn, Vegan Ressam – “Coequal”, 2017 – Sanatçının izniyle.H

\n

Y<\/strong>Bu yaz\u0131da sadece kedi ve k\u00f6pek gibi bizimle veya bize yak\u0131n ya\u015fayan hayvanlardan s\u00f6z etmeyece\u011fim, yani al\u0131nan-sat\u0131lan, e\u011flenilen, giyilen, yenilen gibi ayr\u0131mlar yapmayaca\u011f\u0131m; \u00e7\u00fcnk\u00fc insan dahil t\u00fcm hayvanlar\u0131n \u015fiddetsiz bir d\u00fcnyada ya\u015famaya hakk\u0131 var. <\/em><\/p>\n\n\n\n

\u015eiddete maruz b\u0131rak\u0131lmadan\nya\u015fama hakk\u0131n\u0131n insan olmayan hayvanlar i\u00e7in halen yeterince savunul(a)mad\u0131\u011f\u0131,\ninsanlar\u0131n hayvanlar \u00fczerinde kurdu\u011fu tahakk\u00fcm\u00fcn g\u00f6r\u00fcnmez oldu\u011fu bir d\u00fcnyada\nya\u015f\u0131yoruz. \u0130nsan\u0131n \u201cuygar\u201dla\u015fmas\u0131yla birlikte hayvanlar\u0131 \u00e7ok farkl\u0131 \u015fekillerde\nkullanmaya ba\u015flamas\u0131, t\u00fcketilecek metalar olarak bedenlerini egemenli\u011fi alt\u0131na\nalmas\u0131, hayvanlar\u0131n hissedebilir oldu\u011fu ger\u00e7e\u011fini g\u00f6rmezden gelmesini ve\/veya\ninkar etmesini beraberinde getiriyor. \u0130\u00e7ine do\u011fdu\u011fumuz modern d\u00fcnyada\nhayvanlarla, ya kapitalist pazarda al\u0131n\u0131p sat\u0131lan mallar, ya \u00e7e\u015fitli\ngerek\u00e7elerle sahip olunan m\u00fclkler olarak tan\u0131\u015f\u0131yoruz; ya da ya\u015fam\u0131, g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc\nanda sona erdirilen k\u00fc\u00e7\u00fck \u201czararl\u0131lar\u201d... Sofram\u0131za gelen \u015feyin bir zamanlar hissedebilen\nbir hayvan oldu\u011funu, onlar\u0131n bedenini ve onlara ait bir \u015feyi hakk\u0131m\u0131z olmad\u0131\u011f\u0131\nhalde zor kullanarak ald\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131, betondan \u00e7irkin kentler kurarak ya\u015fam\nalanlar\u0131n\u0131 yok etti\u011fimizi fark etmemiz \u00e7ok uzun y\u0131llar alabiliyor. Bu tahakk\u00fcm zinciri\nart\u0131k g\u00f6z\u00fcm\u00fcze g\u00f6r\u00fcn\u00fcr oldu\u011funda \u00f6n\u00fcm\u00fczde bir pencere a\u00e7\u0131l\u0131yor. Buradan\nkafam\u0131z\u0131 uzat\u0131p bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda, hayvanlar\u0131n insanlar taraf\u0131ndan tek tarafl\u0131\ns\u00f6m\u00fcr\u00fc kayna\u011f\u0131, mal ve m\u00fclk olarak g\u00f6r\u00fclmesinin, insan egemen, t\u00fcrc\u00fc ayr\u0131mc\u0131l\u0131k\nk\u00fclt\u00fcr\u00fcn\u00fcn bir sonucu oldu\u011funu g\u00f6rebiliyoruz. <\/p>\n\n\n\n

