Paris İklim Zirvesi’ne hazırlık için temsilciler Almanya’nın Bonn şehrinde bir araya gelirken, Hindistan’da iklim çoktan korkutucu düzeye vardı bile. Uzun süredir geciken muson yağmurlarına aşırı sıcaklık dalgaları da eklenince, on gün içerisinde binlerce kişi hayatını kaybetti.
Hindistan’da işler pek iyi gitmiyor. Yaklaşık 1.2 milyar kişinin yaşadığı ülke, çok büyük bir kaynak kıtlığı yaşıyor. Son dönemlerde artan sıcaklık ise kendisini sadece kıtlık ve kuraklık olarak göstermekle kalmıyor. 21 Mayıs’tan itibaren pek çok bölgede 45 dereceyi aşan sıcaklıklar, artık insanları doğrudan öldürmeye başladı.
Aşırı sıcaklıkların en az bir hafta daha sürmesi bekleniyor ve buna yağışsız, aşırı nemli hava da eklenince ülke yaşanılmaz oluyor. Meteorologlar, muson yağmurlarının en iyi ihtimalle gelecek hafta bittikten sonra yağacağını tahmin ediyor. Deniz seviyesinin 2 bin metre yükseğinde bulunan dağ kasabası Musoorie‘de bile sıcaklıkların 36 dereceyi bulduğu gözlemlendi.
Başkent Yeni Delhi, daha önceden sıcaklıkları 44 derecenin ve 40 derecenin üzerine yükselten iki sıcaklık dalgası daha yaşamıştı. Görünüşe göre sıcaklık dalgalarının etkisi yıldan yıla artış gösteriyor. Peki bu bize gelecekle ilgili ne gibi ipuçları verebilir?
Bir ısı dalgası esnasında neler olur?
Uzun bir periyotta en yüksek sıcaklık ortalamalarının 10 derece veya daha üstünde seyretmesi ve yüksek nem, ısı dalgalarının tanımlayıcı özelliğidir. Isı dalgaları kalp krizi riskini arttırır ve vücutta dehidrasyon (su kaybı) yaratır. Bir nevi insanlar kuruyarak ölürler. Hindistan’da yeni gerçekleşen ısı dalgası bin 800 kişinin ölümüne sebep oldu bile. Üstelik sayıların artması bekleniyor. İnşaat işçileri, yaşlılar ve çocuklar en çok risk altındaki insanlar. Kalküta‘da iki taksi şoförünün kalp krizinden ölmesi sonucu, taksi şoförleri sabah 11 ile akşam 4 arasında çalışmayı bıraktılar.
Bu seviyelerdeki sıcaklıklar kaçacak pek fazla yer bırakmaz. İnsanlar iş yerlerinde, evlerinde ve hastanede bile hayatlarını kaybedebilir. Nedeni ise insanın ısı düzenleme sisteminin de bir sınırının olmasıdır. Kaslarımız vücut ısımızı 36.7 derecede tutabilmek için ısı üretirler, çok sıcak olduğunda da terleyerek ısı kaybederiz; fakat bir saat içerisinde en fazla birkaç litre terleyebiliriz. Bu miktarlar kişinin metabolizmasına göre az veya nispeten çok da olabilir; fakat sürekli su içtiğimizde bile, içtiğimiz suyun hücrelere ulaşması, oradan da ter olarak tekrar atılması için bir süre geçmesi gerekmektedir. Vücudumuz belli bir hızın üzerine çıkamadığında, alabileceğimizden çok daha fazla suyu atmaya başlarız. Sonuç olarak susuz kalırız.
Neredeyse 10 milyon kişinin yaşadığı Yeni Delhi’de, herkesin klimalara yüklenmesi sonucunda birden fazla elektrik kesintisi yaşandı. Buna bağlı olarak da buzdolaplarının çalışmaması pek çok yiyeceğin bozulmasına sebep oldu. Sokak satıcıları da yiyeceklerin bozulmasını engellemek için oldukça uğraş vermek zorunda kaldı. Yine de pek çok zehirlenmenin önüne geçilemedi. Buharlaşan su kaynaklarını da hesaba kattığımızda, ısı dalgalarının temiz suyu da tehlikeye attığını söyleyebiliriz.
Ülke ekonomisi de zararda
Ekinlerin ısıya duyarlı olduğunu söylemeye gerek yoktur. Buğday hasatını yazın hemen başında yapmak gerekir. Sıcaklık 30 derecenin üzerine çıktığında, buğdaylar olgunlaşmak için yeterince zaman bulamamaktadır.
Hindistan’ın temel iki besin kaynağı olan pirinç ve buğdayın veriminin, ısı dalgalarından dolayı düşmesi bekleniyor. Verilen kayıplar 2050’ye kadar 208 milyon dolar, 2100’e kadar 366 milyar dolar olarak hesaplanmıştır (Hesaplamalar 2010 dolar kuruna göre yapılmıştır). Artan kıtlık ve ekonomik kayıpların, zaten fakir ve kalabalık bir ülke olan Hindistan’ı daha da büyük bir sefalete sürüklemesi bekleniliyor. Ayrıca kıtlık durumunda ülke eğer ihraç ettiği tarım ürünlerini ülke içinde kullanmaya karar verirse, piyasada oluşabilecek bir eksiklik, diğer ülkelere o ürünlerin fiyatının artması olarak yansıyabilir.
Hindistan’ı zorlu bir süreç bekliyor anlayacağımız. Umarız Bonn İklim Görüşmeleri’nde belirlenen hedefler ve çizilen yol haritası iklim değişikliğiyle mücadele alanında bize iyi gelir; çünkü işler daha da ciddileştiğinde sadece Hindistan değil bütün dünya bundan nasibini alacaktır.
Kaynak: The Ecologist