İskoçya tatlı su kaynakları açısından çok zengin bir ülke. Avrupa’nın en yağışlı bölgesi olmakla birlikte dünyanın en kaliteli ve zengin su kaynaklarına sahip. Gölleri, nehirleri ve yeraltı rezervlerinin sağladığı su, İskoçya’nın milli zenginliği olarak görülüyor. İskoçlar suyun yaşamsal öneminin ve bu olmazsa olmaz kaynağın dünyada tükenmekte olduğunun farkında.
İşte bu yüzden İskoç devleti Ağustos 2014’te ilk Yıllık Su Ulusu Raporu’nu yayınladı. İskoçya dünyadaki ilk “Su Ulusu” olmak istiyor, tüm dünyada su yönetimi konusunda bir lider olmayı amaçlıyor. Suyun kendisinin zaten tüm insanlar ve canlılar için yaşamsal bir önemi var; su olmazsa hayat da olmaz. Bunun yanı sıra su; tarım, endüstri, turizm, enerji, gıda ve içecek gibi tüm sektörlerde çok önemli bir girdi olarak kullanılıyor. Yani insanlar ve doğa için zaruri olan bu doğal kaynak ekonominin de bel kemiğini oluşturuyor.
Su yönetimi alanında lider olabilmek için İskoçya’nın öncelikli vizyonu su kaynaklarının en verimli şekilde ve sürdürülebilir olarak kullanıldığından emin olmak. Sürekli su yönetimi konusunda araştırma yapmak ve yeni teknolojiler üretmek.
Ayrıca uzmanlık alanları olan su konusunda tüm dünyaya yardım etmek istiyorlar; bilgi ve teknolojilerini daha az gelişmiş ülkelerde kullanarak o ülkelerde de suyun doğru kullanılmasını desteklemek istiyorlar. Bunun için birkaç Afrika ülkesinde çalışmalara başladılar bile.
Diğer ülkelere sürdürebilir olmanın hem ekonomik hem çevresel katkısı olduğunu göstermek ve örnek olmak istiyorlar. Çünkü İskoç devleti “Biz su bolluğu içindeyiz ve çeşmeyi açınca gürül gürül sular akıyor diye suyu bilinçsizce harcayamayız” diyor. Hatta su açısından zengin kaynaklara sahip olmasının büyük sorumluluk getirdiğinin farkında.
İskoçya da 30 binin üzerinde tatlı su gölü var.
Dünyada hâlâ birçok insan temiz içme suyuna ulaşamıyor, birçok Afrikalı kadın bulanık kuyulardan çektikleri suları kilometrelerce uzaktaki evlerine sırtlarında taşıyarak ulaştırıyor, birçok insan hayatını kirli su kullanımından ve su yoluyla bulaşan hastalıklardan dolayı kaybediyor. Azalan su kaynaklarının tüm dünyanın sorunu olduğu aşikar. İskoç devleti bunun bilincine vardı ve su kaynaklarını koruyup gelecek nesillere de kaliteli ve yeterli su bırakabilmek adına kollarını sıvadı.
Bu sorunun şimdiden farkına varıp önlem alan ve sürdürülebilir ekonomiler yaratan ülkeler geleceğin kazananı olacak. Tüm dünya bu konuda hep birlikte önlem almazsa maalesef tüm insanlık ve diğer canlıların gelecek nesilleri kaybedecek. Önlem alınmazsa belki de dünya artık petrol savaşlarına değil su savaşlarına şahitlik edecek.