T\u00fcrc\u00fcl\u00fck kavram\u0131n\u0131 1970 y\u0131l\u0131nda\nilk kez ortaya atan Richard Ryder, bu kavram\u0131 kullanmaktaki amac\u0131n\u0131n, di\u011fer t\u00fcrlere\nkar\u015f\u0131 \u00f6nyarg\u0131l\u0131 tutumumuzu tan\u0131mlamak ve hepimizin akraba oldu\u011funu g\u00f6stermek oldu\u011funu s\u00f6yl\u00fcyor; t\u00fcr\nayr\u0131mc\u0131lar\u0131n\u0131n insanlarla di\u011fer hayvanlar aras\u0131nda keskin bir ahl\u00e2ki ayr\u0131m\n\u00e7izdi\u011fini, oysaki ahl\u00e2ki ba\u011flamda en \u00f6nemli \u00f6l\u00e7\u00fct\u00fcn zeka de\u011fil, ac\u0131 \u00e7ekebiliyor\nolmak oldu\u011funu belirtiyor. G\u00fcn\u00fcm\u00fczdeki genel tan\u0131m\u0131yla t\u00fcrc\u00fcl\u00fck; insan t\u00fcr\u00fcn\u00fcn \u00f6zde di\u011fer b\u00fct\u00fcn t\u00fcrlerden\n\u00fcst\u00fcn oldu\u011funu ve bu sebeple di\u011fer hayvanlar\u0131n insan \u00e7\u0131kar\u0131 i\u00e7in katledilmesini\nve s\u00f6m\u00fcr\u00fclmesini me\u015frula\u015ft\u0131ran, son derece yayg\u0131n ve derinlere k\u00f6k salm\u0131\u015f bir\nayr\u0131mc\u0131l\u0131k bi\u00e7imi.<\/p>\n\n\n\n

Hayat\u0131n her alan\u0131nda\nhayvanlar fiziksel, duygusal ve ekonomik olarak s\u00f6m\u00fcr\u00fclmekle birlikte, cinsel\nolarak da s\u00f6m\u00fcr\u00fcl\u00fcyor ve istismar ediliyor. \u0130nternette konuyla ilgili bir arama\nyapt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda veya topluma ve yasalara bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda kar\u015f\u0131m\u0131za hep  \u201chayvanla cinsel ili\u015fki\u201d  kavram\u0131 \u00e7\u0131k\u0131yor. Bu, tesad\u00fcfi olarak se\u00e7ilmi\u015f\nve dile yerle\u015fmi\u015f bir kavram de\u011fil. Cinsel\nili\u015fki, bir veya birden \u00e7ok bireyin kendi r\u0131zas\u0131yla ger\u00e7ekle\u015ftirdi\u011fi bir\neylemdir. \u0130nsan olmayan hayvanlar s\u00f6z konusu oldu\u011funda r\u0131za veya onay\nk\u00fclt\u00fcr\u00fcnden s\u00f6z edemeyece\u011fimiz i\u00e7in cinsel ili\u015fkiden de s\u00f6z edemeyiz. \u201cHayvanla\ncinsel ili\u015fki\u201d\n kavram\u0131,\nhayvan\u0131n bedeninin cinsel olarak da s\u00f6m\u00fcr\u00fclebilir oldu\u011fu alt mesaj\u0131n\u0131 i\u00e7eren,\ntoplumun alg\u0131lar\u0131yla oynayan bir kavramd\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

R\u0131zas\u0131 oldu\u011funu varsaymak, hislerini yok saymak veya\nbedeni \u00fczerinde hak iddia etmek, hayvan\u0131n her t\u00fcrl\u00fc s\u00f6m\u00fcr\u00fc bi\u00e7imine maruz\nb\u0131rak\u0131lmas\u0131n\u0131n \u00f6n\u00fcn\u00fc a\u00e7ar. <\/strong><\/p>\n\n\n\n

