Hayvan hakları Türkiye’de, sürekli insanların öldürüldüğü bu ülkede, hâlâ anlaşılamayan bir konu. Henüz insan haklarını anlayamamış kişiler olduğu sürece hayvan haklarının savunulamayacağını söyleyen bir insan kalabalığı var. Ancak doğru yol bu değil. Doğru yol, hakları kayıtsız, şartsız ve türlerden bağımsız savunmak!
Erzurum-Erzincan karayolu üzerindeki Aşkale ilçesinin Çayköyü mevkiisinde 300 metre arayla iki ölü ayı bulundu. Katiller bir ayıyı öldürüp üzerini toprakla örtmüş, diğer ayının ise dört pençesini de keserek yanlarında götürmüş. İnsanların ölüsüne saygı duymayıp, onu resmi arabaların arkasından sürükleyenler, pek tabii ayıları öldürüp pençelerini de keserler.
Ayıyı bulan yurttaşların garip davranışları ise ülkedeki hak anlayışını gözler önüne seriyor. Ayının ölüsüne gülen, bir ölüyle fotoğraf çektiren, öyle durup bakan insanlar… “Canlı değil de an azından ürküyor insan” diyen bir vatandaş selfie çekerek facebookta paylaşacağını söylüyor.
Radikal‘de yer alan haber ise resmen hayal kırıklığı. Ayıların ölüsünden “leş” diye bahseden Radikal’in diğer haberleri tarandığı zaman görülüyor ki, hiçbir haberde insan ölüsünden “leş” şeklinde bahsedilmiyor. Tam da burada ortaya çıkıyor hak eşitsizliği ve bilgisizlik.
Bir hayvan veya insan öldürmek suçtur, cinayettir, acizliktir. Hayvanı öldüren de katildir, insanı öldüren de. Peki, neden hayvan ölüsüne leş derken insan ölüsüne leş demeyi hakaret kabul ediyoruz? “Leş” tanımına layık görülenler terörist veya devlete zararlı kişiler (!) iken normal bir vatandaş veya bir asker öldüğünde ondan leş diye bahsetmiyoruz. Buradaki türcülüğü anladığımız gün, hayatımızın pek çok alanında ilerleme kaydedeceğiz.
11 Şubat 2015’te Özgecan Aslan’ı öldüren katillerin ifadeleri ile ortaya çıkan “olası bir DNA testine karşın” genç kadının ellerinin kesilmiş olması ile ayının pençelerinin kesilmesi arasında pek bir fark olmadığını düşünüyorum. Özgecan’ın ellerini kesenler bir insanı işkence ile öldürdükleri için şu an cezaevindeler. Ancak ayıların ölümüne sebep olan da pençelerini kesen de ortada yok ve muhtemelen de bulunamayacak. Bir örnek de geçtiğimiz günlerde yaşandı. Hacı Lokman Birlik isimli kişinin cansız bedeni küfürler eşliğinde dakikalarca bağlandığı aracın arkasından sürüklendi. Cenazesine dahi küfür edilen kişinin ölüsüyle polislerin fotoğraf çektirdiği belirtildi. Ben arada büyük bir farktan ziyade büyük bir zihniyet benzerliği görüyorum.
Doğan Haber Ajansı’nın hazırladığı haberde ölen ve pençeleri çalınan ayılar hakkında jandarmanın soruşturma başlattığı yazıyor. Ancak jandarmanın Gaia Dergi’ye verdiği bilgiye göre böyle bir şey yok. Jandarma, olayla ilgili soruşturmayı Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesindeki Milli Parklar Şube Müdürlüğü’nün yürüttüğünü belirtti. Ayrıca Jandarma halkın bu konudaki garipliğini de onayladı; insanların hâlâ çok meraklı olduklarını birilerinin duvara asmak için ayının pençelerini kesmiş olabileceğini ancak bunun bir işkence ile yapılmadığını, öldüğü görülen ayının pençelerinin sonradan kesildiğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Milli Parklar Şube Müdürlüğü’nden bir yetkilinin sözleri ise büsbütün üzücü. Ayıların yaşam alanlarına HES’ler ve yol inşaatları yüzünden müdahale edildiğini bu yüzden de ayıların insanların yaşam alanına girmek zorunda kaldığını belirtti. Av turizminin haklı bir gerekçesi olduğunu savunan yetkili, ayıların insan alanlarına girecek kadar çoğalmaması için yaşı geçmiş ayıların alan dışına çıkarılması gerektiğini bunun da av ile sağlandığını söyledi.

Daha önceden de bölgede ayı ölümleriyle sık sık karşılaştıklarını açıklayan yetkili kişi, bu sefer durumun farklı olduğunu kaydetti. Araba çarpması sonucu hayatını kaybeden, insan tarafından öldürülen ayı veya ayının zarar verdiği insan vakalarının çok yaşandığı ancak pençeleri çalınan ayı vakasının ilk defa görüldüğünü belirten yetkili, bunun belki de basının ilgisini çekmek için yapılmış bir şey olduğunu vurguladı. Ayrıca yekili, ayıların vücudunda bulunan yüksek miktarda yağın faydalı olduğunu ve insanların da bunu “kocakarı ilacı” şeklinde tabir edilen yerlerde kullandığını, bazen böyle cinayetlerle karşılaşıldığını dile getirdi. Ancak söz konusu ayılar ile ilgili böyle bir durum yok. Artık ölen bir ayının haber değeri taşımadığını ve bu yolla belki ayı öldükten sonra, basın mensupları aranmadan önce pençelerin kesilmiş olabileceğini vurgulayan yetkili, incelemelerin devam ettiğini ve yakın zamanda olayın aydınlatılacağını da ekledi.
Başlık Fotoğrafı: Turgay İpek/DHA