Zaman zaman iklim değişikliği bize çok uzaktaki bir tehlike gibi gelebilir ama Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin son raporlarına göre bu değişikliklerin etkilerini şimdiden görmeye başladık ve eğer acilen harekete geçmezsek telafisi mümkün olmayan hasarları önlemek için çok geç olacak.
“Gezegenimizde iklim değişikliğinin etkilemediği kimse kalmayacak” diyor IPCC başkanı Rajendra Pachauri. Bu yüzden, eğer hayvanları önemsiyorsanız iklim değişikliği ile mücadele etmeniz için işte 5 önemli neden…
1. Kontrol edilemeyen yangınlar ve seller hayvanlar için kötü haber demektir.
Avustralya İklim Konseyinin baş danışmanı Tim Flannery, “Kontrol edilemeyen yangınlar Avustralya’nın tarihinin bir parçasıyken, daha çok ve daha sık yangın Avustralya’nın iklim değişikliği hikâyesinin bir parçasıdır” diyerek defalarca uyardı.
Yangınlar ve seller insanlar için yıkıcı olabilir, hayvanlar içinde bunlar aynıdır; hem çiftliklerdeki hem de vahşi doğadaki hayvanları yerlerinden eder, yaralar, öldürür. Korku verici bir şekilde, bu yangınlar ve seller artış göstermekte ve bunun devam etmesi bekleniyor.
2. Şiddetli kuraklıklar daha az yiyecek ve daha az su anlamına gelecek.
Yiyecek kıtlığından bütün hayvanlar etkilenir ve eğer Avustralya’nın geleceğine dair kuraklıkla ilgili tahminler doğru çıkarsa; bu, hayvanların büyük bir kıtlık riski altında olacağını gösterir.
IPCC raporları iklim değişikliği kaynaklı kuraklıkların Avustralya’nın toplum ve ekonomisine ciddi tehdit oluşturduğu konusunda uyarıyor.
3. Deniz canlıları evlerini kaybedecekler.
Deniz ısısı arttığı ve okyanuslar giderek (karbondioksit emilimine bağlı olarak) daha asitli hale geldiği için deniz canlıları stres altındalar. Sayısız canlıya ev sahipliği yapan mercan resifleri geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görüyor.
Eğer kontrolsüz bırakılırsa, iklim değişikliği, Büyük Bariyer Resifinin* 2050 yılı itibariyle orijinal büyüklüğünden yüzde 10 ya da daha az küçülmesine neden olabilir. Bu, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir sürü deniz canlısının doğal yaşam alanlarını kaybetmesi felaketine neden olacaktır.
4. Nesil tükenmesi sonsuza kadar.
Dünya şu anda dinozorların yok oluşundan beri görülmemiş bir hızla hayvanlar kaybediyor: Her gün abartısız düzinelerce hayvan ve bitki türü yok oluyor. Ama dinozorları öldüren asteroit etkileri ve volkanlardan farklı olarak, uzmanlar şu anda tehlike altında olan türlerin yüzde 99’unun beşeri faaliyetler, özellikle de iklim değişikliğinin etkileri yüzünden risk altında oldukları konusunda uyardılar.
New South Wales Üniversitesinde Çevre Bilimi Profesörü olan Richard Kingsford: “Avustralya muhtemelen dünya üzerindeki en kötü nesil yok olması kayıtlarına sahip olma özelliğini taşıyor” dedi.
5. Aç hayvanlar kentlere inecekler.
Birçok hayvan doğal ortamlarındaki iklim değişikliklerinin etkilerine karşı kaybettikleri bir savaşın içinde dövüşüyorlar. Örneğin kutup ayıları kar bölgeleri küçüldüğü için yaşam alanlarının çok dışına itildiler ve ev diye adlandırılacak bir yerleri kalmadı.
Çaresiz kutup ayıları yiyecek aramak için insanların yaşadığı kasabalarda dolaşmaya başladılar. Bu ayılar sakinleştiricilerle vurulup (ya da ayı nezaretlerine atılıp) daha sonra vahşi ortamlarına geri götürülüyorlar. Ama kıtlıkla yüzleştiklerinden, ayıların kasabalara tekrar inmeyi risk etmekten başka şansları yok. Bu hareketi tekrar edenlerin akıbeti bilinmiyor.
Bu gelecek için umut verici bir tablo çizmiyorken, IPCC harekete geçmek için hâlâ zaman olduğu güzel haberini verdi. Hayvanlar (ve hepimiz) için iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olabileceğiniz kolay 5 yöntem var.
İklim değişikliği ile mücadele edebileceğiniz 5 kolay yöntem:
1. Etsiz yemeye başlayın.
Global olarak, hayvancılık sektörü dünyanın bütün uçaklarının, trenlerinin ve arabalarının hepsinden daha fazla sera gazı emisyonundan sorumludur. Bu yüzden sağlıklı vejetaryen diyete geçiş yapmak bir bireyin iklim değişikliğiyle mücadele etmek için yapabileceği en etkili seçimdir. Ve yararları bununla da bitmiyor…
Daha fazla etsiz yemek yemeyi seçmek ya da hayvansal ürünleri tamamen tabağınızdan çıkarmak suyu, kaynakları ve hayatları kurtaracaktır.
2. Azalt, yeniden kullan, geri dönüştür.
Geri dönüştürerek ve yeniden kullanılabilen ve minimal ambalajlı ürünleri seçerek önemli ölçüde israfı azaltabilir ve sera gazı emisyonunu kesebilirsiniz.
3. Isıyı düşürün.
Evinizdeki ısıtmayı veya klimayı 1 derece bile olsa azaltmak enerji faturalarınızı ve karbon ayak izinizi önemli ölçüde kısabilir. Hatta kapatmak daha da kısabilir.
4. İklim dostu birine dönüşün.
Yapabilirseniz işe yürüyün ya da bisikletle gidin- Gezegen için böylesi daha iyi (sizin için de!). Toplu taşıma bir sonraki en iyi seçenek, ama gerçekten de arabasız gidemezseniz o zaman otomobili ortak kullanmak da para ve kilometre tasarrufu için diğer bir yol olabilir.
5. Enerji tasarruflu cihazlara geçin ve onları kapatın.
Enerji tasarruflu lambalar ve cihazlar sadece size uzun vadeli para kazandırmayacak aynı zamanda gezegeni kurtarmaya da yardım edecek. Ve kullanmadığınız elektronik aletleri ve ışıkları kapatarak daha fazla enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Güç sizin ellerinizde!
*Büyük Bariyer Resifi, birbirinden ayrı 2 bin 900 resif ve 900 adadan oluşan, 2 bin 600 km genişliğe yayılmış 344,400 km² alanı ile dünyanın en büyük resif sistemidir. Resif kuzey doğu Avustralya’nın Queensland sahili açıklarında bulunan Mercan Denizi’ndedir.
Kaynak: One Green Planet
Bir şeyler yapmadığımız sürece yok oluşların önüne geçemeyeceğiz. Kolları sıvamanın zamanı geldi!