Hayvanlara tecav\u00fcz eden failler\nde g\u00fcndelik hayatta, sokakta her g\u00fcn kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z insanlard\u0131r; \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir\n\u00e7o\u011funlu\u011fu -san\u0131ld\u0131\u011f\u0131 gibi- sap\u0131k veya zoofili de\u011fildirler. Bu insanlar hayvanlar\u0131\nk\u00fc\u00e7\u00fck g\u00f6r\u00fcr, onlar \u00fczerinde g\u00fc\u00e7 kullanma haklar\u0131 oldu\u011funa inan\u0131rlar; s\u0131rtlar\u0131n\u0131\n\u201ccinsel iradesizlik\u201d veya \u201ccinsel a\u00e7l\u0131k\u201d gibi mitlere dayayarak tecav\u00fcz\u00fc \u201chayvanla\ncinsel ili\u015fki\u201d olarak normalle\u015ftirirler. Bu eylemden \u00f6nce, belki durduk yere\nsinirlenip yoldan ge\u00e7erken tekme savurmu\u015flard\u0131r bir hayvana, belki de oyun\noynar gibi kuyru\u011fundan \u00e7ekip s\u00fcr\u00fcklemi\u015flerdir. Bu \u015fiddet eylemleri toplumsal\nolarak farkl\u0131 dinamiklerden de beslenebildi\u011fi i\u00e7in, \u00f6nceden bunlara benzer\n\u015fiddet eylemlerini ger\u00e7ekle\u015ftirmi\u015f olan herkesin, hayvanlara\ndo\u011frudan cinsel \u015fiddet uygulayaca\u011f\u0131 anlam\u0131n\u0131 \u00e7\u0131karamay\u0131z; fakat ataerkil\nd\u00fczende, hayvanlar\u0131n da -t\u00fcm  \u2018erkek\u2019 olmayanlar\ngibi- zapt edilmesi gereken bedenler olarak konumland\u0131r\u0131l\u0131yor olmas\u0131n\u0131n, faillik\npotansiyelini y\u00fckseltti\u011fi a\u015fikard\u0131r. Kime y\u00f6nelik olursa olsun, cinsel \u015fiddet\nbir g\u00fcc\u00fcn\u00fc peki\u015ftirme eylemi, bir iktidar kurma arac\u0131d\u0131r, salt cinsel arzu ba\u011flam\u0131nda\nde\u011ferlendirilemez. Her ya\u015ftan, s\u0131n\u0131ftan, cinsiyetten, \u0131rktan, sosyal stat\u00fcden\ninsanlar, hayvana y\u00f6nelik cinsel \u015fiddetin faili olabilir. <\/p>\n\n\n\n

Son zamanlarda \u00e7ok duydu\u011fumuz\nbir c\u00fcmle var: \u201cHayvana tecav\u00fcz eden insana da eder!\u201d \u00dcst\u00fcn\u00fc \u00f6rtersek, \u00f6n\u00fcne ge\u00e7mezsek, bu tecav\u00fczlerin\n\u00e7ocuklara ve kad\u0131nlara s\u0131\u00e7rayaca\u011f\u0131ndan endi\u015fe ediliyor. Tecav\u00fcz bir g\u00fc\u00e7 eylemi\noldu\u011fundan, buradaki fiile dair d\u00fc\u015f\u00fcnce yanl\u0131\u015f de\u011fil;\nfakat m\u00fccadele bi\u00e7iminin savunulu\u015f \u015fekli, insan \u00e7\u0131kar\u0131n\u0131 her \u015feyin \u00fcst\u00fcnde\ntutan t\u00fcr ayr\u0131mc\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131n bir tezah\u00fcr\u00fcd\u00fcr. Hayvanlar\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 travmalar,\ninsanlar\u0131n ya\u015fad\u0131klar\u0131 veya ya\u015fayacaklar\u0131yla k\u0131yaslanarak \u00f6nemsizle\u015ftirilir; dolay\u0131s\u0131yla\nbu d\u00fc\u015f\u00fcnceden beslenen bir savunuculuk, sonuca odaklanarak nedeni es ge\u00e7er, toplumsal\ncinsiyet temelli g\u00fc\u00e7 ili\u015fkilerini g\u00f6r\u00fcnmez k\u0131lma yanl\u0131\u015f\u0131na d\u00fc\u015fer. \u0130nsana ve\ninsan olmayan hayvana y\u00f6nelik cinsel \u015fiddet; ayn\u0131 \u00fcst\u00fcnl\u00fck normundan, benzer\nayr\u0131mc\u0131l\u0131k k\u00fclt\u00fcr\u00fcnden beslenir. Fail, \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc kan\u0131tlamak veya sa\u011flama\nalmak i\u00e7in, kendinden a\u015fa\u011f\u0131da konumlad\u0131\u011f\u0131 herkesi hedef alabilir, yani tam\ntersi de ge\u00e7erli: \u201c\u0130nsana tecav\u00fcz eden hayvana da eder!\u201d Peki, bu tecav\u00fczc\u00fcler insana dokunmad\u0131klar\u0131nda,\nhayvanlara uygulayacaklar\u0131 cinsel \u015fiddete g\u00f6z yumuluyor mu? Bu sorunun cevab\u0131,\nhayvana y\u00f6nelik cinsel \u015fiddetin bu kadar yayg\u0131n oldu\u011fu halde neden istatistiklere\nyans\u0131mad\u0131\u011f\u0131n\u0131n da cevab\u0131.<\/p>\n\n\n\n

T\u00fcrkiye\u2019de ilk defa, Hayvan Haklar\u0131\n\u0130zleme Komitesi (HAK\u0130M) taraf\u0131ndan haz\u0131rlanan 2016 y\u0131l\u0131 Hayvan Haklar\u0131\n\u0130hlalleri Raporu\u2019na, en az 2 milyon 979 bin 758\ncinsel \u015fiddet vakas\u0131 yans\u0131m\u0131\u015f.<\/em> <\/strong><\/em>Bunun 2.979.752\u0027si, s\u00fct end\u00fcstrisinin devam\u0131\ni\u00e7in, \u201csuni tohumlama\u201d ad\u0131 alt\u0131ndaki sistematik tecav\u00fcz fiilleri.<\/em> <\/strong><\/em>Suni tohumlama d\u0131\u015f\u0131nda<\/em> <\/em>ise<\/em> <\/strong><\/em>raporlanabilen sadece 6 cinsel \u015fiddet vakas\u0131 var. Raporun \u00f6nemli\nba\u015fl\u0131klar\u0131n\u0131n payla\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131 bas\u0131n a\u00e7\u0131klamas\u0131ndan k\u00fc\u00e7\u00fck bir al\u0131nt\u0131 da burada\ndursun: <\/em><\/p>\n\n\n\n

\u201cAncak\nbiliyoruz ki hayvana tecav\u00fcz, iddia edildi\u011fi gibi \u201cm\u00fcnferit\u201d olaylar de\u011fildir.\nUlusal mevzuata g\u00f6re \u201ckabahat\u201d olan; ancak hayvanlara kar\u015f\u0131 i\u015flenen bir su\u00e7\nolan bu filler, duygular\u0131, ac\u0131 hissetme yetisi olan canl\u0131lara yap\u0131lan bir\nsald\u0131r\u0131, cinsel \u015fiddet ve beden dokunulmazl\u0131\u011f\u0131 hakk\u0131n\u0131n gasp\u0131d\u0131r.\u201d*<\/em><\/em><\/p>\n\n\n\n

\u0130nsan d\u0131\u015f\u0131ndaki hayvan bireylere y\u00f6nelik cinsel \u015fiddet de sadece penetrasyon eylemine indirgenemez. \u0130nsanlara fayda sa\u011flamak i\u00e7in -ki bunun kimlerin faydas\u0131na oldu\u011fu ayr\u0131 bir tart\u0131\u015fma konusudur- hayvanlar\u0131n cinselliklerini \u00f6zg\u00fcrce ya\u015famalar\u0131na engel olmak, do\u011fal \u00fcremelerinden \u00e7ok daha fazla \u00fcremeleri i\u00e7in yumurtalar\u0131n\u0131 \u00e7almak, suni yollarla s\u00fcrekli hamile b\u0131rakmak ve ard\u0131ndan s\u00fct sa\u011fma makinelerine ba\u011fl\u0131 \u201cya\u015fatmak\u201d, ya\u015fatmak de\u011fildir; hem ya\u015fam boyu cinsel istismar hem de beden dokunulmazl\u0131klar\u0131n\u0131n ihlalidir. Bu ihlal ve istismar eylemlerinin failleri sadece s\u00fct end\u00fcstrisi ya da bu kurumlarda, \u00e7iftliklerde, k\u00f6ylerde fiilen ya\u015fama kasteden bireyler de\u011fil; hayvanlar\u0131n bedenlerinin metala\u015fmas\u0131na ve insandan daha az de\u011ferli ya da de\u011fersiz olmas\u0131na sebep olan, istismardan elde edilen \u00fcr\u00fcnleri talep etmeye devam eden herkestir.<\/p>\n\n\n\n

\"\"
Vegan feminist yaz\u0131lama, 8 Mart 2017<\/em> <\/figcaption><\/figure>\n\n\n\n

Unutmayal\u0131m ki; hayvanlar da\nbizler gibi mutlu olan, korkan, ac\u0131 \u00e7eken, hissetme ve karar verme yetisine\nsahip, ya\u015famlar\u0131n\u0131n fark\u0131nda olan bireylerdir. Onlar\u0131 yiyecek ve giyecek olarak\nkullanmaya, t\u00fcylerini yolmaya, kafeslere kapatmaya, s\u00fcs e\u015fyas\u0131, e\u011flence ve sanat\nmalzemesi olarak kullanmaya, \u00fczerlerinde deney yapmaya, yani bize ait k\u0131lmaya\nen ufak bir hakk\u0131m\u0131z yok. Hayvanlar\u0131n bedenleri sadece ve sadece kendilerine\naittir, s\u0131rf kendi keyfimiz veya damak zevkimiz i\u00e7in onlar\u0131n bedenlerini ele\nge\u00e7irmek zorunda de\u011filiz; hem bu kendimizle \u00e7eli\u015fmekten \u00f6te, adil ve etik bir\ndavran\u0131\u015f de\u011fil. <\/p>\n\n\n\n

T\u00fcrc\u00fcl\u00fck de, cinsiyet\u00e7ilik ve\n\u0131rk\u00e7\u0131l\u0131k gibi \u00f6\u011frenilmi\u015f bir ayr\u0131mc\u0131l\u0131k k\u00fclt\u00fcr\u00fc. Do\u011faya referans vererek\nt\u00fcrc\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc normalle\u015ftirmenin, yani hayvanlar\u0131n birbirini yedi\u011fi gerek\u00e7esiyle\ninsanlar\u0131n hayvanlar\u0131 s\u00f6m\u00fcrmesinin \u201cdo\u011fal\u201d oldu\u011funu savunman\u0131n, iki y\u00fczy\u0131l \u00f6nce insan k\u00f6leli\u011fini\nnormal g\u00f6rmekten veya erke\u011fin kad\u0131ndan \u201cdo\u011fal\u201d olarak \u00fcst\u00fcn oldu\u011funu savunmaktan\nhi\u00e7bir fark\u0131 yok. Rekabet ve h\u0131rs u\u011fruna, keyfi olarak katliam yapan, sava\u015f\n\u00e7\u0131karan tek hayvan sadece insand\u0131r. \u0130nsan merkezli bir hiyerar\u015finin i\u00e7inde\nadaletten nasibini hi\u00e7 mi hi\u00e7 alamayan hayvanlar i\u00e7in neyin do\u011fal olup neyin\nolmad\u0131\u011f\u0131ndan bahsetmek zaten abes olacakt\u0131r. Do\u011fa \u00fczerinde geri d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fc olmayan\ntehlikeli sonu\u00e7lar do\u011furan tek \u015feyin; insan\u0131n, hem insan hem de insan olmayan\nhayvanlar ve do\u011fa \u00fczerinde kurdu\u011fu tahakk\u00fcm oldu\u011funu g\u00f6rmek zor de\u011fil. Zira d\u00fcnya tar\u0131m\ntopraklar\u0131n\u0131n y\u00fczde 68\u0027i tecav\u00fcz yoluyla d\u00f6llenen ve seri bir \u015fekilde \u00fcretilen\nhayvanlar\u0131 beslemek i\u00e7in kullan\u0131l\u0131yor. Neden mi? \u0130nsanlar ba\u015fka bir hayvan\u0131n\nyavrusuna ait olan s\u00fct ve s\u00fctten elde edilen di\u011fer \u00fcr\u00fcnleri t\u00fcketsin,\nb\u00f6ylelikle et ve s\u00fct end\u00fcstrisi kazans\u0131n diye.<\/p>\n\n\n\n

\u0130nsan olmayan hayvanlar\u0131,\ns\u0131rf bizimle ayn\u0131 dili konu\u015fmad\u0131klar\u0131 i\u00e7in g\u00f6rmezden gelmek, sadece insan\nhaklar\u0131ndan, kad\u0131n haklar\u0131ndan, fa\u015fizmden bahsetmek, kapitalizmi ele\u015ftirirken\nhayvan bedenlerinin s\u00f6m\u00fcr\u00fcs\u00fc \u00fczerinden yarat\u0131lan pazarla hi\u00e7 ilgilenmemek, onlar\u0131n\nya\u015fad\u0131\u011f\u0131 zulm\u00fc her ge\u00e7en g\u00fcn daha da art\u0131r\u0131yor. Hep insan\u0131n insana etti\u011fi zul\u00fcmden\ns\u00f6z ediliyor, ancak do\u011fdu\u011fumuz anda atanan \u0131rk ve cinsiyet gibi, t\u00fcrden \u00f6t\u00fcr\u00fc\nde sahip oldu\u011fumuz ayr\u0131cal\u0131klar\u0131 fark edip, insanl\u0131\u011f\u0131 sorgulayarak \u015fiddete\nsebep olan hiyerar\u015fileri k\u0131rabiliriz. <\/p>\n\n\n\n

Ya\u015fam hakk\u0131 t\u00fcm hayvanlar\ni\u00e7in e\u015fit derecede \u00f6nemli ve bu haklar gasp edilmeye devam etti\u011fi s\u00fcrece\nhi\u00e7birimiz adil ve \u015fiddetten ar\u0131nm\u0131\u015f bir ya\u015fam s\u00fcrd\u00fcremeyece\u011fiz. Hepimiz ayn\u0131\nhavay\u0131 soluyor, hayatta kalma kavgas\u0131 veriyor, sevilmeyi ve e\u015fit \u015fekilde sayg\u0131 g\u00f6rmeyi\nhak ediyoruz. Bu d\u00fcnyan\u0131n sahibi de\u011fil sadece par\u00e7as\u0131 oldu\u011fumuzu ve hepimizin\nyery\u00fcz\u00fcnde birlikte ya\u015fayan hayvanlar oldu\u011fumuzu hat\u0131rlay\u0131p, birbirimize kar\u015f\u0131\nsorumluluklar\u0131m\u0131z\u0131n fark\u0131nda olmam\u0131z gerekiyor. Bu sorumlulu\u011fun asgari bir par\u00e7as\u0131\nda vegan olmak. Hayvanlar\u0131 mal ve kaynak olarak kullanmay\u0131 s\u00fcrd\u00fcrmemek bizim\nelimizde ve bu t\u00fcrc\u00fcl\u00fckle m\u00fccadelede yapabilece\u011fimiz en basit \u015fey. <\/p>\n\n\n\n

Kimsenin k\u00f6le olmad\u0131\u011f\u0131 bir\nya\u015fam\u0131 \u00f6zg\u00fcrce payla\u015fmak i\u00e7in, hayvanlar\u0131n bedenlerinden elimizi \u00e7ekip onlara\nhaklar\u0131n\u0131 teslim edelim. \u0130nsan merkezci ya\u015fam\u0131m\u0131z\u0131 de\u011fi\u015ftirmeye kendimizden ba\u015flayal\u0131m.\n<\/p>\n\n\n\n

* http:\/\/hayvanhaklari-izleme.org\/duyuru\/basin-toplantisi-2016-hayvan-haklari-ihlalleri-raporunu-acikladik\/<\/a><\/em><\/p>\n\n\n\n

Bu yaz\u0131, ilk defa Cinsel \u015eiddetle M\u00fccadele Derne\u011fi\u2019nin \"\u015eifal\u0131 Bilgiler<\/a>\" Dergisi\u0027nin 2. say\u0131s\u0131nda yay\u0131nlanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Ba\u015fl\u0131k G\u00f6rseli: Dana Ellyn, Vegan Ressam - \u201cCoequal\u201d, 2017 - Sanat\u00e7\u0131n\u0131n izniyle.<\/em>H<\/strong><\/p>\n","post_title":"Hayvan\u0131n Bedeni, Kimin Karar\u0131?!","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"hayvanin-bedeni-kimin-karari","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2019-06-19 13:34:04","post_modified_gmt":"2019-06-19 10:34:04","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=109238","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":109238}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "440"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "110"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

Yasayı sokakta biz yazacağız!

Toplumda bir karşılığı olmayan ve fakat iktidar tarafından köpürtülen Güvenli Sokaklar Derneği'nin oluşturduğu fason algı sonucunda, adı hâlâ "hayvanları koruma" olan 5199 numaralı yasadan "koruma"...

Hatay’da depremin ardından süren hayat mücadelesinin pek de söz edilmeyen özneleri: Hayvanlar

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay'da yaşayan patili dostlarımız oldukça zor durumda. Hayvanlara yönelik bir sağlık hizmeti görünür değil, özellikle kedi ve köpekler kontrolsüzce...

“Hayvanlar için etki” yaz okulu için kayıtlar başladı

Kafessiz Türkiye tarafından düzenlenen “Hayvanlar İçin Etki Yaz Okulu” kayıtları başladı! Başvuru için son gün 22 Temmuz. 25- 26-27 Temmuz 2023 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilecek...

Felaketin görünmeyen yüzü: Depremden etkilenen hayvanlar

Depremin ardından Animal Save Türkiye grubu deprem bölgesinde ilanlar aracılığıyla hayvanları kurtardı. Bakım verenlerine ulaşabildiği hayvanları sahiplerine ulaştıran grup, depremzede hayvanları yuvalandırmaya devam ediyor.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol